Mardin’in vaadi

Mardin’in tarihi taş binaları, dar sokakları, geleneksel zanaat ürünlerinin; telkârilerin, camaltı ya da bakırlara işlenmiş şahmaranların, rengarenk dokumaların yanında şimdi çağdaş sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor.

Haberin Devamı

24 ülkeden 40 sanatçının eserlerinin farklı mekânlarda gösterildiği 5. Uluslararası Mardin Bienali cuma günü başladı.

Göz alıcı mavi renklerde badem şekerlerinin satıldığı kuruyemişçi dükkânlarının, ince işçilikleriyle göz alıcı kuyumcu vitrinlerinin arasından geçip bienal mekânlarını gösteren okları takip ederseniz günümüz sanatının en çarpıcı örnekleriyle karşılaşırsınız.

Mardin’in vaadi

Develi Han’ın bir odasında tek başına sessizce çığlıklar atan Server Demirtaş’ın yaşlı kadın heykelinin çıkmayan sesinin yıkık duvarlara çarpa çarpa nasıl da yükseldiğini hissetmemek mümkün değil. Hemen yan odada Selma Gürbüz’ün masklardan oluşan kadınları var. Vefat etmeden hemen önce üretmiş bu işlerini. Mekânı görememiş hiç. Hastalıkla mücadele ettiği dönemde parça parça, yaptıkça göndermiş eserlerini. ‘İnci Ağlayan Kadın’ın gözyaşları dünyaya erken vedasının isyanıydı belki de. Hüzünlenmemek mümkün değil.

Haberin Devamı

Alman Karargâhı’ında Gülsün Karamustafa’nın ‘Melankolik Şahmaran’ı karşılıyor ziyaretçileri.

Bir diğer yanda ise Dört Panter, İki Seccade, Bir İsa, Bebek Kemancı, Yıldızlar ve Tüller adını verdiği tekstil kolajı var. Bölgenin geçmişine referanslar veren eserler binlerce yıldır oradaymış gibi duruyor.

Mardin’in vaadi

Direktörlüğünü Döne Otyam ve Hakan Irmak’ın yaptığı bienalin küratörlüğünü üstlenen Adwait Singh temayı ‘Çimenin Vaadi’ olarak belirlemiş.

Eserler, Alman Karargâhı’nın yanı sıra Develi Han, Cumbalı Konak, Marangozlar Kahvesi ve Uluslararası Tasarım Vakfı galerilerinde sergileniyor. Hafta sonu sabit mekânlar dışında, sanatçı Ateş Alpar’ın Hasankeyf’in sular altında kalmasını eleştiren ‘Yıkıntılara Bakmak’ performansına da rastlamak mümkündü Eski Mardin sokaklarında. Hasankeyf’in girişinde yer alan Türkçe, İngilizce, Kürtçe dillerindeki ‘Hoş geldiniz’ tabelasını toplam 10 saat dolaştırdı Alpar.

Uluslararası Tasarım Vakfı galerilerinde ise ‘Davet Edilen/Invited’ başlıklı bölümde yer alan eserler ilk kez uygulanan bir programla sergileniyor. Bu yılın davet edilen sanatçıları arasında Alper Aydın, Ekin Saçlıoğlu, Erkan Özgen, İrem Tok, Itamar Gov ve Jennifer Steinkamp yer alıyor. Jennifer Steinkamp’in ‘Mars’a Uçuş’ videosunun dört mevsimi yaşayan dijital ağacı en çarpıcı çevre mesajını iletiyor. Gelecekte mevsim değişimlerini taş duvarlara yansıtılan yapay ağaç görüntüleriyle mi yaşayacağız acaba?

Haberin Devamı

‘Çimenin Vaadi’ bizi biraz da bunları düşünmeye davet ediyor. Ve Mardin diğer pek çok özelliğinin yanı sıra bienaliyle de ziyaretçilerine çok şey vaat ediyor.

İSTANBUL MARDİN’E TAŞINDI

Bir sosyal medya kullanıcısı Twitter hesabından yaptığı paylaşımda herkesin bienal için Mardin’e gittiğini, İstanbul’da rahat sergi gezmek için bundan iyi fırsat olmayacağını yazdı.

