Hayata 2 Saatlik Büyülü Bir Mola: Nils Frahm Konseri

Geçen hafta Mayıs ayından beri büyük bir heyecanla beklediğim Nils Frahm konserine gittim. Zorlu PSM’de bu sene ilk kez hayata geçen Neue! Step festivalinin büyük isimlerinden biri olan alman müzisyenin performansı için gerçekten çok uzun zamandır gün sayıyordum.

Haberin Devamı

En son 7 sene önce İstanbul’a gelen sanatçı için de aradan bu kadar çok vakit geçtikten sonra Zorlu PSM Ana Sahne gibi dev bir sahnede performans vermek oldukça özel bir anlam taşıyormuş. Daha konserin başlarında bunu kendisi de dile getirdiği için bu heyecanın hepimiz için karşılıklı olduğunu anladık.  Bazı konserler performans mekânıyla birleşince etkisi daha da yoğun oluyor. Zorlu PSM’de bu sene izlediğim Olafur Arnalds performansından sonra o günden bu yana aynı ana sahnede gerçekleşecek olan Nils Frahm konseri için içten içe büyük bir merak ve sabırsızlık hissediyordum. Konsere gelen kitlenin de benzer heyecanını görmek geceyi hem sanatçı için, hem de performansı için daha da olumlu bir yönde etkilediğini düşünüyorum.

Sahnedeki piyanolar ve elektronik setup’ın arasında minik adımlarla koşup şarkılarında akıp giden Nils Frahm’ın etkisini nasıl anlatsam bilemiyorum. 2 saati aşkın bir sürede bizleri gerçekten olduğumuz andan alıp büyülü bir zamanda gezdirip geri getirdi. Konserin ahengi, Nils Frahm’ın piyano performansının elektronik altyapılarla kaynaştığı anlar müthişti. İzleyici çoğunlukla konserde telefonla çekim yapmama konusunda hassastı buna gerçekten çok sevindiğimi belirtmek isterim. Her ne kadar durum böyle olsa da oturduğum yerden arada maalesef ışıklı ekranlar dikkatimi çekti. Bir de nedense konserden aralarda dışarı çıkıp yine içeri giren bir insan grubu vardı, açıkçası onu da genel olarak pek anlamadım. Yine de bunlara çok takılmamaya çalışarak kendimi sahnedeki olan bitene verdim.

Haberin Devamı

Nils Frahm’ın şarkı aralarındaki o inanılmaz dublaj sesiyle aktardıkları da bir o kadar bu geceyi güzel ve özel kılan şeylerden biriydi. Konser sonundaki bis konusunun ne kadar anlamsız olduğunu, çoğunlukla konser bitince sanatçıların perde arkasında 2 sn bekleyip yine geleceğini komik bir şekilde anlatması kahkahalarla karşılık buldu. Frahm 2 saatlik bu benzersiz performansından sonra fuaye alanında uzun kuyruk oluşturan imza bekleyen kitleyi de kırmayıp aldıkları albümleri için imza vermesi de aklımda yer den bir diğer bir güzellikti. Konser bitti, üzerinden de nerdeyse 1 hafta geçti. Ama ben hala günün belli anlarında Nils Frahm dinleyip o büyülü anlara gidip bu konseri hatırlatıyorum kendime. Dilerim bir sonraki Nils Frahm İstanbul buluşması bir başka 7 sene geçmeden daha kısa sürede olur, tek dileğim budur!

Haberin Devamı

Tove Lo – Sunshine Kitty

Tove lo’nun 4. stüdyo albümü ‘Sunshine Kitty’ geçtiğimiz hafta yayınlandı. 2014 senesinde yayınladığı ilk albümü ‘Queen of the Clouds’ sonrasında yayınlanan  son 2 albümü ‘Lady Wood’ ve ‘Blue Lips (Lady Wood Phase 2)’ ilk albümüne kıyasla daha karanlık ama yine de pop türünde çok öncü işlerdi.

