Makine gibi...

BİR takım düşünün, oyunu devamlı kanatlara yayıyor, kullanılan her top hedefe giden mermi gibi yerini buluyor.

Haberin Devamı

Özellikle Almanya’nın sağ kanadında oynayan Boateng, kazandığı topları olumlu kullandı.
Ama hücumda oynayan sahada Podolski var mıydı, yok muydu anlamadım. Şayet bu ikili biraz daha etkili olabilirse düğüm en başından çözülürdü.
Bugünlerde Lahm’ın orta sahada oynayıp, oynamayacağı tartışılıyor... Dün izlediğim Lahm’ın performansı ve Boateng ile pas alışverişi kusursuzdu.
Amerika’nın amacının önce gol yememe olduğu çok net belli oluyordu. İyi kapanan ABD kontratakla sonuca gitmeye çalıştı.

PODOLSKI’Yİ İYİKİ ALDI

LÖW oyunun ikinci bölümünde oyundan aldığı Podolski için doğru seçim yapmıştı. Bırakın gol atma, rakip defansı zorlamaya bile gitmedi...
İlk yarıda oyuna renk getiren Boateng’i, arkadaşları uzun zaman dilimi içinde unutup gittiler. Oda herhalde böyle mutlu olduğu için fazla kendisini yormadı. Bizim yakından tanıdığımız oyuncular da vardı dün sahada... Mesut gibi...
Mesut Özil, alışık olduğumuz derin paslardan uzak kaldı Amerika karşısında. Mesut, kendisini yorgun hisseden bir yapı içinde görüntü verdi.
Ya geçen sezon siyah beyazlı formayı giyen Jones ne alemdeydi derseniz, öylesine dağınıktı ki, bir ara hakemle bir ara da takım arkadaşıyla çarpışıp kendini yerde buldu.

Haberin Devamı

ABD HİÇ IŞIK VERMEDİ

AMERİKA, Alman kalesini yoracak hiçbir hücum yapmadan kısır bir mücadele sergiledi. Neuer, yorulmadı diyemeyeceğiz, yağan yağmur altında devamlı ıslanıp durdu; herhalde üşümüştür. Amerika tur atladı ama gelecek için hiç de ışık vermedi.
Almanya’da teknik adamlık yapmak kolay. Çünkü malzeme sağlam. Her oyuncu bir makinenin dişlisine bağlı çark dönüp duruyor.
Löw gibi bir hocada kulübede olunca, makinede sorun çıkmıyor.

Yazarın Tüm Yazıları