Swissotel’de Nilüfer’in sahne aldığı kutlamaya Vakıf Okulları’nın tüm öğretmen kadrosu ve idarecileri katıldı. Gecenin ev sahipliğini ise Yönetim Kurulu Başkanı Sunullah Salırlı ve Genel Müdür Sevinç Atabay yaptı. Atabay, konuşmasında büyüklüğün sadece fiziki bur durum olmadığını, yetiştirilen öğrenciler ve hizmetlerle büyüklük algısının oluştuğunu ve bu algının oluşmasında en büyük emeğin öğretmenlere ait olduğunu söyledi. Sunullah Salırlı da, öğretmenlerin rol-model oluşuyla gençlerin yaşamlarına etki ettiğini ifade etti. Gecede okulda 10, 20, 25, 30 ve 35. yılını dolduran öğretmen ve personele hizmet plaketi verildi. Öğretmenlerin hep bir ağızdan coşku dolu bir şekilde 10. Yıl Marşı ve Kolej Marşı’nı söylemesi ise görülmeye değerdi. Gecenin finalini ise Nilüfer yaptı. Şarkılarıyla keyifli bir gece yaşatan Nilüfer, “Benim de çocuğum TED Koleji öğrencisi ama Ankara Koleji’nin yeri farklı” sözleriyle kolejlileri mest etti.
İlk mağaza Ankara‘ya
İtalya’nın lüks kadın giyim markası Fabiana Filippi, Türkiye’deki ilk mağazasını Armada Alışveriş Merkezi’nde açtı. Elçin-Eşref Işık çifti tarafından moda takipçileriyle buluşturulan Fabiana Filippi’nin açılış davetine, İtalya’dan gelen marka sahibi Mario Filippi Cocetta da katıldı. Cocetta, Türkiye’deki ilk mağaza için Ankara’yı seçmelerinin sebebinin tasarımlarının Başkentli kadınların moda anlayışlarıyla uyumlu olması olduğunu söyledi. Mağazada müşterilerine rahat servis yapılabilecek bir ortam yarattıklarını söyleyen Coccetta, küçük dekorasyon detaylarıyla ev atmosferini yakalamaya çalıştıklarını belirtti. Başkent’in moda tutkunlarının bir araya geldiği organizasyonda konuklar yeni sezon ürünlerini inceleyerek alışveriş yapma fırsatı buldu.
İşgal edilesi binalar
Kadıköy’de 25 yıldır bir çöp yığını olarak duran terk edilmiş bir bina, bir grup genç tarafından temizlendi, düzenlendi, boyandı ve mahalle halkının hizmetine sunuldu. Satın alma, kiralama gibi bir durum söz konusu olmadığından bu eylem “İşgal” olarak tanımlanıyor ve yurtdışında özellikle Avrupa’da pek çok örneği var. İşgal edilen binalar, böylece tinercilerin yada evsizlerin mekanı olup, mahalleye korku veren yerler olmaktan çıkıp keyifli vakit geçirilen yaşam merkezine dönüşüyor. Sanatçılar gelip duvarları boyuyor, müzik grupları klip çekiyor, hatta çocuk yuvası olarak bile kullanılıyor. Bu gençlerin herhangi bir ticari kaygısı yok. Herkes ihtiyaç fazlasını getiriyor, ihtiyacı olan da alıyor. Kadıköy’deki gençlerin amacı da mahalle kültürü oluşturmak ve ortak bir üretim alanı yaratmak. Böyle bir haberi okuduktan sonra insanın aklına ister istemez Ankara’da yıllarca atıl durumda kalmış binalar geliyor. Ne de güzel olurdu bu binaların hepsinin olmasa bile bir kısmının bu şekilde değerlendirilmesi.