Son albümün üzerinden 2 senelik bir zaman geçtikten sonra ‘Sunshine Kitty’ ile geri dönen sanatçı bu albümü bir anlamda kendisi için de bir arınma dönemi olarak tanımlıyor. Özel hayatındaki çalkantılardan kurtulup, negatif tüm etkileri geride bırakarak ‘Sunshine Kitty’ için çalışmaya başlamış.

13 şarkılık albüm aynı zamanda Tove Lo’nun konuk olarak birçok sanatçıyla birlikte şarkı yaptığı bir albüme olarak karşımızda. Albüme adını veren ‘Sunshine Kitty’ aslında Tove Lo’nun hayal dünyasındaki kendini çizdiği kedi karakteri. Çocukluğunda gittiği hayvanat bahçesinde çok sevdiği vaşak aslında Tove Lo’nun hayatında farklı bir yere sahipmiş. ‘Tove’ adlı bu vaşak sanatçının takma adı olurken ‘Lo’ ise İsveççede vaşak anlamına geliyormuş. Dolayısıyla ‘Tove Lo’ aslında ‘Sunshine Kitty’ olarak tanımladığı kedi karakteri kendisi oluyor aslında. Tanıtım çalışmaları için söz konusu bu kedi karakteriyle çeşitli kreatifler hazırlayan sanatçı önümüzdeki dönemde bu çalışmalarla sosyal medya dünyasını renklendireceğini belirtiyor.

Haberin Devamı

‘Sunshine Kitty’de Tove Lo’ya ALMA, MC Zaac, Jax Jones, Doja Cat gibi isimler de eşlik ediyor. Albümdeki esas büyük düet Kylie Minogue’dan gelmiş. ‘Really Don’t Like U’ şarkısında Tove Lo gerçek anlamda rüyalarındaki düeti Kylie Minogue ile yapmış. İkilinin tanışması da oldukça rastlantısal. Uzakdoğu’da bir festivalde sahne alan Tove Lo, sahne alacak diğer isimler arasında Kylie Minogue’yu da görünce performansı öncesinde kendisiyle tanışmak istemiş ve bu talebi olumlu karşılanmış. Kylie ile konser öncesi tanışan Tove Lo, kulisten ayrılırken Kylie’nin birgün birlikte bir projede yer almayı çok istediğini söylemesi o günden sonra aklının bir köşesinde beklemiş durmuş. Tove, ‘Sunshine Kitty’ için hazırlıklarını sürdürürken ‘Really Don’t Like U’ şarkısını yazdıktan sonra bu şarkıda Kylie vokalinin çok yakışacağını düşünüp ekibiyle paylaşmasının ardından olaylar hızlanıyor ve düet konusu gündeme geliyor ve bir çırpıda şarkı ortaya çıkıyor. Şarkının bir klibinin olmaması beni üzüyor, dilerim bu şarkı videosuz kalmaz.

Haberin Devamı

Tove Lo’nun 4. stüdyo albümü ‘Sunshine Kitty’ Stockholm ve Los Angles’taki stüdyolarda hazırlanmış. Her ne kadar sanatçının 4. albümü olsa da, albüme dair anlattıklarını okuyunca resmen ilk albümündeki heyecanına yakın bir enerjiyle bu albüme hazırlandığı anlaşılıyor. Albümün genel akışı, şarkıların enerjisi ve verdiği pozitif hava sonbahar havasından çok kesinlikle bir yaz albümü hissi veriyor. Çoğunlukla odağında danas olan kaçırılmayacak nefis bir albüm ‘Sunshine Kitty’. Sadece bir kere bile baştan sonra dinlediğinizde birçok şarkıyı tekrara alacağınıza eminim.

Yıldızlar: Glas He’s Gone, Bad As The Boys, Sweetalk My Heart, Jacques, Mateo

Oscar’ımı Verdim Gitti: Really Don’t Like U, Shifted

 

Yazarın Tüm Yazıları