Bölge lojistikteki payını almalı

Türkiye, Doğu ile Batı’yı, Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlayarak, küresel ticaret için önemli bir kesişme noktasında yer alıyor.

Haberin Devamı

Türkiye’nin stratejik konumu; dört saatlik uçuş mesafesi içinde toplam 1.6 milyar nüfuslu, milli geliri 30 trilyon doları aşan, toplam küresel ticaretin neredeyse yarısına karşılık gelen bir dış ticaret hacmine sahip birçok pazara erişim sunuyor.
Türkiye’deki ticaret dikkat çekici bir biçimde artarken, bölgenin küresel ticaretteki varlığı da giderek güçleniyor.
Türkiye’nin 2017 yılında 157 milyar doları aşması beklenen ihracatının 2023 yılında 500 milyar dolara ulaşması planlanıyor.
Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasının da 850 milyar dolardan 2 trilyon dolara çıkması hedefler arasında yer alıyor.
Son 15 yılda gerçekleştirilen kamu ve özel sektör altyapı yatırımları, Türkiye’de sunulan lojistik hizmetlerini önemli ölçüde iyileştirdi.
Çok sayıda yeni havaalanı inşa edilirken, otoyollar ile ülkenin dört bir yanına erişim kolaylaştı. Buna ek olarak, artan hızlı tren ağı büyük şehirleri birbirine bağlamaya başlarken Türk limanlarının kapasitesi de arttı.
Türkiye ayrıca, 21 adet lojistik merkezi/köyü kuruyor.
Bugüne kadar yedisi tamamlanan bu merkez ve köylerde sunulacak farklı taşımacılık yöntemleri nakliye maliyetlerinin düşürülmesini sağlayacak.
***
Hükümet, lojistik altyapısını daha da güçlendirmek amacıyla, 2023 yılına kadar ulaşılması planlanan iddialı hedefler belirledi.
Bu hedefler arasında 36 bin 500 kilometre bölünmüş yola ve 8 bin kilometre otoyola, toplamda 70 bin kilometreyi aşan kara yolu ağına sahip olmak yer alıyor.
Ayrıca 12 bin kilometresi hızlı tren hattından oluşan toplam 25 bin kilometrelik demir yolu yapılması,, tünel yol uzunluğunun 360 kilometreden 700 kilometreye çıkarılması hedefleniyor.
Yıllık taşınan yolcu sayısının 1 milyar kişiye, yük hacminin ise 125 milyon tona çıkarılması planlanıyor.
Türkiye’nin Doğu Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ya kolay erişim imkânı sağlayan avantajlı coğrafi konumu, bölgedeki yük taşımacılığı için bir üs işlevi görmesini sağlıyor.
Türkiye lojistik endüstrisi, günümüzdeki hacmiyle ülke milli gelirinin yüzde 12-13’ünü oluşturuyor.
Sektörün 2023 büyüklüğünün 200-240 milyar dolara çıkarılması planlanıyor.
***
Türkiye lojistikte böylesine kritik bir noktada yer alırken,
Türkiye’de ise Orhangazi bölgesi çok kritik bir noktada yer alıyor.
Orhangazi, sadece 2 saatlik mesafe ile Türkiye nüfusunun yüzde 45’ine ulaşabiliyor.
Son yıllarda yapılan hem karayolu hem demiryolu hem de deniz yolu ulaşım hamleleri, Orhangazi bölgesini de çok önemli bir mevki haline getiriyor.
Daha önce yine bu satırlardan dile getirmiştik; Orhangazi, Türkiye’nin lojistik üssü olabilir.
Gıda üretimi üst seviyede olan, sanayisi güçlü, İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Bursa gibi sanayi merkezlerine yakınlığı, hem karayolu hem denizyolu ulaşımına neredeyse 15’er dakikalık mesafede olması ile Orhangazi çok önemli bir konumda.
Bu noktada, Orhangazi’nin gelecekte lojistikteki payını alması, bu konuda gelişim göstermesi için de şehrin yöneticilerine önemli görevler düşüyor.
Orhangazi’yi artık sadece bir tarım ve sanayi kenti olarak görmek yerine, turizm ve lojistik konularında da planlamak, buna göre geleceğine şekil vermek durumunda.
Yeni İpek Yolu Projesi ile dünyada önemli bir geleceğe sahip olması öngörülen Türkiye’de bu pastadan en önemli payı almak için de Orhangazi buna göre vaziyet almak durumundadır.
Bu hususta kamu ve özel sektör girişimleri ile gelecek daha doğru planlanırsa, çok güzel günler bu ilçeyi bekliyor olabilir.

Yazarın Tüm Yazıları