Plaza Otel ve bünyesindeki No4 Restoran ismini, son dönemlerde düzenlediği organizasyonlar ve partilerle sıkça işitir olduk. Otel sahibi Kemal Erdoğan ve eşi Gül Hanım, otelin iş yapmasının da ötesinde Ankara sosyal hayatına birşeyler katma adına büyük gayret gösteriyor. Bu doğrultuda önceki gece özel bir partiye daha ev sahipliği yaptılar. Dört mevsim konseptli video mapping partide, duvarlar kimi zaman sonbaharın hüznünü kimi zaman da ilkbaharın coşkusunu yansıttı. Duvarda dans eden iskelet adamlar yada dansçı kızlar gibi video gösterileri ise partiye ayrı bir renk kattı. Partinin organizasyonunu ise Eda Durkan ve Başak İnandık ikilisinin ortaklığında kurulan More Events üstlendi. Durkan ve İnandık ikilisini ayrıca tebrik etmek gerekiyor. Son birkaç yıldır düzenledikleri tüm partiler, büyük ses getirdi. Erdoğan çiftinin heyecanı, Eda Durkan ve Başak İnandık ikilisinin tecrübesiyle birleşince ortaya keyifli bir gece çıktı. Gecenin müziklerini ise Can Hatipoğlu yaptı. Gece müzikleri, katılımcıları ve farklı organizasyonu ile Ankara’da gece hayatının tat vermediğini söyleyenlere cevap verir nitelikteydi.
Gece hayatında Türkçe dönemi
Son birkaç yıldır Ankara gece hayatından kulüp kültürü, yerini canlı müzik yapan mekanlara bırakmıştı. Dj’lerin müzik yaptığı mekanların sayısı azalmış, buna karşın meyhane tarzı mekanların sayısında hızlı bir artış yaşanmıştı. Durum bugün de çok değişmemiş görünüyor. Ancak Ankara gece hayatında yeni bir eğlence konsepti daha popüler olmaya başladı: Türkçe müzik yapan gece kulüpleri. Önceden Türkçe müzikler gece eğlencelerinde araya serpiştirilirdi. Şimdi ise konsept tamamen Türkçe müzikler üzerine kuruluyor. Geçtiğimiz sezon açılan 45’lik, bu mekanlardan biri. Mekanda 60’lı, 70’li, 80’li ve 90’lı yılların popüler şarkıları çalınıyor. Zaman zaman da, o dönemlerin usta isimleri Ankara’ya gelerek eğlencelere katılıyor. Filistin Caddesi’nde daha önce Manastır olarak hizmet veren mekan artık ‘Heyy’ ismiyle Ankara gece hayatında yerini aldı. Heyy de sadece Türkçe müzik yapıyor. Bu tarz adreslere son eklenen ise İstanbul’un ünlü mekanlarından ‘Sess’. Kısa bir süre önce açılışı yapıldı. Sess, Hilton Otel’in altında bulunan Murphy’s’in yerine açıldı. Mekanda 60, 70, 80 ve 90’lı yılların popüler Türkçe şarkıları ile günümüz Türkçe şarkılar çalınıyor. Çarşamba, Cuma ve Cumartesi gecesi açık olacak mekanda İstanbul’dan gelen dj Levent Bat müzik yapıyor.
Yavru vatan 30 yaşında
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü Ankara’da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Swissotel’de gerçekleştirilen resepsiyona, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da üst düzey bir katılım oldu. KKTC Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı’nın ev sahipliğinde gerçekleşen geceye, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz katılırken, askeri kanattan ise Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük katıldı. Resepsiyonun dikkat çeken isimlerinden biri de CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal oldu. Haberal, kendisi gibi eğitimci olan Prof. Dr. Emel Doğramacı ile uzun bir süre sohbet etti. Bakan Eroğlu, Orgeneral Servet Yörük ve büyükelçi Mustafa Lakadamyalı’nın birlikte pasta kestiği resepsiyonda Kıbrıs’a özgü halk dansları gösterisi yapıldı.
