Türkiye’nin Medicileri

Türkiye’nin tanınmış iş insanlarından oluşan en önemli koleksiyonerleri, yeni mezun genç sanatçılara destek için harekete geçti. Batman’dan Sakarya’ya 20 ildeki 31 üniversiteden 108 sanatçıya ait 116 eser, koleksiyonerlerin katkısıyla BASE’de buluşacak.

Haberin Devamı

TÜRKİYE’nin yaşadığı büyük sıkıntıların yanında nefes aldıran, umut veren bir gelişme var. Sanata ilgi. Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi büyük grupların düzenlediği sanat etkinliklerinin yanı sıra sayıları hızla artan koleksiyonerler ve açılan müzeler müthiş bir sanat ekosistemi yaratıyor. “Bugünlerde iki yerde kuyruk var. Apple ile müze ve sergilerde.”

Türkiye’nin Medicileri

Bu sözleri söyleyen Türkiye’nin en önemli koleksiyonerlerinden Mudo’nun sahibi Mustafa Taviloğlu haklı. Rönesans döneminde sanatçıları destekleyen İtalyan Medici ailesi gibi Türkiye’nin “sanatı destekleyen varlıklı kişileri” yani “mesenleri” artıyor. Bu etkinliklerden biri de aralıkta yapılıyor. Üstelik gelecek için anlamlı bir etkinlik. Üniversitelerde sanat eğitimi alan son sınıf öğrencilerinin eserleri koleksiyonerler ve sanat piyasası ile bir araya gelecek.

Haberin Devamı

ÖNEMLİ İSİMLER VAR

BASE adı verilen etkinliğin yaratıcısı, genç sanatçılara uzun yıllar verdiği desteklerle sanat piyasasında tanınan koleksiyoner Muhsin Bilge’nin oğlu Ali Bilge. Konuşmacı ya da jüri olarak destek veren isimler arasında ise önemli koleksiyonerler Mustafa Taviloğlu, Agah Uğur, Erol Bilecik, Selman Bilal, Emin Hitay var... Kendisi de koleksiyoner olan Bilge, etkinliğe üniversitelerin çok büyük ilgi gösterdiğini söylüyor. Batman’dan Sakarya’ya kadar 20 ilde 52 üniversiteden 1000’e yakın eser başvurmuş. Bunlar içinden, 23 kişiden oluşan uluslarararası jüri, 108 sanatçıya ait 116 eseri seçmiş. Bu eserler Galata Rum Okulu’nda sergilenecek. Ali Bilge 21-24 Aralık’taki etkinlik için “HP, Intel, Kale Seramik ve TEB, Pegasus da destekliyor” diyor.

FİYATLAR UÇMUŞTU

Taviloğlu, Hitay, Bilal ve Uğur, BASE’in Türkiye’de sanatın gelişimi için büyük katkı yapacağına inanıyor. Mudo’nun sahibi Mustafa Taviloğlu, 1972’den itibaren koleksiyon yapmaya başladığını söylüyor. Bugün yaklaşık 3 bin eseri var. Taviloğlu, “Son 10 yıldır sadece genç sanatçıların işlerini alıyorum. Bu yüzden bu proje son derece heyecanlı” diyor.

Haberin Devamı

Taviloğlu, Türkiye’deki sanat piyasasını ise şöyle yorumluyor: “Geçen yıllarda eser fiyatları biraz abartılmıştı, bu süreç koleksiyonerleri yabancı eser almaya da sevk etti. Şimdi fiyatlar normal seviyelere geldi.” Emin Hitay da 300’ün üzerinde esere sahip bir koleksiyoner. 2000’den sonra eserlerde aşırı bir fiyatlama olduğunu bu nedenle Türk sanatçıların eserlerini değil, yabancıları da almaya başladığını söyleyen Hitay, “BASE yeni sanatçılara ufuk açacaktır” diyor. Bil’s Gömlekleri’nin sahibi Selman Bilal, 2007’de İlhan Koman’ın küçük bronz heykeli ile koleksiyona başlamış. Koleksiyonu sadece Türkiyeli sanatçılardan oluşuyor. Bilal, “Bunun sebebi ülkemizden çıkan sanat üretimine destek olmak” diye konuşuyor.

Haberin Devamı

SEKTÖR CILIZLAŞTI

Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, sanatla ilgisinin İngiltere’de öğrencilik döneminde başladığını anlatıyor. Koleksiyonunu bir yatırım aracı olarak kesinlikle görmeyen Uğur, şöyle yorumluyor:

“2000 ortalarından itibaren fiyatlar bir dönem çok arttı. Sanat bazı kesimler için ticari emtia haline bile dönüştü. Bu yatırımcı profilli, kişilerin sanata ilgisini çok artırdı. Ancak 2009 krizinin etkisiyle fiyatlar düştü, önemli koleksiyonerler yurtdışına yöneldi. Sektör cılızlaştı. Tabii ki bu üzücü. Çünkü ülkemizde yetenekli ve motive bir ekosistem var ve hayat kaynağı koleksiyonerler.”

Dediğim gibi zor zamanlarda hayatı güzelleştiren tek şey sanat. Destek bu nedenle değerli!

