Latin Diktatör Versiyon 3

Irkçı, yabancı/mülteci düşmanı ve cunta yanlısı...

Haberin Devamı

Çevrecilere ve insan hakları savunucularına ve elbette medyaya gıcık, silahlanma yanlısı, sıkısından bir “solcu düşmanı”...

Eh, haliyle homofobik; eh, haliyle kadın düşmanı; eh, haliyle kürtaj karşıtı; eh, haliyle aşırının aşırısı sağcı...

En büyük Latin Amerika ülkesi Brezilya 63 yaşındaki eski subay, avukat Jair Bolsonaro’yu devlet başkanı seçti.

Bir kadın politikacı için “Tecavüz edilemeyecek kadar çirkin” demiş, diyebilmiş...

“Gey oğlum olacağına, ölsün daha iyi” demiş, diyebilmiş...

“Afrikalı göçmenlerin torunları şişman ve tembel” demiş, diyebilmiş biri...

Yakın geçmişe kadar “çok konuşan, boş konuşan bir palyaço politikacı” olarak anılırken sosyal medya üzerinden güçlendirdiği ayrıştırıcı/kışkırtıcı kampanyasıyla en tepedeki koltuğa kadar yükseldi.

Haberin Devamı

Ülkeyi 1963-1985 yılları arasında yöneten diktatörlüğün hem bir subay olarak mensubu hem de büyük destekçisi Bolsonaro.

Yüzlerce kişiyi öldüren, “kaybeden”, binlercesini ağır işkenceden geçiren diktatörlüğü hasretle anıyor, “En az 30 bin kişi daha öldürülmeliydi, az çalıştılar” diyor rahatlıkla...

Peki bu kadar “berbat” bir politikacı kazandıysa, “Alternatifi kimdi ve bundan daha ne kadar kötü olabilir ki?” diyebilirsiniz.

Brezilya yıllardır sol parti yönetiminde. Artan şiddet olayları, ekonomide yaşanan krizler ve elbette yolsuzluklar Bolsonaro gibi “kesin çözüm” öneren aşırı sağcı bir lidere kapıları ardına kadar açtı.

“Tropikal Trump” diyorlar zaten Trump hayranlığını saklamayan Bolsonaro’ya.

Kaba, üstten bakan (hali vakti yerinde) ama popülizmin uygun kanallarından akarak yoksulların isyanını da oya çevirebilen politik bir yetenek!

Hepsi büyük harflerle yazılan ve öfke saçan, provokatif sosyal medya mesajlarında Trump’ı örnek aldığı aşikâr.

Başkanlık kampanyası sırasında biraz daha “Tek Brezilya” havasına girdiyse de kendisi gibi politikacı üç oğlundan biri olan Eduardo babasını “aşırı sağcı bir lider olarak övüyor” ve dünya perspektifine de şöyle yerleştiriyor:

“Trump’ın yanı sıra Geert Wilders (Hollanda) ve Marine Le Pen (Fransa) gibi (yeni bir) küresel lider zincirinin halkası” olduğunu iddia ediyor.

Haberin Devamı

Aşırı sağın dünyadaki yükselişi yeni bir mesele değil. Şu anda Avrupa’da iktidarda değilse iktidar ortağı ve diğer her ülkede de ana muhalefet konumunda aşırı sağcı partiler. Filipinler’de filan da durum farklı değil.

19’uncu yüzyıldan itibaren köklü ve kanlı bir diktatörler tarihine sahne olan Latin Amerika, 1990’lardan itibaren büyük ölçüde demokrasiye geçmeye çalıştı.

Bolsonaro şahsında beliren “Latin Amerika Diktatörü Versiyon 3”, henüz seçilmeden savurduğu tehditlerle, silah şeklinde el hareketiyle, selama duran fanatik kitlesiyle yeni, karanlık ve bulaşıcı bir durumdur.

Dünyamıza o da hayırlı olsun.

Helal süt emmiş bir uzaylı kardeşimiz de, geçerken insanoğlunun aklına turp suyu sıksın. Sevaptır...

Yazarın Tüm Yazıları