STRESİ AZALTIR
Nohut demir bakımından zengindir. Demir stresi azaltmak için çok önemli. Çünkü demir eksikliği sersemlik/baş dönmesi hissi, iştahsızlık, kalp çarpıntısı ve depresyon gibi semptomlara sebep olabilir.
DÜZENLİ TÜKETİN
Anksiyete kaynaklı depresyonla savaşınızda bir kâse kinoanın çok fazla yardımı olur. Bu protein zengini tahıl düzenli tüketildiğinde antidepresan etkiye sahiptir. Onunla sağlıklı öğünler hazırlayabilirsiniz.
ÇOK ETKİLİ
Sıcacık papatya çayınızı yudumlamak stresli bir günü ardınızda bırakmak, rahatlamak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri... Papatya, uykuya dalmanıza (ve rahatlamanıza) yardımcı olan ‘chrysin’ isimli flavonoidi içerir.
Oksijen ve nabız ölçer: Artık her yerde bulabileceğiniz bu küçük cihazı parmağınıza takarak kalp atışınızı ve oksijen seviyenizi ölçebilirsiniz. Bu ölçümleri yapmak çok önemli çünkü COVID-19 sırasında nefes darlığı yaşamasanız bile oksijen seviyeniz düşebiliyor. Yani oksijen seviyenizin düştüğünün farkına varamayabilirsiniz. İşte bilmeniz gereken 3 rakam aralığı:
Yüzde 95 ve üzeri: Kanınızdaki oksijen seviyesi son derece iyi anlamına geliyor. Yüzde 95-100 normal aralıktır.
Yüzde 91-94: Panik olmanıza gerek yok. Yalnızca doktorunuza bilgi vermeniz gerekebilir. Birlikte takip edebilirsiniz.
Yüzde 90 ve altı: Kırmızı alarm! En hızlı şekilde acil servise gitmelisiniz. İyi hissetseniz bile... Aniden kötüleşebilirsiniz.
Reçetesiz satılan ilaçlar: Reçetesiz satılan bir öksürük ilacıyla öksürüğünüzü rahatlatabilirsiniz. COVID-19 kaynaklı öksürük kuru ve balgamsız olacağı için ‘dekstrometorfan’ içeren ilaçları sormalısınız. Vücut ağrıları veya ateşiniz için ‘ibuprofen’ veya ‘parasetamol’ yardımı alabilirsiniz.
D vitamini:
RAHATSIZ EDİCİ AĞRI
Göğüste...
Kalp krizlerinin çoğu göğüs bölgesinde rahatsız edici bir baskı veya ağrıya sebep olur. Birkaç dakika sürebilir veya belirli aralıklarla tekrar edebilir. Bu his aynı zamanda doluluk ve sıkışma şeklinde de yaşanabilir. Göğüs ağrısı kadınlardaki en yaygın semptomdur.
Sırt, boyun veya çenede...
Ağrıyı sırt ve boyun gibi üst bedeninizde de hissedebilirsiniz, çeneye doğru da yayılabilir.
Kolda...
Tek kolda veya ikisinde hissedilen ağrı da kalp krizinin yaygın bir belirtisidir.
Eğer bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen siz veya sevdiğiniz birinin yüksek tansiyonu var… 2019’da Amerikan Kalp Vakfı’nın yayımladığı bir rapora göre ABD’li yetişkinlerin neredeyse yarısında hipertansiyon olarak da bilinen yüksek tansiyon mevcut. Daha şaşırtıcı olan, tansiyonunu düşürmek için ilaç alması veya yaşam tarzında değişiklik yapması gereken kişilerin sadece yarısı bunları yapıyor.
Yüksek tansiyon tanısı konduktan sonra bir şeyler yapmamak, kalp ve felç gibi tehlikeli hastalıklara ya da böbrek yetmezliğine yol açabilir, gözlerinize zarar verip görüş kaybına ve hatta cinsel fonksiyon bozukluklarına sebep olabilir. Aslında, kan dolaşımıyla doğrudan bağlantılı her organ (yani tüm organlar) kontrol altına alınmayan yüksek tansiyondan etkilenir. Beyin bile…
Eğer size veya sevdiğiniz birine yüksek tansiyon tanısı konduysa işte bugünden itibaren yapılması gerekenler:
İDEAL KİLONU KORU
Tansiyon genelde kilo arttıkça artar. Bu sebeple sağlıklı bir kiloda olmak, yüksek tansiyonu kontrol altına almak için yapabileceğiniz en etkili yaşam tarzı değişikliklerinden biridir. Vereceğiniz her 1 kilogramla tansiyonu 1 mmHg kadar düşürebilirsiniz. Kan basıncınızın ne kadar yüksek olduğuna bağlı olarak, kilo vermek yapmanız gereken tek değişiklik olmayabilir ancak yine de çok işe yarayacaktır ve diğer girişimlerinizin de etkisini arttıracaktır. Bu yüzden düzenli olarak yediklerinizi bir daha düşünün. Meyve, sebze, tam tahıllar, protein ve sağlıklı yağlardan oluşan dengeli öğünler yemelisiniz. Ayrıca en önemli şeylerden biri de porsiyona dikkat etmektir. Genelde olması gerekenden daha büyük porsiyonlarla karşılaşıyor ve gereğinden fazla yiyoruz.
