‘Çifte bela’ ile mi karşı karşıyayız?

Hava soğudukça COVID-19 vakalarında yükseliş olacağı uyarıları yapılıyor. Bir de influenza salgını tehdidi var. Tıp uzmanlarının ‘ikizdemi’ dediği bu durumla yani iki ciddi virüsle karşılaşmaya hazırlanmak kaygı verici olabilir.

Haberin Devamı

Önümüzdeki aylarda mevsimsel influenza salgınları ve COVID-19 pandemisi aynı anda yaşanabilir. Tıp uzmanları tecrübe etme ihtimalimiz olan bu durum için ‘ikizdemi’ terimini kullanıyor. Bu bir problem çünkü durum hastaneye giden hasta sayısını arttırabilir ve sağlık sisteminin üzerine yük bindirerek en kritik hastaların tedaviye ulaşmasını zorlaştırabilir. Bunun yaşanmasını istemeyiz, bu nedenle bu kafa karışıklığında nasıl bir yön çizebilir ve hasta olmaktan nasıl kaçınabiliriz?

İki virüsü aynı anda almak...

COVID-19 enfeksiyonunun uzun vadedeki etkilerini hâlâ öğreniyoruz, ancak her iki virüsü birden aynı anda almak çoğu organ üzerinde inanılmaz bir zorlanma yaratacak ve bağışıklık sisteminizin enfeksiyonlarla savaşmasını zorlaştıracaktır. Her hastalığın kardiyak hasar bırakma ve kalpte, beyinde veya kas dokularında iltihaplanma yapma riski vardır. Bu olası komplikasyonlar herkesi etkilemeyecektir ancak risklerin farkında olmak önemlidir. Görünen o ki grip ve COVID-19’un bazı belirtileri örtüşüyor. COVID-19 veya influenza virüsü taşıyan birinde oluşabilecek belirti ve komplikasyonlara bir bakalım, ancak hastalığın daha ciddi olan bu yönlerinin herkeste oluşmayabileceğini aklımızın bir köşesinde tutmakta fayda var:

Haberin Devamı

- Zatürre                 
- Solunum yetmezliği           
- Akut solunum yetersizliği (ciğerlerde sıvı birikmesi)       
- Kan zehirlenmesi                   
- Kardiyak hasar (kalp krizi veya inme)                 
- Çoklu organ yetmezliği (solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği, şok)
- Kronik hastalıkların kötüleşmesi (ciğer, kalp, sinir sistemi veya diyabet)
- Kalp, beyin veya kas dokularında iltihaplanma
- İkincil bakteriyel enfeksiyonlar

İyi haber şu ki hem grip hem de COVID-19’dan korunmaya yardımcı olmak için atılacak bazı adımlar var. Influenza aşısı olun. Aşı, influenza virüsünü aldığınızda hızlı ve etkili şekilde tanıyacak antikor üretmesi için bağışıklık sisteminizi çalıştırır.

6 ay ve üzeri yaştakiler her yıl grip aşısı olmalıdır. Bu aşının, Türkiye’de influenzanın en aktif olmaya meyilli olduğu zamanlarda koruma sağlayabilmesi için kasım ile nisan sonu arasında yapılması öneriliyor. Eğer bu dönemin başında aşı olmadıysanız endişelenmeyin çünkü bu aşı tüm grip dönemi boyunca yapılabiliyor. Ne kadar erken aşı olursanız virüsle savaşacak antikorları üretmeye o kadar erken başlarsınız. Unutmayın, grip aşısı COVID-19’a karşı koruma sağlamıyor. Ancak diğer ciddi hastalıkların yayılmasını önlemek adına kritik önemde.