Biraz abartı olsa da gerçeklik payı yüksekti bu tespitin. Bienalin açılışı nedeniyle sanat dünyası Mardin’e akın etmişti. Koleksiyonerinden galericisine, sanatçısından küratörüne, sanat izleyicisine kadar İstanbul’da açılışlarda gördüğünüz hemen herkes Mardin’deydi. Kısaca, İstanbul’un sanat ortamı Mardin Bienali’ne sahip çıktı.

EN POPÜLER SİNEK CAFE

Mardin’in vaadi

Mardin’de hafta sonu sokaklar tıklım tıklımdı. 19 Mayıs bayram tatiliyle hafta sonu tatilini birleştirenler tarihi kente akın etmişti. Tatilci kalabalığına bienal izlemeye gelenler de eklenince otellerde, uçaklarda yer bulmak neredeyse imkânsızdı. Kentin ana caddesi olan 1. Cadde, kalabalık bakımından İstiklal Caddesi ile yarışır haldeydi. En çok tercih edilen restoranlarda Cercis Murat Konağı ve Leyli restoran ilk sıradaydı. Yemek sonrası eğlenmeye devam edenlerin mekânı ise Sinek Cafe’ydi. Gündüz eşsiz Mezapotamya manzarası eşliğinde bir şeyler içebileceğiniz kafe, müzikleriyle gecelerin en çok tercih edilen barı oldu.

Haberin Devamı

ÜÇ KİTAP ÜÇ ÖDÜL

GEÇEN hafta edebiyat alanında verilen üç önemli ödülün sahipleri belli oldu. Ödül kazanan kitaplar hakkında fikir sahibi olmanın en garanti ve kısa yolu jürilerin yazdıkları gerekçelerdir. İşte üç ödül, üç kitap ve onları okumanız için üç gerekçe:

ÜLKER ABLA

Doğan Kitap’ın, Duygu Asena’nın anısını ve fikirlerini yaşatmak için her yıl düzenlediği Duygu Asena ‘Kadının Hâlâ Adı Yok’ Roman Ödülü, Seray Şahiner’in, Everest Yayınları tarafından yayımlanan ‘Ülker Abla’ adlı eserine verildi.

Mardin’in vaadi

Jürinin ödül gerekçesi: “Seray Şahiner’in, İlk öykü kitabı ‘Gelin Başı’ndan bugüne kariyeri boyunca kadın meselesinin üzerine giden, bunu temel mesele edinen, eserlerinde kadınlar arası dayanışmayı önemseyen bir yazar olduğunu belirterek gösterdiği süreklilikle ve tüm bunları yarattığı güçlü, akılda kalıcı roman kahramanları aracılığıyla okurlara aktaran bir yazar olduğu vurgulandı. Kurduğu bu edebi dünyanın yeni ürünü olan Ülker Abla romanı da kendine özgü dili, gözlem gücü ve hikâyesiyle ödüle değer bulundu.”

TAŞ VE GÖLGE

Haberin Devamı

2022 yılı 51. Orhan Kemal Roman Armağanı, Burhan Sönmez’in İletişim Yayınları tarafından yayımlanan ‘Taş ve Gölge’ isimli romanına verildi.

Mardin’in vaadi

Orhan Kemal Roman Armağanı Seçiciler Kurulu, farklı coğrafyaları birleştirdiği, göçü, hafızanın farklı çelişkilerini, yaşam mücadelesini çok yönlü ve güçlü bir kurguyla, canlı karakterler ve etkili metaforlar yaratarak ele aldığı, Türkiye’nin toplumsal arka planıyla başarılı bir şekilde anlattığı için romanı ödüle değer gördü.

YOK YOLCU

68. Sait Faik Hikâye Armağanı bu yıl Kâmil Erdem’in Sel Yayıncılık tarafından yayımlanan ‘Yok Yolcu’ adlı kitabının oldu. Jüri ödülü, “Hayatı, toplumu, bireyler arası ilişkileri incelikli gözlemleriyle, dile hâkim, şiirsel ve özenli bir anlatımla, ustaca yansıtması” gerekçesiyle verdi.

Mardin’in vaadi

Yazarın Tüm Yazıları