Meyve-sebzeyi ihmal etmeyip dengeli yiyin.
BEYİNDEKİ DAMARLAR SIZDIRABİLİR
Uzmanlar aylar boyunca beyin sisi, yorgunluk ve hatta felç gibi semptomlardan dolayı COVID-19’un beyni etkilediğinden şüphelendi. Yapılan yeni çalışmalarsa enfeksiyonun beyindeki kan damarlarının sızdırmasına sebep olduğuna dair kanıtlar gösteriyor. Sızıntı gerçekleştiğindeyse normal beyin fonksiyonları engellenmiş oluyor. Bu da hastaların tat ve koku kaybı bildirmelerinin sebebi olabileceğini gösteriyor. Virüs, vücuttaki koku alma sistemini istila edebiliyor ki bu sistem doğrudan beyinle bağlantılı… İyi haber şu: Birçok kişi beyin sisi ve koku kaybının sonunda geçtiğini bildiriyor. Damarlar yenilenebiliyor ve organlar iyileşebiliyor. Ancak bazıları için bu çok hızlı gerçekleşmeyebiliyor. Bu nedenle doktorlar insanların bu sendromu ciddiye almalarını ve enfeksiyonu atlatan kişilerde hasar bırakabileceğini bilmelerini istiyor.
KALPTEKİ HASARIN NE KADAR SÜRECEĞİNİ BİLMİYORUZ
Bir kardiyotorasik (göğüs ve kalp-damar) cerrahı olarak kalpte gördüğüm inflamasyonlar beni endişelendiriyor. COVID-19’a yakalandığınızda kalp kası hücreleriniz hasar görebilir. Kalp de atış hızını arttırarak vücudunuza oksijenli kan pompalayabilmek için daha fazla efor sarf eder. Bunu yaparken genişleyebilir ve güçsüzleşebilir. Bu da ciğerlerde sıvı birikmesine ve nefes almanın daha da zorlaşmasına sebep olur. Doktorlar halen bu kalp inflamasyonunun hastalığı hem şiddetli hem de hafif geçiren kişilerde ne kadar yaygın olduğunu anlamaya çalışıyor. Hasarınsa ne kadar sürebileceğini bilmiyor. Semptomların bazıları haftalar veya aylarca sürüyor gibi gözükse de kalpte kalıcı hasar veya kalp ritminde anormallik gibi uzun vadeli etkilerin oluşma ihtimali de var.
EN ÇOK AKCİĞERLER ETKİLENİYOR
PARKTA HAVA ALMAK
Açık havaya çıkmak zihin sağlığınızı desteklemek için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biridir. Hastalığın bulaşma riski açık havada daha düşük olduğu için mümkün olduğu zamanlarda mahallenizin parkına çıkabilirsiniz. Mesai saati dışında, yoğun olmayan zamanlarda gidip sosyal mesafenize dikkat edin. Ortak tuvaletleri veya muslukları kullanmayın, kişisel ihtiyaçlarınızı kendiniz götürün.
ALIŞVERİŞ YAPMAK
Pandeminin ilk zamanları birçoğumuz virüsler yüzeylerde kısa süre de olsa yaşayabildiği için, eğer dokunursak enfekte olabiliriz diye marketten aldıklarımızı yerleştirmeden önce dezenfekte ediyorduk. Ancak artık COVID-19 bulaşları hakkında çok daha fazla şey biliyoruz; ağırlıklı olarak kişiden kişiye havadaki damlacıklar yoluyla geçiyor. Yüzeye temas yoluyla bulaşma riski, marketten aldıklarımız da dahil olmak üzere, oldukça düşük... Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), gıda veya gıda ambalajı yoluyla COVID-19 bulaşmasıyla ilgili herhangi bir kanıt olmadığını söylüyor.
DOKTORA GİTMEK
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), Amerikalıların yüzde 41’inin pandemi nedeniyle hastalık kontrol veya tedavilerine gitmediklerini ya da ertelediklerini söylüyor. Sağlık kontrollerini aksatmanın da sağlığınızı başka yönden riske attığını unutmayın. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’ne göre ertelenen sağlık taramaları önümüzdeki 10 yılda erken teşhisle önlenebilecek olan kanserle ilişkili binlerce ölüme yol açabilir. Sağlığınız için sağlık merkezlerinde birçok önlem alınıyor ve randevular sağlığınız gözetilerek veriliyor.
MASUM ATIŞTIRMALIKLAR HAZIR OLSUN
Kilo almaktan kaçınmak için aldığınız besin maddelerine dikkat edin. Meyve, sebze, çiğ kuruyemişler, çekirdekler, yağsız protein, sağlıklı yağ ve kompleks karbonhidratlar gibi besinlere yönelin. Size enerji ve besini sağlayacaklar. Doğranmış sebze ve humus ya da elmayla badem ve fıstık ezmesi gibi atıştırmalıkları hazır edin, ihtiyaç anında tüketin.
