Yine Yunus’u hatırladım

“BENİ görüyor musunuz? Gerçekten görebiliyor musunuz? Unutmayın beni olur mu?

Haberin Devamı

Yüzümdeki o dehşeti unutmayın. Benim son fotoğrafım bu ölümlerin de son fotoğrafı olsun. Biliyor musunuz, ben 1 yaşındayken de gazeteleriniz başka ölü çocukların fotoğrafları ile dolmuştu... Daha çok çocuk, daha çok kadın, daha çok erkek üzerlerine yıkılan duvarlarla ölmüştü. Yine siz büyüklerin yaptığı duvarlarla. Hayalet kentler varken ekranlarda ben 1 yaşımdaydım. Sizin tam 12 yılınız vardı. Ben evinize ve rüyalarınıza top oynarken gelemedim, başka çocukların son fotoğrafları gelmesin evinize, girmesin rüyalarınıza... Ben son fotoğrafın son çocuğu olayım.”

Yine Yunus’u hatırladım

Bu yazıyı, Reuters muhabiri Ümit Bektaş’ın 2011 yılında depremin 7.2 ile vurduğu Van’da enkaz altında kalan Yunus’un hiç unutamadığım o fotoğrafının ardından yazmıştım. Yunus depremde ölen son çocuk olmadı, olamadı. Marmara depremi ile Van depremi arasında 12 yıl, Marmara depremi ile Elazığ depremi arasında 21 yıl var. Kısacası, gereken dersi çıkarmak için çok uzun zaman geçmiş. Dünyada büyük depremlerde en hazırlıklı ülkede de ölümler oluyor. Mesele ölümleri en aza indirmek, indirebilmek. Bundan sonrası için kaybedecek tek bir dakika, boşa harcanacak tek bir kuruş olmamalı.

Haberin Devamı

Yine Yunus’u hatırladım

3 BAKAN OLAY YERİNDE

Elazığ depremi olurken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu İstanbul’da afet toplantısındaydı. Deprem haberini alır almaz, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile birlikte bölgeye gittiler. O günden beri deprem bölgesindeler. Üç bakanı da vatandaşların yanında oldukları, çalışmaların başında bulundukları, düzenli bilgilendirme yaptıkları için tebrik ediyorum. Bu fotoğraf Azize’nin “Yanımda Fatma var” dediği, Fatma Yamış’ın çıkarılma anından. Enkazın başında Fatma’yı bekleyenlerin arasında İçişleri Bakanı Soylu ile Sağlık Bakanı Koca da var. Önce Soylu, sonra da Koca enkazdan çıkan Fatma Yamış’a ellerini uzatıyor.

Haberin Devamı

AKŞENER: FELAKETLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPILMAZ

Meral Akşener deprem olduğu anda canlı yayındaydı, “Siyaset konuşulmaz” dedi, yayının bitirilmesini istedi. Deprem bölgesine gitti, siyasi demeç vermedi. Akşener birlik ve beraberliğin nasıl olması gerektiği konusunda dört dörtlük bir duruş sergiledi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’e bu duruşunu sordum. Akşener’in açıklamalarını aktarıyorum:

“Acılar ve felaketler üzerinden siyaset yapılmaz. Böyle zamanlarda birlik ve dayanışma ruhu öne çıkmalıdır. Siyasetçiler olarak önceliğimiz, arama ve kurtarma faaliyetlerinin elbirliği ile tamamlanması, vatandaşlarımızın güvenli ve huzurlu bir ortamda ihtiyaçlarının eksiksiz bir şekilde karşılanması olmalıdır. Ama bu olan bitene kör ve sağırız demek asla değildir. Elbette ki gelişmeleri, yapılan ve yapılmış olması gereken icraatları, toplanan vergilerin akıbetini takip ediyoruz. Ancak bunları gündeme taşımanın zamanı, depremzede vatandaşlarımızın güvenlik ve huzurları sağlandıktan sonra olmalıdır.”

Haberin Devamı

Yine Yunus’u hatırladım

AKŞENER’İN GÖZYAŞLARI

Meral Akşener, arama-kurtarma çalışmalarına engel olmamak için cumartesi yerine pazar günü bölgeye gitmeyi tercih etti. Elazığ il başkanı, “Yardım TIR’larımız ulaştı, görmek ve katılmak ister misiniz?” sorusunu yöneltince, Akşener il başkanını tersledi, “Ben buraya bunun için gelmedim” dedi. Siyaset konuşmadan deprem bölgesinde incelemelerde bulundu, enkaz başında torunlarını bekleyen bir dede ile yaptığı konuşmadan sonra ise arabaya bindiğinde gözyaşlarını tutamadı.

SON SÖZ

Tüm partiler oradaydı, orada. Birlikte olmak için büyük felaketler yaşamak gerekmiyor. Büyük felaketler yaşamamak için ise birlikte, sağduyulu ve ortak akılla hareket etmek gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları