Festivalimiz sen çok yaşa!

SALI akşamı Zorlu PSM’de İstanbul Caz Festivali’nin programının açıklanacağı toplantıdayız.

Haberin Devamı

Bu yıl 25’inci kez düzenlenen müzikseverlerin gözbebeği, sloganını “25 Yıldır Caz ve Daha Fazlası” olarak belirlemiş.

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner ve İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin konuşurken slogana ve 25 yılı özetleyen filme dalıp gidiyorum...

İçimde “Gençliğim eyvah!” hissi de dolaşıyor elbette neredeyse hepsini izlediğim konserlerden alınmış görüntüler akarken...

“The Festival” ile kişisel bağı Caz Festivali’nin İstanbul Festivali’nden koparak bağımsızlığını ilan ettiği 1994’ten de önceye uzananlardanım...

‘CAZ VE DAHA FAZLASI’

1980’li yıllarda “ergen irisi” bir lise öğrencisi olarak sızıverdiğim Herbie Hancock konseriyle başlayan ve hızla büyük bir aşka dönen ilişkimizin belleği sayısız hatırayla dolu...

“Caz ve Daha Fazlası” sloganını Santana’dan B.B. King’e, Bob Dylan’dan Chick Korea’ya, Patti Smith’ten Wayne Shorter’a müziğin farklı kulvarlarından yüzlerce büyük sanatçıyı ağırladığı için “Festival sadece caz müziği ile sınırlı değil” şeklinde okumak doğru olur.

Haberin Devamı

Ama sanırım daha doğru okuma, 1973’te rahmetli Dr. Nejat F. Eczacıbaşı ve bir grup arkadaşının klasik müzik odaklı bir şehir festivali olarak başlattıkları kültür devrimine ve etkilerine bakarak olacaktır.

“Hayal bile edilemeyen” efsaneler canımızın içi Açıkhava Tiyatrosu’ndan Beykoz Kundura Fabrikası’na farklı mekânlarda belirirken sadece “iyi müzik ve tatlı geceler” bırakmadılar hafızalara...

AH O TATLI İKLİM!

Bir iklim yaratıldı ve hepimiz de faydalandık bu iklimin güneşinden, tatlı rüzgârından...

Bir gazeteci, bir müzik yazarı olarak yurtdışındaki dev festivallerde sohbet ettiğim yabancı meslektaşlarıma “Miles Davis mi? 1988’de üç gece üst üste dinlemiştim babayı” diye hava atmak, gururlanmak işin şahsi kısmıdır...

“Festival insanlarının” şahsi deneyimlerinin toplamına bakınca görebiliriz belki bahsettiğim bu harikulade iklimi...

“Kısa keselim, kimler geliyor bu sene?” sorusuna geçelim mi sizi daha fazla “şahsi hatıraya” boğmadan?..

2001’de, 17 sene önce ağırladığımız Nick Cave&
The Bad Seeds
geliyor, malumunuz, müjdesi önceden verilmişti.

Haberin Devamı

Led Zeppelin’in efsane solisti Robert Plant de 11 yıl sonra aramızda olacak, bahtiyarız, çok bahtiyarız...

Benjamin Clementine, BadBadNotGood gibi müzik dünyasında yakın zamanda parlayan yıldızlar geliyor...

Melody Gardot, Dave Holland gibi eski dostlar geliyor...

Fred Hersch, Avishai Cohen, Kurt Elling, Marquis Hill, Julian Lage gibi caz yıldızları yağıyor 26 Haziran-17 Temmuz arasında İstanbul’a*...

ASLAN YÜREKLİ SPONSORLAR

Bu noktada, bu yazı yazılırken 1 ABD Doları’nın 4 lira 20 kuruşu, Euro’nun 5 lira 17 kuruşu, İngiliz Poundu’nun neredeyse 6 lirayı gördüğü noktada, bir de teşekkür gerekiyor festivali mümkün kılan destekçilere, sponsorlara...

Başta İKSV’yi büyük çabalarla, özveriyle kurup yaşatan Eczacıbaşı ailesine, festivalin yıllardır ana sponsorluğunu üstlenen Garanti Bankası’na teşekkür borçluyuz...

Haberin Devamı

SOCAR Türkiye’den Zorlu’ya, Volvo’dan Tuborg’a, Vodafone’dan DHL’e uzanan destekçilere de gönülden teşekkürler...

Bu ekonomik şartlarda, bu çıldırmış ama farkında bile olmayan ortamda gösterdikleri cesareti ve cömertliklerini takdir etmek ve konserleri doldurmak kalıyor bizlere de...

Ve en az üç kere tekrar etmek gerekiyor şu sloganı coşkuyla, müzik aşkıyla: “Festivalimiz sen çok yaşa, festivalimiz sen çok yaşa, festivalimiz sen çok yaşa!”

------------

(*) Detaylı programa

caz.iksv.org adresinden veya İKSV Mobil uygulamasından ulaşabilirsiniz.

 

Yazarın Tüm Yazıları