BESLENME PLANI UYGULAYIN
Gün içinde önünüze gelen abur cuburları tıkınıp sonra da olmadık saatlerde yemek yemeniz çok olası. Bilinçsiz ve kontrolsüzce yemeyi kesmek adına yemek ve atıştırmalıklar için zaman belirleyin. 12.00’de öğlen yemeği, 15.00’te ara öğün gibi... Bu sayede gereksiz kalorilerden kaçınabilirsiniz. Öğünler arasında, hele ki öğünlerden önce su içmek de sizi aşırı yemekten ve susuz kalmaktan koruyacak.
EGZERSİZ YAPMAYI DENEYİN
Spor, sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmanıza yardım edebilir. Teksas Üniversitesi’ndeki araştırma görevlileri düzenli egzersiz yapmaya başlayan kişilerin daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edindiğini ispatladı. Eğer nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız çevrimiçi katılabileceğiniz sınıfları araştırın. Egzersize uzun bir zaman ayıramıyorsanız da endişe etmeyin. Sadece 5-15 dakika arası bir egzersizle serotonin gibi iyi hissettiren mutluluk hormonları salgılayabilirsiniz.
SEPETİNİZ KONTROLDEN ÇIKMASIN
İnflamasyon, yaralanma veya enfeksiyon sonrası vücudumuzun, zedelenmiş dokuların iyileşmesine yardımcı olmak veya yabancı istilacılara saldırmak için çeşitli maddeler salgılamasıdır. Ancak inflamasyon vücudunuza her zaman yardımcı olmaz. Bazen vücut kendi hücrelerine saldırarak artirit (eklem iltihabı) ve ülseratif kolit gibi otoimmün hastalıklara neden olur.
Bazı kişiler çok ciddi geçirirken bazı kişilerin neden COVID-19’u semptom göstermeden veya hafif geçirdiklerinin cevabı da inflamasyon olabilir. George Washington Üniversitesi’nden biliminsanları koronavirüslü hastaların kanında inflamasyonla bağlantılı beş farklı göstergeyi yakın takibe aldı. Çalışma sonunda inflamasyon seviyesinin yükselmesiyle yoğun bakıma kaldırılma veya solunum cihazı ihtiyacı riski arasında bağlantı buldular. Uzmanlara göre virüs, vücudunda inflamasyon olan bir insana bulaştığında yaşananlar ateşe benzin dökmeye benziyor. Vücudun kendi doku ve hücrelerine saldırmasıyla meydana gelen ‘sitokin fırtınası’ olarak bilinen inflamasyon patlaması, hastaneye kaldırılma, yoğun bakıma yatırılma, solunum cihazı kullanımı ve ölüme sebep olan başlıca etkenlerden...
D vitamini takviyesi alın
Şikago Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma D vitamini eksikliği yaşayan kişilerin COVID-19’a yakalanma risklerinin neredeyse iki kat fazla olduğunu ortaya çıkardı. Virüse yakalandıktan sonra D vitamini desteğine başlasanız bile yoğun bakıma alınma riskiniz yüzde 93’e kadar azalıyor. Bu konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğuna dikkat çekmek isterim. Ancak karantinada ya da karanlık kış günlerinde yeteri kadar D vitamini üretilemeyeceği açık. Çok fazla besinde bulunmadığı için takviye almak gerekebilir. Uzmanlar günlük 1000 ile 4000 IU arası D vitamini almayı ve özellikle D3 vitamini içeren takviyeleri tercih etmenizi öneriyor.
Şekerden uzak durun
İnflamasyonu azaltmak için şekerden uzak durun. Şekere alışkınsanız yemek istediğiniz tatlı veya şekerli içecekleri biraz badem ve üç parça bitter çikolatayla yer değiştirin. Bir hafta sonra bademinizi üç yerine iki parça çikolatayla tüketin. Bir hafta sonra bir parçaya düşürün. Bitter çikolata kalp dostudur. Kakao miktarı yüksek, kaliteli bir bitter çikolatayı bir-iki parça şeklinde, ölçülü olarak tüketebilirsiniz.
Sistem 21, iyi bir yıl geçirmeniz için hazırladığımız kolay ve eğlenceli bir program... Akdeniz’den esinlenerek hazırlandı, kilo verme ve sağlık hedeflerinize daha hızlı ulaşmanız için aralıklı oruç ve sabah egzersizleri içeriyor.
Besin, egzersiz ve zindelik programlarını günlük olarak uygulamak kilo vermenize ve kan basıncınızı, açlık şekerinizi ve kötü kolesterolünüzü düşürmeye yardımcı olacak.