Haberin Devamı

‘Çifte bela’ ile mi karşı karşıyayız

İlginçtir ki yaklaşık 12 bin ABD’li üzerinde yapılan bir çalışmaya göre geçen yıl grip aşısı olan kişilerin COVID-19 testlerinin pozitif çıkma olasılığı daha düşük. Bu bağlantıyı net olarak anlayabilmek için daha çok araştırma yapılmalı. Grip aşısı olan kişilerin sağlıkları için başka önlemler alıyor olma ihtimalleri daha yüksek olabilir veya aşının koruyucu olmasını sağlayan bir biyolojik mekanizma var olabilir.

Normalde grip mevsiminde maske takmıyoruz. Araştırmaya göre COVID-19’dan korunmak için kullandığımız maskeler influenzanın bulaşma riskini minimuma indiriyor. Bunun nedeni her iki virüsün aynı yolla yayılıyor olması. Halka açık alanlarda sosyal mesafe kurallarına dikkat ederek diğer kişilerden 1.5-2 metre uzak durmak oldukça önemli. Elleri su ve sabunla en az 20 saniye boyunca sık sık yıkayın veya sabunun olmadığı durumlarda alkol bazlı el dezenfektanıyla temizleyin. Alkol içeren kolonya kullanabilirsiniz. Yüzünüze de dokunmayın.

Haberin Devamı

YEŞİL YAPRAKLI SEBZE YİYİP 7-9 SAAT UYUYUN

COVID-19 ve influenza riskinizi; beslenme düzeni, fiziksel aktivite seviyesi ve stres yönetimi gibi konulara eğilerek yani sağlıklı yaşam tarzı kararları alarak da düşürebilirsiniz. 

‘Çifte bela’ ile mi karşı karşıyayız

Yediklerinize dikkat edin

Besleyici yeşil yapraklılar, kabak, kuşkonmaz gibi sebzelerle işlenmemiş gıdaları beslenme düzeninize dahil edin. Her öğüne yumurta, beyaz et, balık, tofu veya baklagiller gibi bir protein kaynağı ekleyin. Öğünlerinizin büyük bölümü, sizi enfeksiyondan korumaya devam etmesi için vücudunuza gerekenleri sağlamalıdır.

Düzenli egzersiz yapın

Egzersiz yapmak tüm vücuttaki iltihaplanmayı azaltıyor ve aynı zamanda üst solunum yolu enfeksiyonlarının hem oluşma riskini hem de oluşma halinde süresini azaltıyor. Egzersiz ayrıca vücudun enfeksiyonlarla savaşması için gereken beyaz kan hücrelerinin oluşumuna yardımcı oluyor. Her hafta yaptığınız fiziksel aktivite, yoğunluğu ve miktarına bağlı olarak kilo vermenize veya kilonuzu korumanıza da yardımcı olur. Bu da COVID-19 ve grip kaynaklı komplikasyonlara karşı riskinizi azaltır. Her hafta en az 150 dakika orta derecede veya 75 dakika yüksek derecede aerobik hareketleri yapmaya çalışın.   

Uykunuzu alın

Haberin Devamı

Araştırmalar, uykusunu yeterince almayanların hasta olmaya meyilli olduğunu gösteriyor. Uyku yoksunluğunda bağışıklık sisteminiz, enfeksiyona karşı savaşmaya yardımcı ‘sitokin’ adı verilen proteini üretmekte zorluk yaşar. Eğer uykunuzu yeterince almazsanız bağışıklık sisteminiz daha az antikor üretir. Kişiden kişiye değişiyor ancak genellikle sağlıklı yetişkinler bir gecede 7 ile 9 saat arasında uyumalıdır.

Stresi azaltın

Araştırmalar, bağışıklık sisteminin, kandaki stres hormonu seviyesi arttığında çökmeye başladığını gösteriyor. Stres kandaki akyuvar (enfeksiyonla savaşmanıza yardımcı olan beyaz kan hücreleri) sayısının düşmesine ve virüs riskine daha açık olmanıza da neden olur. Hayatınızda kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanmak stres seviyenizin düşmesine yardımcı olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları