Okullar tatile girdi-1

Geçtiğimiz günlerde okullar tatile girdi. Herkes çok sevindi.

Haberin Devamı

Bu yazıyı, yurt dışındaki gözlemlerimi, izlenimlerimi de katarak yazıyorum.
*
* Gelişmiş ülkelerde tatil başlar başlamaz uygulayıcılar, uygulamalar ve sonuçları üzerine uzun değerlendirmeler yaparlar; strateji, politika geliştirmesi gereken yerlere gönderirler.
Değerlendirenler de bu raporlardan anlarlar, bir sonuç çıkarma deneyim ve yeteneğine sahiptirler.
Ayrıca, sadece bu konuya odaklanmış, sadece bu konuyla ilgilenmektedirler.
Mensubu oldukları toplumun geleceğini tasarladıklarının bilincindedirler.
Böyle olunca da, eğitim durmadan kendini yeniler, geliştirir.
* Gelişmemiş ülkelerde ise okullar tatile girdiğinde herkes, “Çok şükür, kazasız belasız bu yılı da atlattık.” diye düşünür.
*
* Gelişmiş ülkelerde çocuk, alacağını okul öncesinde alır.
Okul öncesinin kültürüyle olgunlaşır toplum. Trafik düzene girer, herkes vergisini verir, kurallara uyar, “burası benim ülkem” bilinciyle hareket eder; kendi kendine iş yapma, sorgulama, farklılıklara saygı duyma gibi yaklaşımlar bu yaştaki kazanımlardır.
Hak, hukuk, adalet gibi toplumu ayakta tutan ne varsa her şey, uygulamalarla, oyunlarla, ziyaretlerle çocuğun ruhuna kazınır.
Toplumun nasıl disipline girdiğini, kurallara uymanın nasıl bu kadar etkili olarak kavratıldığını anlayamazsınız bile.
Hiç kimse, “Şöyle insan yetiştireceğiz, böyle harikalar yaratacağız.” diye yüksek sesle konuşmaz.
Eğitim konusunda pek bir şey duymazsınız; bizzat yaşarsınız, sonuçlarıyla her an, her yerde karşılaşırsınız.
Eğitim sokakta, çarşıda, pazarda, trafikte, iş hayatında, “güler yüzlü, iş bitirici ve saygılı” bireyler olarak kendini gösterir.
“Eğitimli bir toplumun içindeyim.” duygusunu yaşarsınız.
* Gelişmemiş ülkelerde ise çocuğa ısrarla bir şeyler öğretilmeye çalışılır. Çocuğun kapasitesinin fazla önemi yoktur. Ailenin ve çevrenin beklentilerine göre davranılır çocuğa.
Okul, çocuğun kâbusu olur.
Beklentilere cevap veremeyen çocuk, silik, ezik, elinden iş gelmeyen bir kişi olarak, ömür boyu bir gölge gibi dolaşır ortalarda.
Gelişmemiş toplumlarda eğitim, hayatı düzene sokamaz; eğitimin ezdiği, bozduğu bireyler yüzünden karmaşa yaşarsınız.
*
* Gelişmiş toplumlarda kurallar vardır ve bu kurallar eğitim yoluyla her bireye kavratılır, inandırılır.
Ve bu kurallar herkese eşit bir şekilde uygulanır.
* Gelişmemiş toplumlarda eğitimin içeriğine ilişkin fazla kafa yorulmaz. Herkes, kendi dünyasının insanlarını bir yerlere taşıdığı zaman her şeyin düzeleceğini zanneder ve kurallar buna uygun olarak durmadan değişir.
*
* Gelişmiş ülkelerde her çocuğun farklılığı dikkate alınır.
Bu farklılıktan dolayı da öğretmene inisiyatif tanınır.
Genel, büyük çerçeve içinde “Kendi programını yapabilirsin, çocuğu en iyi tanıyan eğitimci olarak yöntem ve program geliştirme yetkisi sendedir.” denir.
* Gelişmemiş ülkelerde öğretmene inisiyatif tanınmaz, güvenilmez, yetki verilmez.
Hangi konular, hangi ayın, hangi haftasında işlenecekse o bile belirlenir. Kaç saat zaman verildiği de.
Üstelik bütün bu karmaşanın sonucundan da öğretmene önemli bir pay çıkarılır.
*
* Gelişmiş toplumlar sistem kurarlar.
Öğretmeni, yöneticiyi sürekli eğitir, yeni düşüncelerden, yeni yaklaşımlardan, dünyada olup bitenden haberdar ederler.
* Gelişmemiş toplumlarda öğretmen de yönetici de kendi sıkıntılarıyla, sistemsizliğin getirdiği sahipsizlikle baş başadır.
*
* Gelişmiş toplumlarda temel sosyal kuralları içselleştirmeyen hemen hemen hiç kimse kalmaz.
Eğitim, en başında bunu sağlar.
O nedenle de evde, iş yerinde, caddede, sokakta, trafikte, hayatın hiçbir alanında stres, gerilim, yalan dolan, iftira, aldatma, kandırma, dolandırma olmaz.
Nadiren olursa da sistem müdahale eder, giderir.
Eğitim, huzur ve sükûnet üretir.
* Gelişmemiş toplumlarda hayat zehir zemberektir, öfke doludur; insanların içi alev alev yanar, başında duman tüter.
Eğitim, mutsuzluk üretir.
*
* Gelişmiş ülkelerde “Meslekî eğitime önem veriyoruz, değerler eğitimi bizim can damarımızdır, çocuklar bizim geleceğimizdir.” gibi yüksek kavramlar ve idealler, uluorta konuşularak tüketilmez, içi boşaltılmaz.
Zaten eğitim, bu kavramlar demektir.
Lafı bile edilmez, uygulanır.
* Gelişmemiş toplumlarda “Çocuklar bizim her şeyimizdir, geleceğimizdir; meslekî eğitim insan hayatının ve eğitimimizin en temel konusudur; eğitim, gelişmişlik göstergesidir.” gibi düşünceler durmadan tekrarlanır ama sınıfa, çocuğa bir türlü yansımaz.
Bunlar tekrarlandıkça çocuğun gelecek kaygısı, hayat karşısındaki yenilmişliği çoğalır.
Mutsuzluk, belirsizlik artar.
*
* Gelişmiş toplumlarda temel kodlar vardır:
İş ve meslek sahibi olma, kurallara uyma, tahammül etme.
Eğitim bu temel kodlar üzerinde gelişir, bu temel kodlar üzerinde durur.
Bunun sonucu olarak da üretim olur, sürdürülebilir zenginlik olur, başka toplumlarla yarış olur.
Toplumda huzur ve barış egemen olur.
* Gelişmemiş toplumlarda ise “Benim gibi düşünen, benim gibi yaşayan, benim gibi hayaller kuran, rüyalar gören insanlar yetiştirmeliyiz.” anlayışı hâkimdir.
Bunu başarırsak her şey düzelir sanılır.
*
Haftaya devam edeceğim...

Yazarın Tüm Yazıları