Haberin Devamı

KALE’NİN ‘KIZLARI’

Türkiye’de ve dünyada aile şirketlerini ikinci, üçüncü kuşağa aktarma oranı son derece düşük. Aile büyüdükçe yönetim konusunda anlaşmazlıklar artıyor ve parçalanma kaçınılmaz oluyor. Bu parçalanmalar kimi zaman şirketlerin gücünü azaltırken, bazı olumlu örneklerde ise yeni pencereler açılıyor.

İşte Kale Endüstri Grubu’nda yaşananlar böyle. Sadık Özgür Sivas Divriği’nden çıkmış, İstanbul’da bugün bine yakın kişiye istihdam sağlayan grubu kurmuş. Kale Kilit, grubun amiral gemisi. Bir oğlu üç kızı var. 2011’de kurumsallaşma çalışmaları sırasında hedefler farklılaşınca aile oturup karar vermiş.

Gayrimenkul portföyünü alan kızlar şimdi hızla büyüyen yeni bir grubun öncüsü: 3S Kale. Kısa süre önce baba vatanları Divriği’nde büyük bir meydan açan Sema, Sefa ve Sadakat kardeşlerle bu süreci konuştuk.

Haberin Devamı

Grubun sözcüsü Sema Gürün, “Babamız Sadık Özgür 1953 yılında tek torna tezgahında iki çırakla yola çıkmış, Kale Kilit bugün dünyanın sayılı kilit markalarından birine dönüşmüştür” diyor ve şunları anlatıyor:

“2011’de aile içinde alınan bir kararla yeni bir yapılanma yaşadık. İş alanlarımızda farklılaşmaya gittik. Sanayi bölümünü erkek kardeşimiz üstlendi. Biz de gayrimenkul sektöründe geliştirici olma yolunu seçtik. Kardeşlerim Sefa Çizer ve Sedakat Özgür ile birlikte enerji ve gayrimenkul alanlarında iddialı bir yatırımcı olma vizyonu ile 3S Kale’nin temellerini attık. Özellikle jeotermal enerji ve gayrimenkulde büyüyeceğiz. Aile bütünlüğümüzü her zaman hassasiyetle koruyoruz.”

Baba Sadık Özgür bugün her iki grubun da onursal başkanı. Üç kızkardeş, girişimci ruhu ile el ele yeni bir değer yaratmışlar. Şimdi ağırlığını kadın çalışanların oluşturduğu yüzlerce kişiye istihdam sağlıyorlar.

Türkiye’nin Medicileri

KALAMIŞ LİMANI’NDA DAVA SÜRECİ YENİDEN BAŞLAYACAK

FENERBAHÇE Kalamış Yat Limanı, Özelleştirme İdaresi’nin elinde kalan en önemli varlıklardan biri. Koç Grubu’nun şirketi Setur’un 1998’den beri işlettiği liman, 2011’de özelleştirme kapsamına alındı. 2014’te yapılan ihalede en yüksek teklifi 664 milyon dolarla Koç Grubu verdi. Ancak bu ihaleye gidilirken yat limanının planı değiştirilmişti. Buna göre liman doldurularak, büyütülecekti. Kadıköy Belediyesi de plana yapı, nüfus ve trafik yoğunluğunu arttıracağı, kıyı siluetinin bozulacağı gerekçesiyle itiraz etti. Dava süreci başladı. Koç Grubu sürecin uzayacağı gerekçesi ile ihaleden çekildi.

AYLIK 300 LİRAYA

Uzun zamandır bekleyen özelleştirme süreci Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın 16 Kasım’daki ilanıyla yeniden start aldı. Son teklif verme tarihi ise 15 Şubat 2018. Önceki gün Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile birlikteydik. Nuhoğlu, Moda’da belediyenin İdea adıyla açtığı ortak ofis projesini anlatmak için davet etmişti. İsteyen vatandaşın ayda 300 TL ödeyerek yararlanabileceği ofisleri gösterdi, koşullarını anlattı. Projeleri anlatırken konu tabii ki yeniden alınan özelleştirme kararı ile gündeme gelen Fenerbahçe Kalamış Yat Limanı’na da geldi.

HER PLANA DAVA

Nuhoğlu, yeni sürecin yine tartışmalı başladığını söylüyor. Yeni yapılan plan askıya çıkmadan kurulun ihaleye çıktığını belirtiyor ve “Bu yoğunluk artışına izin vermeyeceğiz. Yeni planlara da dava açacağız” diyor. Nuhoğlu, her yeni plana dava açmaya kararlı. Bu anlaşmazlık, talipleri ne kadar etkiler şubatta göreceğiz.

Bu arada bir haber de Kadıköy’deki kentsel dönüşüm çalışmalarından geldi. Bölge sakinleri yoğun inşaat çalışmalarından yılmış durumda. Nuhoğlu inşaatların azalmaya başladığını belirtiyor ve yıllık 1200 olan ruhsat sayısının 900’e düştüğünü anlatıyor. Ekonomik sıkıntıların da etkisi ile bu düşüşün sürmesini bekliyor.

Yazarın Tüm Yazıları