ELANO’nun roketi hedefi bulur bulmaz Hasan Cemal ile canlı telefon bağlantısı kuruldu:
- Yahu bu adam sağ ayaklı değil miydi? - Evet Hasan Ağbi. - Ee, solla attı o şutu. - Demek sağı solu belli olmuyor adamın ağbi. Golde de görülebileceği üzere.. * * * Şu sıralar Gürcan Bilgiç dostumuzun ruh hali ilginç dalgalanmalar yaşıyor olmalı. Gürcan “Keita düşüşte, Deivid’den iyi değil, Elano da öyle, daha görmedik” gibi bir yazı yazdı. Daha oynamamış adamlarla ilgili böyle bir değerlendirme nasıl yaptı bilemiyorum? Levent Tüzemen de Keita’nın Levadia resitalinin ardından dostu, kardeşi Gürcan’a “Keita’nın selamı var, yanaklarından öpüyor” gibilerden dokundurdu. Gürcan “Aşkolsun Levent Ağbi” dedi ve görüşünün arkasında olduğunu belirtti. Dün akşam da Elano önüne düşen topa öyle bir vurdu ki... Sevgili Gürcan, alınmaca yok; sen vazgeç bu sevdadan. Yoksa bunlar çok utandıracağa benziyor seni. Öperim kardeşim. * * * Galatasaray, Levadia Talinn’i yenen kadroyla sahne aldı. Rotasyon için görece daha kolay Talinn rövanş maçını seçmek gayet doğruydu. Talinn’le karşılaştırılamayacak kadar kuvvetli Kayserispor defansını aşmak için 14 dakika yetti sarı kırmızılı ekibe. Makukula’nın coşup “Bi o kaleye, bi bu kaleye atayım, nâmım yürüsün..” demesi durumu dengelemiş oldu. Mustafa Sarp, Sabri, Servet gibi isimlerin çalışkanlığı dikkat çekti. Gollerin ikisi duran toptan, ikisi “durdurulamayan” toptan geldi. Kaptan Arda Turan, dinlenerek oynadı ama asist hanesine bir plaka daha çaktı. Aslında Arda’nın Makukula’ya attırdığı gol de asist sayılabilir!!! Rakiplerin Galatasaray karşısında kendi kalelerine gol atmaları neredeyse her maç tekrarlanır hale geldi. Bu basit bir “bahtsızlıklar zinciri” olarak geçiştirilemez. Galatasaray yıpratıyor, bezdiriyor, bunalan rakibi hataya itiyor ve imha ediyor. Her maç daha iyi bir Galatasaray. Çok iyi bir Galatasaray olmasa da hep iyiye giden düzgün ve dengeli bir takım. Ne ister ki taraftar başka?