Günlük rutininiz biraz değişecek. Öğünlerinizi daha farklı saatlerde yiyecek, sosyal medyayı daha erken kapatacaksınız. Ancak biz bu yolun her adımında sizinle birlikte olacağız!
Yepyeni bir video platformu
OzTube adlı yepyeni ve ücretsiz dijital bir video platformu kurduk (oztube.com). Burada sağlık, zindelik, meditasyon, yemek, egzersiz, ilişkiler, güzellik, zihin ve beden konularında alanında uzman kişilerin özel içeriklerini bulabilecek ve Sistem 21 konusunda bizimle birlikte ilerleyebileceksiniz.
ARALIKLI ORUÇ PLANI
PLANLI YAŞAYIN
HAVA DURUMUNU MUTLAKA TAKİP EDİN
İki faktör çok önemli: Rüzgârın soğukluğu ve dışarıda kalmayı planladığınız süre... Rüzgârın soğutma etkisi - 7 derecenin altına düştüğünde dışarıda geçireceğiniz süre kısa bile olsa cildinizin açıkta kalan kısımları soğuk ısırığı (soğuk yanması) riski altında olacak. Rüzgârın soğutma etkisi düştükçe bu risk artar. Hava sıcaklığı -17 derecenin altındaysa ya da rüzgârın soğutma etkisi aşırıysa antrenmanı iptal edin.
ISINMA SÜRENİZİ ARTTIRIN
Soğuk havalarda egzersize başlamadan önce ısınmak bildiğiniz ısınma hareketlerinden biraz daha farklı. Isınma hareketlerinin amacı yoğun antrenman öncesi kaslarınızın iç sıcaklığını arttırmaktır. Kış aylarında düşük sıcaklıklar kaslarınızın normalden daha katı halde olmasını sağlar. Bu nedenle sakatlık riskiniz daha yüksektir. Temel kural soğuk havalarda ısınma süresini iki katına çıkarmak. Isınmanın ardından kıyafetlerinizi değiştirin.
DOĞRU ŞEKİLDE KAT KAT GİYİNİN
Havalar soğukken kat kat giyinmek çok cazip olabilir. Ancak bunu doğru yapmak için belli yollar var. Öncelikle teninize en yakın kat, nemi cildinizden uzak tutmak için polyester veya polipropilen olmalı. Böylece vücudunuzun tehlikeli şekilde ısı kaybetmesini önlersiniz. Asla pamuklu bir kıyafet seçmeyin. Pamuklular nemi cildinize yakın tutar. İkinci katı ‘yalıtkan kat’ olarak düşünün. Hava geçirgenliğine elverişli olduğu sürece yün ve polyester muflon iyi seçim olur. Üçüncü katsa rüzgâr ve yağmur geçirmez olmalı.
BAŞINIZI KAPATMAYI UNUTMAYIN
Meme kanseri taraması: Meme kanseri gibi istilacı kanser türlerinin yüzde 14’ü, 40-49 yaşları arasında ortaya çıkıyor ve erken yapılan taramalar hastalığın seyri konusunda avantaj yaratıyor. Eğer genetik veya aile öyküsü faktörlerinden dolayı yüksek risk grubundaysanız, 30 yaş itibariyle her sene mamogram ve göğüs MR’ı çektirmeye özen gösterin. Virüs var diye meme kanseri yerinde durmuyor, siz de durmamalısınız!
Bağırsak kanseri taraması: Yine Amerikan Kanser Derneği kişilerin düzenli bağırsak taramalarına (her 10 yılda bir kolonoskopi veya her 1-3 yıl arasında dışkı testiyle) 45 yaşında başlamalarını tavsiye ediyor. Sizin için en uygun taramanın ne olduğunu belirlemek adına doktorunuzla görüşün. Benim ilk kolonoskopim hayatımı kurtarmış olabilir.
Diş sağlığı: Muhtemelen diş doktoruna gitmek şu sıralar aklınızdaki son şey. Ancak diş doktorları güvenli bir ortam için çok katı kurallar uyguluyor. Kendilerinin, çalışanlarının ve hastalarının korunduğundan emin olmak için en yüksek güvenliğe sahip maske, gözlük ve siperlik kullanıyorlar. Ağız sağlığı genel sağlık durumuyla direkt bağlantılıdır ve önleyici sağlık kontrolü yaptırılmadığında tedavi edilmeyen hastalıklar zamanla ilerleyerek karmaşıklaşır. Evinizde de ağız sağlığınıza öncelik vermeyi unutmayın ve doğru ekipmana sahip olduğunuzdan emin olun. Herkes diş ipi kullanmayı günlük rutininin bir parçası haline getirmelidir.
Aşılama: COVID-19 aşısının ilk serileri uygulanmaya başlarken kendiniz ve çocuklarınız için koruyucu aşıları da takip etmeniz gerek . Dünya Sağlık Örgütü’nün haziranda yaptığı bir ankete göre dünyada aşılama oranlarında çarpıcı bir düşüş gösterdi. Oysa çocukların aşılarının tamamlanmış olması kritik önem taşıyor. Eğer aşı takviminizin gerisinde kaldıysanız, doktorunuzdan randevu alarak birlikte bir telafi planı oluşturun.
