Sina Akyol’a veda... 'Su Tadında' bir şiir ustasıydı

“Uyandıkça yalandır ölüm” diye yazmıştı ama 19 Şubat sabahı uyanamadı şair Sina Akyol. 72 yaşında İzmir’de kalbine yenik düşerek ölümün katı gerçekliğini bir kez daha hatırlattı.

Haberin Devamı

Geçen hafta ansızın aramızdan ayrılan şair Salih Bolat’ın acısı küllenmeden bu kez İzmir’den, Sina Akyol’dan geldi aynı haber. Türk şiiri bir yaprak dökümü geçirdi, kara bir hafta yaşadı.

Sina Akyol’a veda... Su Tadında bir şiir ustasıydı

1950 yılında Ankara’da doğmuş, hayatının önemli bir bölümünü İzmir’de geçirmişti. Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksekokulu’ndan mezun olduktan sonra uzun yıllar TRT’de program yapımcısı olarak görev aldı. Şiir, hayatında hep ilk sırada yer aldı. Adam Sanat, Dost, Varlık ve Yazko Edebiyat gibi dergilerde yayımlandı şiirleri. 1972’de yayımlandı ilk şiir kitabı ‘Su Tadında’ adını taşıyordu. 1982’de ‘Lokmanla Geçen Şen Günlerim’, 1990’da ‘Haytalarla Hatmiler’, 1994’te ‘Ayda Tümör İzleri’, 1996’da ‘Avluda’ ve ‘Meğer Söz Gümüş’, 1998’de ‘Belki Çiçek Dağına’ (Toplu Şiirler), 1999’da ‘İkindi Kitabı’, 2002’de ‘Olmanın Halleri’, 2007’de ‘Yetinmek Sevindirir’, 2012’de ‘Düzyazdım’, 2015’te ‘Kişisel Antoloji’, 2018’de ‘Binbir Hece Masalları’ ve 2021’de ‘Zamana Bırakılmış Yazılar’ yayımlandı.

Haberin Devamı

Pek çok ödü aldı şiir kitaplarıyla. 1995’te Halil Kocagöz Şiir Ödülü, 1996’da Yunus Nadi Şiir Ödülü, 1997’de ise Cemal Süreya Şiir Ödülü’ne layık görüldü.

ORHAN VELİ’DEN SONRAKİ HAİKUBAŞI

ÖLÜM haberinin ardından şair arkadaşları, dostları, sevenleri duygularını paylaştılar sosyal medya hesaplarından. Bunlardan biri de Haydar Ergülen’di.

Bir şairi en iyi bir başka şair anlatır diyerek onun cümleleriyle veda edelim şiirin bu büyük kalbine:

Ama bana kalırsa Orhan Veli’den sonraki haikubaşı Sina Akyol’dur.

15 kitabı vardır, adlarını saysam şiir diye okursunuz, ben öyle okuyorum: ‘Çırıl ve Çıplak’, ‘Salyangoz İlmi’, ‘Sütün Huyu’, ‘Çayırkuşu Zaten Hep’ (Mayıs Yayınları)... Son kitaplarının adları. Haiku hem geleneksel olduğu için kadim hem de doğa üstüne yazıldığı için taze olduğundan, değişimden söz etmeyi gerektirmeyen bir şiir. Sina Akyol şiiri de öyle.

Bir çeşmenin sevinci var Sina’nın şiirinde. Güleç bir su. Dünyaya kaçmış bir güneş. Seyyar ya da gezgin bir yağmur. Yaz gecesi hırkası. Asude kalalım hep duygusu. Şairlerle dünya arasında bir yatıştırıcı şair. ‘Gelmiş Bulunduk’un sevinmiş bulunduk hali. Hatta ‘Ölmeyeceksek sevinelim bari’, ki ‘Ölmeyeceksek şiir yazalım bari’ anlamına da gelir.

Haberin Devamı

Taze ölüyle de konuşur, ona ‘Az bekle, kurdunu böceğini/salma hemen’ buyurur, evvelgiden şair ahbaplarımızı da üstelik kendi cenazelerinde dirilmeye çağırır. Taze şiirdir, dirim şiiridir, hep turfanda şiirdir. Eskiden şakacı demiş olabilirim bu şiir için şaşırıp da, yok şaka filan değil, öyle görür, öyle bakar, öyle yaşar, öyle duyar, öyleyse de böyle uydurur: ‘Ha sen.. Ha ben../ zaten yorulmuştum, uykuya gittim/ ikimizin yerine uyudum/ sarmaş dolaş.’

İlhan Berk soyundandır, suyundandır, huyundandır, ‘Yetmiş yaşın şiiri’ni madem yazmış, okuyalım: ‘Bakakalıyorum./ Güneşin, ayın, toprağın, denizin/baktığı bana/ bakakalıyorum.’ demişliğine bakmayın, gençlik şiiridir diye okuyun.

Haberin Devamı

Sina Akyol’u hep okuyalım!”

İSTANBUL MODERN YUVASINA DÖNÜYOR

KARAKÖY’de Galataport projesi içinde kalan Antrepo binasının yıkılarak yeniden yapılması planlandığı için geçici olarak 2018’in mayıs ayında Beyoğlu’na taşınmıştı İstanbul Modern. Yaklaşık 4 yıl boyunca Meşrutiyet Caddesi’nde Alexandre Vallaury imzalı tarihi Union Française binasında sürdürdü faaliyetlerini. Karaköy’de dünyaca ünlü mirar Renzo Piyano imzalı yeni binanın inşaatı hemen hemen tamamlanmış durumda. İstanbul Modern de yeni ve kalıcı yuvasına dönmek için 27 Şubat’ta Beyoğlu’nda ziyaretçilerini son kez ağırlayacak ve taşınma işlemlerine başlayacak. Taşınma işlemlerinin tamamlanmasından sonra kısa sürede, yaz başı gibi müzenin açılması planlanıyormuş.

Sina Akyol’a veda... Su Tadında bir şiir ustasıydı

Haberin Devamı

Beyoğlu’ndaki binanın açılışı heykel sanatının yaşayan en önemli isimlerinden Anthony Cragg sergisi ile yapılmıştı. Süreli ve sürekli sergi salonları, fotoğraf galerisi, eğitim atölyeleri, kütüphane, sinema ve mağazasıyla müzecilik faaliyetlerini eksiksiz sürdürdü görece daha butik olan bu binada İstanbul Modern.

Şimdi çok daha modern ve imkânları çok daha fazla olan yeni binasında ağırlayacak ziyaretçilerini. Kalıcı salonlarında İstanbul Modern koleksiyonundan eserle sergilenecektir mutlaka ama ben açılış için hazırlanacak özel sergiyi merak ediyorum.

Yazarın Tüm Yazıları