Resepsiyona TED Koleji ve Üniversitesi’nin akademik ve idari kadrosu, TED Koleji mezunlarının da aralarında bulunduğu davetliler katıldı. Resepsiyonun ev sahipliğini ise TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu ve eşi Bilge Hanım yaptı. Bir ara kısa bir sohbet etme imkanı bulduğum Pehlivanoğlu, gecenin açılış konuşmasında ne söyleyeceğini bilmediğini ve bir hazırlık yapmadığını söyledi. Ancak sahneye çıkıp mikrofonu eline aldığında ise hitabet konusunda ne kadar usta olduğunu bir kez daha gösterdi. Çok kısa bir konuşma oldu ancak sonunda salondan coşku dolu bir alkış yükseldi. Pehlivanoğlu konuşmasında özetle Cumhuriyet’in dünya tarihinin en önemli modernleşme projelerinden ve Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkmanın Türkiye’de yaşayan herkesin görevi olduğundan söz etti. Pehlivanoğlu konuşmasını “Hepimiz için ortak bir söylem vardır; Ne mutlu Türküm diyene” sözleriyle bitirdi. Konuşmanın ardından Dilek Türkan ve Orkestra Alaturka konseri gerçekleşti.
GECE HAYATINDA TÜRKÇE MÜZİK DÖNEMİ
Son birkaç yıldır Ankara gece hayatından kulüp kültürü, yerini canlı müzik yapan mekanlara bırakmıştı. Dj’lerin müzik yaptığı mekanların sayısı azalmış, buna karşın meyhane tarzı mekanların sayısında hızlı bir artış yaşanmıştı. Durum bugün de çok değişmemiş görünüyor. Ancak Ankara gece hayatında yeni bir eğlence konsepti daha popüler olmaya başladı. Türkçe müzik yapan gece kulüpleri. Önceden Türkçe müzikler gece eğlencelerinde araya serpiştirilirdi. Şimdi ise konsept tamamen Türkçe müzikler üzerine kuruluyor. Geçtiğimiz sezon açılan 45’lik, bu mekanlardan biri. Mekanda 60’lı, 70’li, 80’li ve 90’lı yılların popüler şarkıları çalınıyor. Zaman zaman da, o dönemlerin usta isimleri Ankara’ya gelerek eğlencelere katılıyor. Filistin Caddesi’nde daha önce Manastır olarak hizmet veren mekan artık ‘Heyy’ ismiyle Ankara gece hayatında yerini aldı. Heyy de sadece Türkçe müzik yapıyor. Bu tarz adreslere son eklenen ise İstanbul’un ünlü mekanlarından ‘Sess’. Önceki gece açılışı yapıldı. Sess, Hilton Otel’in altında bulunan Murphy’s’in yerine açıldı. Mekanda 60, 70, 80 ve 90’lı yılların popüler Türkçe şarkıları ile günümüz Türkçe şarkılar çalınacak. Bu arada yeni bir mekan daha Ankara eğlence severlerin hizmetine girdi. Ercan Erco ismini neredeyse bilmeyen yoktur. Ankara’nın önemli solistlerinden Ercan, artık kendi mekanında şarkılarını söyleyecek. Çayyolu’nda hizmete giren Maske Liva’nın da açılışı önceki gece yapıldı. Açılış gecesinde Ercan, kendisini 15 yıl önce ilk kez sahneye çıkartan Aydın’la birlikte sahne aldı.
MİNİK CADILAR
Bu yıl cadılardan çok kostüm satan dükkanlar bayram etti. Ekim ayı sonunda kutlanan Cadılar Bayramı için çok sayıda mekan ve işletme, parti organize düzenledi. Bu partilerden biri de Çankaya’da bulunan Minik Kaşık Aşçılık Atölyesi oldu. Butik bir catering firması olan ve çocuklar için yemek yapan atölyenin düzenlediği partiye, minikler ve anneleri katıldı. İşletme sahibi Selin Öztekin, partinin ev sahipliğini yaptı. Kostümlerin içinde zaten sevimli görünen miniklerin bir de hamur açmaya ve kurabiye yapmaya çalışması ise renkli görüntüler oluşturdu.
