Billie Eilish’in Hazinesi Ailesi

Tanıtım filmlerinden nasıl bir film ile karşılaşacağımı az çok kafamda kurmuştum ama izlediğim yapım tahminlerimin ötesinde çıktığını söylemeliyim. Her şeyden önce film 2 saat 20 dakika uzunluğunda. Yani gerçek bir Billie Eilish hayranıysanız, film sonunda sanatçının hayatına dair birçok detay hakkında bilgi edineceğinizi garanti edebilirim. R.J. Cutler’ın yönetmenliğini üstlendiği Billie belgeseli filmin başından sonuna aslında bize bildiğimizin ya da tahmin ettiğimizin ötesinde bir Billie Eilish izletiyor.

Eilish’in ailesi ağabeyi ile birlikte kendisini evde eğitim ile büyütmüşler. Yani okula gitmeden evde anne ve babasının desteğiyle eğitimlerini tamamlayan kardeşler, özellikle de sanatçı anne babanın yönlendirmesiyle, ama hiçbir zorlaması olmadan, doğal bir şekilde sanat içinde yetişmişler.

Her şeyin temelinde Billie Eilish’in müzik ve sanatla harmanlanmış organik bir hayata doğması filmin ana karakteri olarak karşımızda. Ağabeyi Finneas evin esas müzik dehası bence. Haliyle yaşça büyük olması ve daha aklı başında hali Billie için de iyi bir rol model olmuş. Ağabeyinin müzik aşkı, seneler içinde Billie için de vazgeçilmez bir durum olmuş. Dans sevdalısı olan Billie’nin yaşadığı sakatlık sonrası bu çok sevdiği hobisini bırakması ve müziğe daha büyük bir hevesle sarılması birbirini takip ediyor.

‘The World’s a Little Blurry’ esasen de Eilish’in müzik yolculuğunun ilk günlerinden çekilen videolarla harmanlanarak bizi ilk albümü olan ‘When We All Fall Asleep, Where Do We Go?’nun üretim günlerine götürüyor. Ağabeyi Finneas ile evlerindeki yatak odalarında yaptıkları şarkılarının ortaya çıkışı, o andaki naif halleri gerçekten de filmin belki de en etkileyici anları. Enteresan bir şekilde o naif halleri iki kardeşten de hiç gitmemiş. Şöhret büyük bir hızla hayatlarına girse de, Coachella festivalinde Katy Perry ve nişanlısıyla tanışan Billie, o tanıştığı kişinin Orlando Bloom olduğunu kendisine söylediklerinde şok olacak kadar naif kalabilmiş.

Justin Bieber hayranlığı, küçük yaşlarda şarkılarını dinleyip ağlayan bir kız iken, artık ünlü Billie olduktan sonra kendisiyle ilk karşılaşmasındaki duygu patlamasına da tüm doğallığıyla tanık oluyoruz. Yetmiyor üzerine Eilish’in ilk albümündeki ‘Bad Guy’a Justin Bieber ile remix yapacak bir rüyaya erişmesini yine benzer bir duygu seliyle karşılıyoruz.

The World’s a Little Blurry’ bize bir başka gerçeği daha gösteriyor o da Billie’nin etrafında inanılmaz bir sevgi ve koruma çemberi var. Şöhreti devleştikçe, herkes ondan bir parça isterken, o çoğu zaman bu sevgi karşısında şaşırıp kalsa da, doğallığını kaybetmiyor. Tüm bu doğallık konusu, daha doğrusu mütevazı olma halinin temelinde ise annesi, babası ve ağabeyi duruyor. Billie’nin psikolojik sorunlarına göğüs geren, yakaladığı bu büyük şöhretin onu şaşırtmasından ve hatta yoldan çıkartmasından aşırı endişe duyan, onu sürekli koruyup kollayan annesinin varlığı filmin birçok yerinde yüreğimize su serpiyor.

Grammy ödüllerini birer ikişer alan iki kardeşin kısa süre içinde yakaladıkları, evlerinde yaptıkları bir albümün tüm dünyada bir numara olmasının hikayesi çok güzel işlenmiş. Film bittiğinde genç yaşta bütün bu başarı ve şöhretin omuzlarına yüklenmiş küçük bir kızın bundan sonrasını nasıl kaldıracağı endişesi şu an bende net olarak duruyor. Billie Eilish mutlu mu? 2.5 saatin sonunda buna çok emin olamıyorum ama ailesi yanında olduğu sürece daha büyük başarılara koşacağına eminim.

