TURİST İZZET’İN MACERALARI BÖLÜM 5: Servetin ve sefaletin dip dibe yaşadığı ışıklar şehri: Las Vegas

Tom Waits’in bu sözünü okuduğumda Las Vegas’a yolculuğumun henüz ilk dakikalarıydı. Amerika’nın ışıklar, eğlence ve kumar başkenti Las Vegas’ı, “erişkinlerin Disneyland”i olarak tanımlamak o cümleyi okuyana kadar hiç aklıma gelmemişti! Onlarca kez saate bakıp “Off hâlâ mı bitmedi ya bu yolculuk” diyerek elimdeki “şehir rehberinde” yazılanları okumaya devam ettim.
Amerika kıtasının batı ucundaki Nevada Eyaleti’nde inşa edilmiş bu masal şehir, aslında ülkenin kurulduğu yıllarda demiryolu geçiş istasyonu olması sebebiyle suç örgütlerinin cirit attığı bir yermiş. Çölün ortasındaki şehirde çalışanlara ise büyük ücretler ödenirmiş. Fakat kimse kazandığı parayı harcayacak bir mekan bulamazmış. 1931 yılında mafyanın politikacılara uyguladığı baskıyla kumarhanelerin serbest bırakılmasının ardından eski bir gangster olan Bugsy Siegel burayı bir kumarhane merkezi olarak tasarlamış. Ve o gün bugündür Vegas’a gelenler, ceplerindeki paraları çölün ortasındaki bu “çakma vahaya” bırakmış!



VEGAS’I HOLLYWOOD YILDIZLARI MEŞHUR ETTİ

Frank Sinatra, Dean Martin ve Elvis Presley gibi efsane Hollywood yıldızlarının daha sonraları burada konserler vermesi ve sık sık şehri ziyaret etmesiyle Vegas’ın adı bütün dünyada dilden dile dolaşır. Şimdilerde 600 bini geçen kentin nüfusu, 30’lu yılların başında ise ancak 5 bindir.
Zamanla kumar tutkusu öylesine büyük bir hastalık haline gelir ki, 1980’de şehirdeki bir hastane geçici süreyle kapatılır. Nedeniyse bir hemşirenin, girdiği bahsi kazanmak için hastanede yatan bir hastayı öldürmekle suçlanmasıdır...
Aldığım sakinleştiricinin de etkisiyle korktuğumdan daha kolay geçen yolcuğun ardından havalimanında beni birbirinden renkli kumar makineleri karşıladı. “Las Vegas hiç de kardeş şehri Pamukkale kadar beyaz değil” diye geçirdim içimden. Çünkü burada her yol Roma’ya değil, kumar makinelerine çıkıyordu.
O kadar ki, devasa otellerde insan kendini küçük bir “kumar labirenti”nin içinde hissedip, odasına ancak sol kulağına gelen “baştan çıkarıcı” sesleri duymadan ve etraftaki yüzlerce makineyi atlatarak varabiliyordu.
Anlayacağınız içki, kumar ve seks üzerine kurulu bir film platosunu andıran bu günah şehri aslında biraz da muhteşem bir para tuzağı...



GÖKÇEK BELLAGIO’YU GÖRSE KISKANÇLIKTAN ÇATLAR

Tabii ki bu şehri yalnızca kumar ile anmak hata olur. Çünkü aynı zamanda insanoğlunun mimari olarak nelere kadir olduğunun da kanıtı gibi Vegas. Düşünsenize adam otelin içine Eyfel Kulesi’ni oturtmuş, yetmemiş bulutları bile sahte olan küçük bir Venedik inşa etmiş. Karşısına da Özgürlük Anıtı’yla beraber bütün New York’u yerleştirmiş. Hele Bellagio Hotel’in önünde suyun müziğin ritmine uygun olarak dans ettiği bir şov var ki, Melih Gökçek bu fıskiyeleri görse kıskançlığından kesin çatır çatır çatlar.
Neyse bu kadar hikaye yeter. İşte konu mankeni bendenizin fotoğrafları eşliğinde küçük bir Las Vegas turu... Hem de şehrin kuralı olan “Vegas’ta olan Vegas’ta kalır”a inat! Rehberiniz İzzet hepinize iyi yolculuklar diler...