Mekanın yeni konseptinin tanıtımı ve açılışı amacıyla yapılan partiye, çok sayıda davetli katıldı. Gecede dj kabinine geçen Ali Sayar, konuklara müzikleriyle keyifli bir gece yaşattı. Buraya kadar herşey gayet normal. Ancak, saatler gece yarısını gösterdiğinde ise parti birden değişiverdi. Kısa bir süre içinde müziğin sesi kısıldı ve parti sona erdi. Etrafta oturan semt sakinlerinin gürültüden rahatsız oldukları şikayeti üzerine polis mekana gelmişti. Önce bir ekip sonra ikinci ekip geldi. İnsanların yüksek müzikten rahatsız olması ve bunu da şikayet etmesi elbette ki normal bir durum. Ancak bu şikayeti dikkate alan polis ekiplerinin mekana adeta baskın yaparcasına girmesi, mekan yetkilisiyle sert bir üslupla konuşması ki, bu yetkili bir kadın, hiç de kabul edilir bir durum değil. Mekanın bulunduğu caddede, sayısız mekan yer alıyor. Ancak The House Cafe dışında hiç birinde yanlış bilmiyorsam alkol bulunmuyor. Cuma gecesi polis, belki haklı olarak görevini yerine geTIRdi ama partiye katılanların tamamında “Çukurambar’ın yapısı itibariyle zaten bu partiyi yapTIRmazlardı” görüşü hakim oldu.
Pasta yerine baklava
Karacaoğlu Baklavaları’nın sahiplerinden Fatih Karaca, Gülten Şengül’le evlendi. Yaklaşık iki yıldır birlikte olan çift, düğün yerine Fatih Bey’in evinde aile arasında sade bir nikah düzenledi. Çift, nikahın ardından Ramada Plaza Otel bünyesindeki No 4 Restoran’da yakın arkadaşları için bir parti organize etti. Partiye, cemiyet hayatından çok sayıda isim katıldı. Karaca ve Şengül çifti, gecede gönüllerince eğlendi. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise mekana düğün pastası yerine baklava geldi. Fatih Karaca, “Dünyada iyi yapılmış bir baklavadan daha iyi bir tatlı yoktur” diyerek eşine tatlı ikram etti. Karaca, geceye katılan tüm konukları bir araya geTIRerek toplu fotoğraf çekTIRdi. Parti, renkli görüntülerle geç saatlere kadar devam etti.
Baba oğul sergisi
Özbek asıllı ressam Firdevsi Feyzullah, kendisi gibi ressam olan oğulları Behzat ve Hüseyin Feyzullah’la birlikte sergi açtı. ‘Baba ve Oğulları’ isimli sergide Firdevsi Feyzullah’ın ‘Bale Serisi’ ve ‘Satranç Serisi’ isimli eserleri yer alıyor. Sanatçı, bale serisinde balerinlerden daha çok işin mutfağını, balerinlerin eşyalarını, aşk mektuplarını yansıttığını söylüyor. Satranç serisinde ise kadınlar arasındaki kurnaz oyunları, kadınların birbirlerine karşı entrikalarını ve akıl savaşlarını anlattığını belirtiyor. Behzat Feyzullah ise renk kullanımı ve ebatlarıyla büyük beğeni gören ‘Truva’nın Dirilişi’ serisinde mitolojik betimlemeler yapıyor. İkizlerden Hüseyin Feyzullah da, kadın ve nar figürlerinin öne çıktığı ‘Persephone’nin Kaçırılışı’ serisiyle sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Serginin açılışına DSP Eski Başkanı Zeki Sezer, Adalet Eski Bakanı Hikmet Sami Türk’ün de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Davetlilerin büyük kısmı, oğullarının da en az babaları kadar yetenekli olduğu görüşünde birleşti. Sergi, 20 Kasım’a kadar Galeri Soyut’ta ziyaret edilebilir.