Ağız sağlığı genel sağlık durumuyla direkt bağlantılıdır ve tedavi edilmeyen hastalıklar zamanla ilerleyerek karmaşıklaşır. İhmal etmeyin.
SEBZE & MEYVE
Kırmızıbiber: Kırmızıbiberde portakalda olduğundan daha çok C vitamini var. Kırmızıbiber, yeşil biberin olgunlaşmış halidir ve olgunlaştıkça besin değeri kalitesi de değişir. C vitamini hakkındaki veriler çok net tanımlanmış olmasa da bu vitamini vücudumuz kendi üretmediği için oldukça önemli olduğunu biliyoruz.
Mantar & brokoli: Brokoliyle ikili olduğu zaman mantar, solunum sistemi sağlığına oldukça faydalıdır.
Yeşil yapraklılar: Yeşil yapraklılar nitrik okside dönüşür. Ispanağı çiğnediğimiz zaman dilimizin mikrobiyomu, nitratı ıspanakla birlikte yutup midemizin sindirebileceği bir forma dönüştürür ve sonrasında vücut nitrik oksidi emer. Nitrik oksit kandaki besin maddeleri ve oksijenin bütün vücudu dolaşmasını sağladığı için genel sağlık durumu açısından oldukça önemlidir. Aynı zamanda kan basıncının düşmesine de yardımcı olur – yani bağışıklık sistemini güçlü tutup COVID’i uzak tutacak tüm önemli şeylere katkısı vardır. Ispanak, pazı, brokoli, karalahana gibi yeşil yapraklı sebzeleri alışveriş listenize ekleyin.
GÜNLÜK ÜRÜNLER
Peynir
Yemeğinizi kendiniz yapın
Bir hevesle başlanan o çılgın diyetleri 2020’de bırakın. 2021’de meyve ve sebze gibi işlenmemiş gıdaları ve kümes hayvanı, deniz mahsulleri veya tofu gibi yağsız protein kaynaklarını tüketmeye odaklanın. Yeni tarifler keşfederek yemeğinize heyecan katmaya vakit ayırın. Önceden hazırlanıp paketlenmiş gıdalar yerine kendi öğünlerinizi hazırlamak düzgün beslendiğinizden emin olmanın en iyi yollarından biridir. Çünkü tam olarak ne içerdiğini bilirsiniz. Yüksek kalorili gazlı içecekler veya meyve suları yerine maden suyu gibi düşük şekerli olanlara yönelin. Su içmeye öncelik verin. Düzenli olarak çay veya sade kahve için. Alkol tüketimini düzenlemek de önemli.
Vitaminler besinlerden
COVID-19 vakaları hâlâ artış gösterirken ihtiyacınız olan besinleri aldığınızdan emin olmak çok önemli. Belirli vitamin ve mineraller vücudunuzun sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Bağışıklık sisteminizin enfeksiyonlarla savaşmasını kolaylaştırır. Vitaminleri besin yoluyla da arttırabilirsiniz ki bu tabletlerden çok daha iyi bir kaynaktır.
- C vitamini dokuların büyümesi ve tedavisi için önemlidir. Portakal, domates, çilek, brokoli tüketebilir ya da takviye kullanabilirsiniz. (Takviyelerin önerilen günlük tüketim miktarı kadınlar için 75, erkekler için 90 mg.)
- D vitamini, ‘güneş ışığı’ vitamini, kemik sağlığı için olmazsa olmazdır...Araştırmalara göre D vitamini eksikliğinin önüne geçmek için cildin yaklaşık yüzde 40’lık bölümünü günde 20 dakika güneşe maruz bırakmak gerekiyor. D vitaminini az da olsa besinlerden alabilirsiniz: Süt, somon, sardalya, tonbalığı, uskumru, peynir ve yumurta sarısı...
- Bazı çalışmalara göre soğuk algınlığı belirtileri yaşamaya başladıktan sonraki 24 saat içinde çinko pastili veya şurubu almak soğuk algınlığı süresini kısaltmaya yardımcı oluyor.
Öğünlerinizi kendiniz hazırlayın
Bir hevesle başlanan o çılgın diyetleri 2020’de bırakın. 2021’de meyve ve sebze gibi işlenmemiş gıdaları ve kümes hayvanı, deniz mahsulleri veya tofu gibi yağsız protein kaynaklarını tüketmeye odaklanın. Yeni tarifler keşfederek yemeğinize heyecan katmaya vakit ayırın. Önceden hazırlanıp paketlenmiş gıdalar yerine kendi öğünlerinizi hazırlamak düzgün beslendiğinizden emin olmanın en iyi yollarından biridir. Çünkü tam olarak ne içerdiğini bilirsiniz. Yüksek kalorili gazlı içecekler veya meyve suları yerine maden suyu gibi düşük şekerli olanlara yönelin. Su içmeye öncelik verin. Düzenli olarak çay veya sade kahve için. Alkol tüketimini düzenlemek de önemli.