BÜTÜN DÜNYA STARLARI KUMARHANELERDE!

Las Vegas’ta kumarı daha cezbedici bir hale getirmek için her yol mübah...
Güzel garson kızların bahşiş karşılığı yaptığı ücretsiz alkol servisinden tutun, buz gibi havası ve tabii ki uykunuz gelmesin diye verilen oksijene, zaman kavramını yok etmek için hiçbir saat ve pencerenin konulmamasına kadar birçok yöntemin kullanıldığı kumarhanelerde dünyaca ünlü yıldızları ardı ardına görmek mümkün!
Ama kumar oynarken değil, oynatırken... Ellen DeGeneres’den Michael Jackson’a; Titanik’ten Friends’in starlarına kadar birçok tanınmış simanın silüetleriyle süslenen makineler, kumara gel gel yapıyor. Tekmil-i bir arada, insanın aklını müthiş çeliyor...



LAS VEGAS’TA KADINLAR TEKLİF EDİYOR

Paranızı kumarhanelerde emmeye hazır makineler kadar tehlikeli bir unsur daha var, o da birbirinden alımlı hatunlar... Fuhuş yasak olmasına rağmen kumarhanede her köşede size cilve yapan telekızlar var. Şehirde eskort sistemine uyarlanmış “Arayın odanıza gelsin” tarzında bir “doğrudan pazarlama” şekli de icat edilmiş.
Sokakta genelde Meksikalı 60’lık teyzeler, küçük kağıtlarda her biri porno yıldızına benzeyen kızların fotoğraflarının ve telefon numaralarının olduğu kartlar dağıtıyorlar. Aynı görselleri taşıyan kamyonlar da şehrin her köşesini turluyor. Kumar ve fuhuş olur da, hırsızlık olmaz mı!
Bu arada kulağınıza küpe olsun, şehirdeki hırsızlıkların yüzde 34’ü kumarhane çalışanları tarafından yapılıyormuş.



BU, O SENİN BİLDİĞİN CIRQUE DU SOLEIL ŞOVLARINA BENZEMEZ

1984’te eski bir sokak sanatçısının Kanada’da kurduğu hayvansız sirk Cirque Du Soleil şovlarını bir arada bulabileceğiniz tek yer Las Vegas! Şehre adımınızı attığınız andan itibaren başka yerde ancak çakmalarını izleyebileceğiniz, ona yakın efsane şovun reklam bombardımanına tutuluyorsunuz.
Şu sıralar en revaçta olanı Zarkana! Ama baştan uyarayım, bu diğer Cirque Du Soleil şovlarına hiç benzemiyor. Özellikle O ve Ka’yı sevenleri hayal kırıklığına uğratabilecek şov aslında 70’li yılların izlerini taşıyan bir progresif rock opera olarak tanımlanıyor.
Dünyaca ünlü 80 akrobat, trapezci, jonglör ve tel cambazının yer aldığı oyunda, terk edilmiş tiyatrodaki hayaletleri tekrar hayata döndürürken yaşanan maceralar anlatılıyor.
İzleyenlerin nefeslerini kesen Zarkana, yeni teknolojiyle boyut atlamış, diğer Cirque Du Soleil yapımlarına selam çakan akıllara zarar bir şov olmuş. Üstelik oyun esnasında flaşsız olmak kaydıyla fotoğraf ve video çekmek de serbest! Bu konuda yıllardır çok titiz olan eğlence kumpanyası belli ki artık önüne geçemedikleri sosyal medyaya teslim olmuş...