TIR kasasında umut yolculuğu
Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen ‘Nereye’, geçtiğimiz hafta prömiyer yapmıştı. Eser, farklı umut ve beklentilerle ülkelerinden Avrupa’ya kaçmaya çalışan insanların bir TIR kasasında geçen hikayesini anlatıyor. Eser, sahneye konuş biçimi ve oyuncuların performansları açısından oldukça başarılı. İzleyici ağlamak ve gülmek arasındaki çizgide gidip geliyor. Kahkahalar atarken birden boğazınızda bir şey düğümleniyor. Konuyu çok ajite etmeden tüm gerçekliğiyle anlatan oyunda yönetmen Volkan Özgömeç ve TIR kasası şeklindeki 5-6 metrekarelik sıkış tıkış bir alanda performans sergileyen oyuncular Bülent Çiftçi, Şevki Çepa, Cebrail Esen, Sedat Keçeci, Turgut Alkaçır, Özlem Dede, Esma Çankaya, Acan Ağır Aksoy, Celal Murat Usanmaz ve Önder Yıldız’ı tebrik etmek gerekiyor.
Oyunun cuma gecesi gerçekleşen temsilinde ise talihsiz bir kaza yaşandı. Eseri sahneye koyan usta tiyatrocu Erdinç Doğan, oyun başladıktan kısa bir süre sonra içinde bulunduğu sepeti yukarı taşıyan halatın kopmasıyla yere düştü. Birkaç metre yükseklikten düşen Doğan’ın yüzü bir anda kanlar içinde kaldı.
SAHNEDEN, HASTANEYE
Salondaki izleyiciler, kazanın oyunun bir parçası olduğunu düşündüler. Ne yalan söyleyeyim ben de öyle düşündüm. Yüzü kanlar içinde kalan Doğan, bir süre daha oynamaya devam etti. Sonra özür diledi ve “Kusura bakmayın bileğim yaralandı” diyerek sahneden ayrıldı. Bunun da, oyunun bir parçası olduğu düşünüldü ki, izleyiciler sessiz bir bekleyiş içine girdi. Kısa bir süre sonra sahne amiri gelerek Doğan’ın kaza geçirdiğini ve başından yaralandığını söyledi. Doğan’a ilk müdahale hemen orada yapıldı. Daha sonra ambulansa bindirilerek hastaneye kaldırıldı.
ALKIŞLARLA AYRILDI
Bileği sakatlanmasına, başı kanamasına rağmen yine de oyuna devam etmeye çalışan Erdinç Doğan, tüm salon gibi beni de oldukça etkiledi. O halde oyuna devam edebilse eminim kimse olayın kaza olduğunu anlayamazdı. Böylesi bir profesyonellik gösterdiği için Doğan’ı ne kadar tebrik etsek az. Ambulansa bindirilirken izleyicilerin alkışlaması, Doğan’ın da “Merak etmeyin, yakında tekrar görüşeceğiz” demesi ise hiçbir zaman aklımdan çıkmayacak. Neyse ki, Doğan’ın ciddi bir şeyi yok. Yakında tekrar sahneye çıkacak. Çok geçmiş olsun sevgili Erdinç Doğan.
* * *
ÇALIŞMADAN GELDİ
Stil ikonu Ece Sükan, geçtiğimiz günlerde Ankara’ya gelerek, moda ve trendler üzerine bir söyleşi gerçekleştirmişti. Sükan, sanırım söyleşiye biraz hazırlıksız geldi ki, etkinlik öncesi yanında getirdiği dergileri karıştırarak notlar aldı. Etkinliğin başlama saati ise biraz sarktı. Söyleşiye katılan kadınların bir kısmı söyleşi başladıktan kısa bir süre sonra mekandan ayrıldı. Bunun sebebi olarak iki şey aklıma geliyor. Birincisi Ece Sükan’ın performansından sıkılmış olmaları, ikincisi ise geç başlayan programdan dolayı diğer programlarının aksama ihtimali.