Vitaminleri besinlerden alın, gerekirse takviye kullanın
- COVID-19 vakaları hâlâ artış gösterirken ihtiyacınız olan besinleri aldığınızdan emin olmak çok önemli. Belirli vitamin ve mineraller vücudunuzun sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Bağışıklık sisteminizin enfeksiyonlarla savaşmasını kolaylaştırır. Vitaminleri besin yoluyla da arttırabilirsiniz ki bu tabletlerden çok daha iyi bir kaynaktır.
- C vitamini dokuların büyümesi ve tedavisi için önemlidir. Portakal, domates, çilek, brokoli tüketebilir ya da takviye kullanabilirsiniz. (Takviyelerin önerilen günlük tüketim miktarı kadınlar için 75, erkekler için 90 mg.)
- D vitamini, ‘güneş ışığı’ vitamini, kemik sağlığı için olmazsa olmazdır...Araştırmalara göre D vitamini eksikliğinin önüne geçmek için cildin yaklaşık yüzde 40’lık bölümünü günde 20 dakika güneşe maruz bırakmak gerekiyor. D vitaminini az da olsa besinlerden de alabilirsiniz: Süt, somon, sardalya, tonbalığı, uskumru, peynir ve yumurta sarısı...
UTANÇ VEYA SUÇLAMA İÇERMEYEN BİR SOHBET BAŞLATIN
Akıl sağlığı birçok kişi için zor bir konudur. Bu nedenle sevgi ve şefkatin hâkim olduğu, utanç veya suçlamadan uzak bir konuşma önemlidir. Öncelikle kişinin ne hissettiğine dair tahminde bulunmayın. Ona duygularını veya davranışlarını yargılamayacağınızı açıkça belirtin. Destek için uygun olduğunuzu söyleyin; bu destek bir terapist bulmasına yardımcı olmak da olabilir, yalnızca onu dinlemek için zaman ayırmak da...
BİR AKSİYON PLANI OLUŞTURUN VE BUNA BAĞLI KALIN
Bir terapistle akıl sağlığı sorunları hakkında konuşmanın düşüncesi bile birçok kişi için zor olabilir. Doğru profesyonellerle bağlantı kurmak önemli ancak yüksek başarı oranını elde etmek için bu klinik tedavi uzmanıyla düzenli olarak takipte olmak çok daha önemli.
EĞER TEDAVİ İŞE YARAMIYORSA PES ETMEYİN
Bazen tedavi aynı anda birden fazla yaklaşım gerektirebilir. Örneğin çoğu araştırma, depresyon tedavisinde ilaç tedavisinin bilişsel davranış terapisiyle birlikte kullanılmasının çok daha fazla işe yaradığını gösteriyor.
İYİ YAŞAM TARZIYLA İLGİLİ ALIŞKANLIKLARINI TEŞVİK EDİN
Akıl sağlığı sorunlarıyla baş etmeye çalışan biriyle aynı evde yaşıyorsanız iyi yaşam tarzı seçimleri konusunda yardımcı olabilirsiniz. Birlikte bir akşam yemeği pişirme planı yapabilir ya da yürüyüşe çıkmayı teklif edebilirsiniz. Günlük egzersiz ve meditasyonun ruh halini dengede tutmaya yardımcı olduğu biliniyor. Uykuyu da buna dahil edebiliriz. Alkolden ve işlenmiş gıdalardan uzak durmak da önemli.
İncelemesi sürdüğü için ön araştırma sürecinde olan bu çalışma COVID-19 teşhisi konulan 1653 hasta üzerinde yapıldı. Hastalar bir telefon uygulaması kullanarak belirtilerin başladığı andan itibaren tüm bilgileri uygulamaya yüklediler. Bu bilgiler doğrultusunda araştırmacılar hastalığı sınıflandırdı. Ortaya çıkan altı tür ve bunlara bağlı belirtiler şu şekilde:
Gribe benzer ancak ateşsiz: Koku kaybı, öksürük, kas, baş, boğaz ve göğüs ağrısı.
Gribe benzer ve ateşli: Koku kaybı, öksürük, baş ve boğaz ağrısı, ses kısıklığı, ateş ve iştahsızlık.
Sindirim sistemine bağlı: Koku kaybı, iştahsızlık, ishal, baş, boğaz ve göğüs ağrısı.
Şiddetli seviye 1, yorgunluk: Koku kaybı, öksürük, ateş, ses kısıklığı, baş ve göğüs ağrısı, yorgunluk.
Şiddetli seviye 2, sersemlik: Baş ağrısı, koku kaybı, iştahsızlık, öksürük, ateş, ses kısıklığı, boğaz, göğüs ve kas ağrısı, yorgunluk, sersemlik.
Şiddetli seviye 3, karın-solunum ilgili: Baş ağrısı, koku kaybı, iştahsızlık, öksürük, ateş, ses kısıklığı, boğaz ağrısı, göğüs ağrısı, yorgunluk, sersemlik, kas ağrısı, nefes darlığı, ishal ve karın ağrısı.