LAS VEGAS KRALI STEVE WYNN’İN YENİ ŞOVU

Bir adam düşünün... 4 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 428’inci kişisi. Harvard Business Review’e göre en iyi 100 CEO’dan da 17’cisi. Karısına hediye olarak inşa ettiği oteli 22 milyar dolar piyasa değerine ulaştırıp hisse senetlerine yüzde 2164 değer kazandıran bir deha... Otelinin duvarlarında Picasso ve Monet tabloları sergileyen, kızı Kevyn kaçırıldığında tam 1.450.000 dolar fidye ödeyen bir adam!
Las Vegas’ın kralı Steve Wynn’den bahsediyorum... Karısı Andrea’nın geçen seneki 50’nci doğum günü partisinde aklına gelen projeye hiç düşünmeden 5-6 milyon dolar bastıran Wynn, üstüne bir de adını yazdırarak “Las Vegas’taki en iyi yeni şov” olarak oylanan Show Stoppers’a imza atmış.
Wynn’in dehasıyla daha ilk dakikadan sizi 50’li yıllara bir zaman yolculuğu yaptıran şovda, 66 yetenekli şarkıcı ve dansçıyla birlikte tam teşekküllü bir orkestra sahnenin tozunu attırıyor.



KIROYUM AMA PARA BENDE

Lüksün temel motivasyon olduğu bu kentte, doğal olarak kıroluk da diz boyu! Bendeniz de şehrin yeni trendlerinden olan ve ülkemize gelsin diye yıllarca beklediğimiz Tiesto, Pete Tong gibi dünyaca ünlü DJ’lerin ardı ardına sahne aldığı plaj partilerinde buldum kendimi. Tabii hiçbir okyanusa kıyısı olmamasına rağmen neden “beach party” dediklerini de aklımdan çıkarmayarak...
Eğer böylesine ihtişamlı otellerde süper olimpik havuzların olduğunu düşünüyorsanız, baştan söyleyeyim avucunuzu yalarsınız. Bu partiler, suyun en fazla belinize kadar geldiği, bildiğiniz süs havuzlarında yapılıyor. Giriş biletleri 30 dolardan başlayıp, “kekoluk” seviyenize göre astronomik olarak artıyor.
Mesela bir loca kiralayıp, bizim metrobüsleri andıran kalabalıktaki ana havuzlardan kurtulup kendinize özel bir mini “küvette” arkadaşlarınızla eğlenebilirsiniz. Bu arada kıroluğun dibine vurmak isteyenler için menüde 275 bin dolarlık şişe şampanya seçeneği de mevcut. Bodrum’daki 40 TL’lik lahmacunun üstündeki isotların kulakları çınlasın!



BİR YANDA SERVET BİR YANDA SEFALET

Her şeyin “Hangover/ Felekten Bir Gece” filmi gibi eğlenceli geçtiği kentte, bir de madalyonun görünmeyen yüzü var... Şatafat içinde yaşayan, süper lüks arabalardan inen insanlardan sadece bir dolar alabilmek için dilenen evsizler mesela...
90’larda olası bir sel felaketi için yapılan, akreplerle dolu olduğu söylenen, binlerce kilometrelik tünellerde yüzlerce evsizin barındığını öğrenince şaşırmamak mümkün değil. İşte bu da “Işıklar Şehri”nin karanlık yüzü...

IŞIKLAR SADECE YEDİ KEZ KARARDI

* Dünyanın en büyük oteller topluluğuna sahip Vegas’taki bütün otellerin her odasında bir gece geçireyim derseniz, tam 288 yıl bu şehirde kalmanız gerekir.
* Las Vegas her yıl 40 milyonu aşkın turist tarafından ziyaret ediliyor.
* Casino’larda toplam 200 bin adet kumar makinesi var.
* Kişi başına makinelere ve masalara bırakılan para ortalama 665 dolar.
* Kentte her gün ortalama 300 çift dünya evine giriyor...
* Işıklar Şehri bugüne kadar toplam yedi kez karanlıkta kaldı. Frank Sinatra, Sammy Davis Jr, Dean Martin, Elvis Presley, Ronald Reagan ile Jerry Tarkanian vefat ettiğinde ve tüm dünyanın bir dakikalığına ışıklarını söndürerek destek verdiği “Earth Day” kapsamında 2009’da...