Ekim ayı Ankara’da sosyal hayatın en yoğun olduğu dönemlerden biri. Gerek diplomatik davetler, gerekse cemiyet hayatının katıldığı özel etkinliklerle, oldukça yoğun günler yaşanıyor. Bu davetlerden biri de Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir’in gelini Aslı Özdemir’in ev sahipliğinde yapıldı. Tasarımcı Güneş Mutlu’nun 2008 yılında kurduğu çanta markası Mehry Mu’nun yeni koleksiyonlarının tanıtımı için verilen davete, çok sayıda seçkin isim katıldı.
Davet, Nenehatun Caddesi’ndeki Tayfun Mumcu mobilya mağazasında yapıldı. Figen Çarmıklı, Düriye Arseven, Mine Üçer, Beliz Büyükhanlı gibi isimlerin katıldığı davette Aslı Özdemir’i, kayınvalidesi Gülseren Özdemir de yalnız bırakmadı. Konuklar, markanın yaratıcısı Güneş Mutlu’dan çantalar hakkında bilgiler aldı.
Mutlu, çantalarını ‘Doğu’dan ilham alan modern tasarımlar’ olarak tanımlıyor. Kış koleksiyonunun renklerinin kiremit, hardal, bordo gibi Sonbahar renkleri olduğunu söyleyen tasarımcı, uğurlu olduğuna inanılan ‘Fatma’nın Eli’ ve ‘Selçuklu Güneşi’ motiflerini de sıklıkla kullanıyormuş.
Uğruna Los Angeles’a otel yapacak
Wilma Elles, Almanya Milli Birliği’nin 23. Yıldönümü kutlamasına katılmak üzere Ankara’ya gelmişti. Elles’i, işadamı sevgilisi Kerem Göğüş de, yalnız bırakmadı. ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki’ dizisinin ardından birkaç sinema filminde rol alan Elles, şu sıralar iki diziyle görüşme içindeymiş. Ayrıca Los Angeles’ta da, bazı projelere dahil olacakmış. İstanbul-Los Angeles arası bol bol seyahat eden Elles’i, sevgilisi Kerem Göğüş de bir an olsun yalnız bırakmıyor. Hatta Göğüş, sevgilisinin Los Angeles işi netleştiğinde bu şehre bir otel yatırımı yapmayı da düşündüğünü söyledi. Böylelikle Göğüş’ün Los Angeles’a gitmek için bir sebebi daha olacak.
Her ayın ilk Cuma’sı özel parti
Ramada Plaza Otel bünyesindeki No 4 Restoran, şimdiye kadar özel partiler ve organizasyonlarla adından söz ettirdi. Mekanın nezih ve şık atmosferine hafta sonları canlı müzik ve dj performansları eklenince popülerliği bir anda arttı. Restoran yeni sezondan itibaren her ayın ilk Cuma gecesi, özel bir parti yapacak ve o gece kulüp olarak hizmet verecek. Bir anlamda mekanın müdavimlerine jest amaçlı düzenlenen bu partilerde dj Can Hatipoğlu müzik yapacak. Bu partilerin ilki ise önceki gece gerçekleşti. İlk olmasına rağmen, oldukça yoğun bir katılım oldu. Restoranın işletmecileri, kaliteyi korumak adına her hafta sonu kulüp olarak hizmet vermek yerine ayda bir özel partiler düzenlemeyi tercih ettiklerini söylüyor. Haksız da değiller doğrusu.