Bu belirtilerden baş ağrısı ve koku kaybı gibi bazıları bütün türlerde bulunuyor. Burada önemli olan, bu altı türün birbirinden farklı hastalıklar olarak düşülmemesi gerektiği. Hepsi aynı hastalık. Bu altı tür, COVID-19’u olan hastaların farklı belirti kümelerinin sınıflandırıldığı anlamına geliyor. Araştırmacılar, hastalarda oluşabilecek belirti ‘türlerini’ veya hastalığın şiddetini tahmin etmeye yardımcı olabilecek herhangi bir faktöre rastlamadı.
MANTAR VE BROKOLİ
Mantar, mükoz membran ve tükürükte var olan, IgA adlı antikorun salgılanmasını arttırır. Brokoli ve brokoli filizleriyse bir diğer destektir. Sülfür bazlı bir besin olduğu için sülforafan içerir. Brokoli de toksinleri etkisiz hale getirir ve iltihaplanmayı azaltır. Mantar ve brokolinin güçlerini birleştirmek için az yağla yüksek ateşte karıştırarak, birlikte pişirmenizi tavsiye ederim.
BİR KÂSE YABANMERSİNİ
Yabanmersini, bağışıklık sisteminizi geliştiren antioksidanlarla doludur. 2011’de Kanada’da yapılan bir çalışmaya göre yabanmersini, enfekte olmuş hücreleri veya tümör hücrelerini ortadan kaldırmak için kritik önemde olan ‘doğal katil’ hücrelerin sayısını arttırıyor. Katil hücreler bağışıklık sisteminin ‘istilacılara karşı öğrenilmiş tepki’ geliştirmesine yardımcı oluyor. Kahvaltı için mükemmeller ya da sağlıklı bir atıştırmalık olarak...
BİR BARDAK ÇAY, SİYAH VEYA YEŞİL
1) CİLT KALİTESİNİ ARTTIRIR
C vitamini cilt sağlığınızda çok önemli bir rol oynar. Her insanın vücudunda kolajen olarak bilinen ve cilt esnekliğini korumayı sağlayan bir protein bulunur. C vitamini kolajen oluşumunun hayati yapı taşıdır.
2) SİNDİRİME YARDIMCI OLUR
Sabahları bir şey yiyip içmeden önce sindirim sisteminizi aktif hale getirebilmek için bir bardak ılık limon suyu içmelisiniz. Limondaki bulunan sitrik asit yiyecekleri parçalamak için midenizdeki doğal asitlere katkıda bulunur. Ayrıca bu ılık içecek bağırsak hareketlerini düzenler.
3) BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ DESTEKLER
C vitamini aynı zamanda bağışıklık sistemini destekler. Bağışıklık sisteminiz ideal bir biçimde çalışırsa enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına yakalanma riskiniz daha az olur. Suyunuza limon eklemek C vitamininizi arttırmanın kolay bir yoludur.
4) LEZZET KATAR
Suya limon katmak fazla kalori eklemeden sade suyu tüketmenin leziz bir yolu! Yaratıcı olabilir ve misket limonu, portakal dilimi veya çilek gibi başka meyveler de koyabilirsiniz. Veya maden suyunu deneyin, birçok insan suyu daha hareketli hale getirmek için baloncuklardan faydalanıyor.
Saçım/cildim neden böyle?
Sebum cildinizdeki fazla yağlı bölgelerin başsorumlusudur ve yağ bezleri tarafından üretilir. Yağlı bir cilde veya saça sahip olan kişilerde yağ bezleri sayıca çoktur veya fazla çalışır. Yağ bezlerinizin fazla çalışmasının çeşitli sebepleri vardır. Mesela hormonal olabilir. Androjen olarak adlandırılan erkek hormonları (hem erkeklerde hem kadınlarda bulunur) sebum üretimini yönetir. Ergenlik dönemi gibi androjen miktarının fazla olduğu durumlarda daha çok sebum üretilir ve salgılanır. Eğer ergenlik dönemini geçirdiyseniz ve yağ bezleriniz yine de fazla sebum üretiyorsa bunun sebebi; genetik, sıcaklık, nem, sağlıksız beslenme, yanlış cilt bakımı ürünleri, stres ve hatta bazı ilaçlar olabilir.
Sorun çıkmasını nasıl önlerim?
- Yüzünüze ve saçınıza sürekli dokunmaktan kaçınmayı deneyin.
- Her gün düzenli cilt bakımı yapın.
- Sabah uyandığınızda, gece yatmadan önce ve egzersiz yaptıktan hemen sonra yüzünüzü yıkadığınızdan emin olun.
- Beslenme düzeninize de önem verin. Şekerli ve yağlı besinlerden uzak durun. Bunun yerine balık ve yemiş gibi omega 3 yağ asidi ve B6 vitamini içeren besinlere yönelin.