Yeni Çıkış

Aleyna Tilki – Retrograde

Aleyna Tilki’nin İngilizce single’ı aslında haber olarak yeni sayılmaz. Bir seneden belki biraz daha uzun süredir böyle bir çalışmanın varlığından hepimiz haberdardık. Yayınlanması o kadar uzadı ki, ben artık bu projenin nerdeyse rafa kalktığını düşünüyordum. Geçtiğimiz hafta beklenen oldu Aleyna Tilki’nin ilk İngilizce şarkısı ‘Retrograde’ Warner Music Turkiye etiketiyle yayımlandı.

Şarkının sözlerini Dua Lipa, Sarah Hudson ve Coffee, bestesini ise Diplo, King Henry ve Jr. Blender yapmış.  Dua Lipa’nın işin içinde olması, projeyi daha da özel bir noktaya taşıyor. Aslında Diplo’nun da künyede olması beni acayip heyecanlandırıyor. Şarkının yayınlanmasının ardından sosyal medyaya bakınca yapılan eleştiriler bana fazlasıyla acımasız geldi.  Bu işin ortaya çıkması, hazırlığı gerçekten de büyük bir ekip işi ve arkasında da dağ gibi bir emek var.

Aleyna Tilki artık öyle bir noktaya geldi ki, oluşan beklenti her şeyden daha da yukarıda bir yerde duruyor. ‘Retrograde’ ilk İngilizce single çalışması olarak tüm bu beklentilere yetecek kalitede, kapasitede ve modernlikte. Buna rağmen şarkının klibi için benzer hislerde değilim sanırım. Belki klip için daha etkileyici bir çalışma bu işi daha çok parlatabilirdi diye düşünüyorum.

Kerimcan Durmaz – Peşimde

Geçen haftanın bir başka olayı da Kerimcan Durmaz’ın ilk şarkısının yayımlanmasıydı. ‘Peşimde’nin yayınlama serüveni birkaç aydır Kerimcan Durmaz’ın sosyal medyasından verdiği ipuçlarıyla son güne kadar merakla takip ediliyordu. Bence bu merak stratejisini son zamanlarda en profesyonel uygulayan isim bile olabilir.

Özellikle şarkının klibi için o kadar büyük bir beklenti vardı ki, gerçekten nasıl bir klip izleyeceğiz diye meraklanmıştım ben de. Los Angeles’ta çekimleri tamamlanan şarkının klibi gerçekten de bir saniye bile yerinde durmayan bir enerjiye sahip. Kerimcan Durmaz’ın dansçılarla ve birbirinden farklı kostümlerle renk kattığı klip şarkıyı kesinlikle ayrı bir yere taşıyor. Ecem Lawton’un yönetmenliğindeki klip hem şarkıyı, hem Kerimcan Durmaz’ın bu yoldaki ilk adımlarını sağlam atmasına büyük katkı sağlıyor. Şarkının bu olay video klibi ilk haftasında 9 milyon izlemeyi aşmış durumda.

Yeri Yok – Sancı

Bahadır Şengül ve Deniz Bingöl’den oluşan Yeri Yok’un ikinci albümü ‘Sancı’ Şubat ayında yayımlandı. 2018 senesinde Bahadır Şengül’ün yayınladığı single çalışmalarla Yeri Yok’un temelleri atılmış. Deniz Bingöl, Mehmet Akyol ve Cem Özcan’ın da katılmasıyla grup albüm çalışmalarını hızlandırmış. 2020 senesinde ‘Aklıma Takılan Bir Soru Var’ı yayımlayan ekip daha sonrasında yola Bahadır Şengül ve Deniz Bingöl ile devam ediyor.  

Geçtiğimiz yıl yayımladıkları single çıkışlarıyla ‘Sancı’ya dinleyiciyi hazırlayan grup, kurdukları sakin melodik dünyayla dinleyiciyi etkiliyor. CES yapım etiketiyle yayımlanan ‘Sancı’ Indie pop türüne güzel bir örnek olmuş.

Sezgin Alkan – Senden Sonraki Yağmurlar

Geçen yıl Cem Adrian, Mercan Dede, Eda Baba gibi isimlerle yaptığı şarkılarla dikkatleri üzerine çeken Sezgin Alkan, bu şarkıların da içinde yer aldığı 12 şarkılık ‘Senden Sonraki Yağmurlar’ albümünü yayımladı.

Piyanonun başrolde olduğu duygusal ve melankolik bir havanın yoğun olduğu ‘Senden Sonraki Yağmurlar’ nefis bir müzikal yolculuk olmuş. Albüme adını veren şarkıda Sezgin Alkan’a yazar Kemal Hamamcıoğlu eşlik etmiş.