Geçtiğimiz yıl kurulan sporpartnerim.com isimli internet sitesi spor yapmak isteyen ancak bir partner bulamayan insanları biraraya getirmeyi ve tanışmalarını sağlamayı amaçlıyor. Kimi kendisini eğitecek bir antrenör ararken, eğitmenler de kendilerini tanıtma fırsatı buluyor. Sitenin kullanıcılarının katılımıyla bazı geziler, tenis maçları, trekkingler gibi etkinlikler düzenleniyor. Sitenin kullanıcıları ise 1. Tanışma Partisi’nde bir araya geldi. Şövalye heykelleri, ortaçağa ait dekorlarıyla Ankara gece hayatının alternatif mekanı Camelot’ta düzenlenen partiye, spor merkezlerinin eğitmenleri, üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı. 90’lar konseptli partide spor meraklıları gönüllerince eğlendi.
Otizm yararına çim üstünde dans
Türkiye’deki otistik sayısı neredeyse yarım milyona yaklaşıyor. Engelliler içinde en kalabalık gruplardan birisi. Bu hastalık erken teşhis edildiğinde ve çocuklar iyi bir eğitim aldığında toplum içinde kendilerine yer edinebiliyor ve çok başarılı olabiliyorlar. Otistik çocuklara eğitim veren okulların sayısı hala çok yetersiz olmakla birlikte, giderek artıyor. Bunda, toplumdaki farkındalığın artmasının büyük önemi var.
Otistik ve diğer engel gruplarına kamu bilinci oluşturmak ve yardım sağlamak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Koru Rotary Kulübü de, geleneksel olarak düzenledikleri Çimler Üstünde Dans Gecesi’ni bu yıl otizmli çocukların yararına yaptı. Bu yıl 14.’sü düzenlenen etkinlik Fransa Büyükelçiliği’nde gerçekleşti. Gecenin ev sahipliğini Fransa Büyükelçisi Laurent Bili ve kulübün 2013-2014 Dönem Başkanı Oya Aktan ev sahipliği yaptı. Aktan, gecede yaptığı konuşmada gelirin otizmli çocuklar yararına kullanılacağını belirterek, ‘Otizmli Çocuklar Gönüllüler Takamı’ kuracaklarının bilgisini verdi. Safa Bolat ve Şenlik Orkestrası ile Havana Salsa Grubu’nun sahne aldığı gece, geç saatlere kadar sürdü.
Renkli anlarıyla hafızalara kazındı
Pink Martini’nin Congresium Ankara’daki konseri, grubun ve özellikle de solist Storm Large’ın performansı, yeni albüm “Get Happy”nin ilk kez Ankara’da seslendiriliyor olmasının da ötesinde yaşanan renkli olaylarla akıllara kazındı. Konser ortasında grubun kurucusu Thomas Lauderdale, piyanosunun başından kalkıp, izleyenleri dans etmek üzere sahneye çağırınca olanlar oldu. Yaklaşık 10 dakika içerisinde salonun neredeyse üçte biri soluğu sahnede aldı. Dans seansının sona erdiğini sahnedeki izleyicilere söyleyen solist Storm Large, vakit kaybetmeden yeni parçasına geçtiğinde kalabalığın bir bölümü hala yerlerine dönmeye çalışıyordu. Tam bu sırada kısa bir süreliğine sahnenin ses ve ışık sistemi devre dışı kaldı. Karşılaştığı bu durumun ardından profesyonelliğini konuşturan Large, parçasını çıplak sesle söylemeye devam etti. Grup üyeleri de enstrümanları ile Large’ı destekledi. Sorun birkaç dakika içinde çözüldü ve konser kaldığı yerden devam etti.
Gecede yaşanan bir diğer ilginç olaysa, evlenme teklifi oldu. Bir genç, konser devam ederken kız arkadaşına evlenme teklif etti. Çiftin etrafındakiler de bunu alkışlayınca durumun farkına varan grubun solisti Storm Large, çifti sahneye çağırdı. Genç çift, salondakilerin alkışları eşliğinde dans etti.