Yağlı saç nasıl tedavi edilir?
Kendimize vakit ayırmak aslında çok kolay
Daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam için ihtiyaçlarımıza, kendimize zaman ayırmak bazen zor geliyor ama aslında etkili ve masrafsız kişisel zaman aktivitesi o kadar çok ki...Birçoğu 10 dakikadan az zaman alıyor ve hepsi çok basit...
Pek çok insan daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam için kendine daha çok vakit ayırmak istiyor ama başaramıyor. Üstelik kişisel vakit yaratmanın pahalı olduğuna inanıyor. Bu doğru değil. Çünkü gün içinde sadece 10 dakikada, para harcamadan yapabileceğiniz kişisel rutinler, aktiviteler var. Daha az stresli bir yaşam için öneriler sunan ‘Listful Living: A List-Making Journey to a Less Stressed You’ (Listeli Yaşam: Daha Az Stresli Bir Siz İçin Liste Yapma Yolculuğu) adlı kitabın yazarı Paula Rizzo ile kendine vakit ayırmanın kolay yollarını konuştum.
Bu aktivitelere geçmeden önce kendine vakit ayırma konusunu yeniden çerçevelendirelim. İnsanlar bunun pahalı bir masaj yaptırmak veya tatile çıkmak olduğunu sanıyor. Forbes’un açıklamalarına göre 2019’da 4.2 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaşan ‘sağlıklı yaşam’ endüstrisi bunu empoze etse de aslında kendine vakit ayırmakla para arasında yakın bir ilişki yok. Zira kişisel aktiviteler, gün içinde tazelenmek için kendinize ayırdığınız kısa zaman dilimleri olarak açıklanıyor. Asıl hedef zihniniz ve bedeninize dönüp bakmak için zaman yaratıp size keyif veren şeyleri belirleyebilmek...
Rahatlatıcı bir banyo veya duş seansı
Başta bahsettiğimiz kitabın yazarı Rizzo, planlamaya gerçekten size iyi gelen şeyleri listeleyerek başlamayı öneriyor. Ve gün içinde bunlara yer açmanın yolunu bulmayı... Örneğin, sakin bir ana ihtiyaç duyuyorsanız, alarmınızı uyuma saatinizden 5-10 dakika erkene kurun, dinginliğin tadını çıkarın.
Bir film seyretmek
Nelerin gereksiz yere vaktinizi aldığını bulun. Bazı işlere hazırlık için geçirdiğiniz vakti sevdiğiniz şeyleri yapmak için kullanın. Rizzo, işe giderken harcadığınız sürede sevdiğiniz bir podcast veya müziği dinlemek gibi basit yöntemler öneriyor.
Dikkat etmeniz gereken en önemli şey, size iyi hissettirip hissettirmediği. Neşe ve yaratıcılık sunan şeyleri düşünün. Rizzo “Sizi mutlu ettiği sürece, kendinize vakit ayırmanın her şekli yeterlidir. Kendinize karşı nazik olun, her şey burada başlıyor” diyor.
Bir kelimeyi araştırmak, sudoku veya bulmaca çözmek
NELER YAPABİLİRİZ?
Kendinize sevgi göstermenin yollarını ararken en önemlisi sizi mutlu edecek ve heyecanlandıracak şeyler seçmektir. İşte, çok vakit ya da para harcamadan yapabileceğiniz kişisel aktivite alternatifleri:
En fazla 10 dakikamız varsa
- Bir fincan çay veya kahve keyfi.
- Meditasyon.
- Oturmak için sessiz bir yer bulmak.
- Müzik dinlemek.
- Yürüyüşe çıkmak.
- Çevrimiçi harita açarak istediğiniz bir yeri bilgisayar üzerinde keşfe çıkmak.
- Bir şeyler çizmek, yazmak, günlük tutmak.
- Bir arkadaşınızla sohbet etmek.
- Derin nefes almak.
- Yatağa 10 dakika erken girmek.
- Esneme hareketleri yapmak ya da egzersizlerinizi gün içinde kısa aralıklara bölerek uygulamak.
Sevdiğiniz bir dergi veya blog’dan bir yazı okumak
10 dakikadan çok vaktimiz varsa
- Oje sürmek.
- Mutfakta vakit geçirmek, bir şeyler pişirmek.
- Sevdiğiniz bir diziden bir bölüm izlemek.
- Kitap okumak.
- Yeni bir şey öğrenmek, bir hobiye başlamak için internetten bedava deneme sürümünü bulmak.
- İş bitince e-postalarınızdan tamamen uzaklaşmak, bilgisayarı kapamak.
- İşten uzaklaşarak kafa dinleme günü yaratmak.
- Ücretsiz müze, festival veya diğer kültür aktivitelerine katılmak (çevrimiçi aktiviteler olabilir).
- Gün içinde uzanmak veya yapabiliyorsanız kestirmek.
Gün içinde kendinize güzel bir çay ya da kahve yapıp kısa bir süre kafa dinlemek bile size iyi gelecek...