14 Temmuz’da düzenledikleri milli gün kutlaması, diplomasi camiasında herkesin dilinde. Havai fişek gösterileri, danslar, müzik eğlence tam bir parti havasında. Elçilik, milli gün resepsiyonunun yanısıra ev sahipliği yaptığı yada düzenlediği etkinliklerle diğer elçilikler arasında bir adım öne çıkıyor. Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Latin Gecesi de bu etkinliklerden biri. Bu yıl ikincisini düzenlediler. Hem de oldukça yoğun bir katılımla.
Meksika, Kolombiya, Peru gibi Latin ülkelerinin büyükelçilikleriyle birlikte düzenledikleri Latin Gecesi, eğlencenin yanısıra sosyal yardım amacı da taşıyordu. Geceden elde edilen gelir Dışişleri Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği’ne aktarıldı. Hafta başında Kolombiya Yemek Festivali için Ankara’ya gelen Kolombiyalı müzik ve dans grubu Cumbe de, Ankara’daki finallerini bu gecede yaptılar.
Gece, farklı ülkelerin büyükelçilik çalışanları ile çok sayıda amatör ve profesyonel dansçıyı biraraya getirdi. Elçiliğin bahçesi, kıvrak Latin ezgilerine kendisini kaptıran çok sayıda katılımcının gösterisine ev sahipliği yaptı. Eğlence ve yardım amaçlı gece, geç saatlere kadar devam etti.
Elçiliğin ev sahipliği yaptığı organizasyonlar, bununla da sınırlı değil. 27 Eylül’de Çimler Üstünde Dans gecesine de ev sahipliği yapacak. Daha önce farklı elçiliklerde düzenlenen etkinlik, bir yıl gibi bir aranın ardından tekrar yapılmaya başlandı. Elçiliğin bu kadar aktif olmasının en önemli sebebi hiç şüphesiz ki, Büyükelçi Laurent Bili. Türkçeyi anadili gibi konuşan Büyükelçi Bili, mümkün olduğunca bu tarz etkinliklere kapılarını açmaya çalıştıklarını söylüyor.
İkinci yıl Gökçe’yle başladı
Ankara gece hayatında canlı müzik yapan yerlerin önemi yadsınamaz. Gece kulüpleri haftanın belli günleri açıkken, canlı müzik yapan yerler neredeyse bütün hafta boyunca hizmet verir. Bu mekanlar arasında Tepe Prime’daki Hayal Kahvesi, şehrin kalabalığını girmek istemeyenlere keyifli bir alternatif sunuyor. Geçtiğimiz yıl açılan mekan, kuruluşunun ikinci yılını ise özel bir konserle kutladı. Farklı tarzıyla ve “Tuttu Fırlattı” isimli şarkısıyla hayran kitlesini artıran Gökçe, ikinci kuruluş yılı kutlamasında sahne aldı. Şarkıcı, şarkılarının yanısıra sahnedeki şovlarıyla da büyük beğeni topladı.
Adından söz ettirmeyi başardı
Yazın Ankara’dan uzaklaşarak sahil kesimlerine giden ve tüm yazı orada geçiren Ankara cemiyet hayatı, artık tamamen şehre döndü. Birçoğunun tercihi ise yine Bodrum oldu. Bodrum’da da çeşitli davetlerde zaman zaman biraraya geldiler. Yaza ait dedikodular da yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Geçtiğimiz yazın en çok konuşulan konularından biri ise Los Angeles’ta ultra lüks bir hayat süren, özel bir televizyon kanalında program hazırlayan Beril Akçay’ın yeni imajı. Yazın tatil için Bodrum’a gelen ve annesi Aysel Hanım’la bir davet veren Akçay, sarı saçlarını siyaha boyatmış ve estetik uygulamalar yapmış olarak arkadaşlarının karşısına çıktı. Yeni hali, kimileri tarafından beğenildi, kimi ise sevmedi. Ankara’da yaşadığı dönemde adından en çok söz edilen isimler arasında olan Akçay, yine kendinden söz ettirmeyi başardı.
