Paylaş
Bu sözler Kabil’in düşmesini değerlendiren üst düzey bir kaynağıma ait... Gelişmeleri yakından ve dikkatle takip eden Ankara, gelinen noktada ABD ile bu konuda ne konuşulacağını; “Konuşulacak ne kaldı?” diyerek sorguluyor. Peki, Türkiye Kabil Havalimanı’nda koruyucu ve işletmeci olarak kalacak mı, kalabilecek mi? Yoksa Türk askeri ve büyükelçilik çalışanları tahliye edilecek mi? Ankara ne yapıyor? Neyi bekliyor? Soruların yanıtlarını aradım, üst düzey isimlerle konuştum.
SİYASİ SÜREÇ BEKLENECEK
Türkiye’nin birçok koldan yürüttüğü görüşme trafiği var. İlerleyen satırlarda ayrıntılarına değineceğim. Bu kapsamlı görüşme trafiğinden yola çıkarak Ankara’da yapılan değerlendirmeler şöyle:
Türkiye Afganistan’dan ABD başta olmak üzere Batı’nın yaptığı gibi apar topar çekip gitmeyecek. Zaten Türkiye hemen gitsin diye bir talep de yok.
Geçmişte olduğu gibi uluslararası arenada tecride uğramak istemeyen hatta bu nedenle bazı komşularıyla ilişki düzenleyen Taliban’ın nasıl bir hükümet kuracağı önem taşıyor. Diğer yandan Taliban uluslararası arenada kabul edilmek istiyor.
Taliban ile müzakere etmek üzere Afgan Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı Abdullah Abdullah ve eski siyasetçi Gulbeddin Hikmetyar’ın da aralarında bulunduğu koordinasyon konseyinin geleceği merak ediliyor. Ankara’daki bilgi Abdullah Abdullah ile Hikmetyar’ın Eşref Gani’ye, Taliban Kabil’e girmeden iki gün önce, “Sen git, gerilim artmasın” yönünde telkinde bulunduğu şeklinde.
Ankara siyasi sürecin tamamlanmasını beklemekten yana.
Üst düzey kaynaklarım genel çerçeveyi bu şekilde çiziyorlar. Ancak burada bazı gerçekleri de hatırlatmak gerekiyor. İçsavaş olmasa da, Taliban şimdilik farklı kesimleri de kucaklayan bir hükümet kursa da bazı gerçekler ciddi risk yaratıyor:
Afganistan İngiliz, Sovyet ve Amerikan işgallerine rağmen bir ulus olamadı. Aşiret ve etnik kimlikler ön planda.
İslam Emirliği kuracak olan, kadınlara korku salan, evlerdeki televizyonları yok eden bir zihniyet ile istikrar nasıl kalıcı olur?
Taliban ile Abdullah Abdullah ya da Hikmetyar gibi isimlerin olası uzlaşıları ne kadar sürebilir?
ÜÇ KOLDAN GÖRÜŞME
Riskler böyle... Ancak şimdilik siyasi süreci beklemekten yana olan Ankara üç koldan yoğun görüşmeler yürütüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CNN Türk-Kanal D ortak yayınında “Talibanla bazı görüşmelere varıncaya kadar şu anda ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki benim bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir” demişti. Henüz üst düzey bir görüşme yapılmadı. Üç koldan süren görüşmeler ise şöyle:
Taliban’ın siyasi kanadı ile Katar üzerinden
Taliban’ın askeri kanadı ile Pakistan üzerinden
Arka kapı diplomasisi yani istihbarat örgütü üzerinden doğrudan Taliban ile görüşmeler sürüyor.
TÜRKİYE’NİN KALMA GEREKÇELERİ
Türkiye, Afganistan’da istikrar istiyor. İstikrarsızlığın, içsavaşın ya da Afganistan’ın terör örgütlerinin merkezi haline gelmesinden hem bölge ülkelerinin hem de göç yolundaki Türkiye’nin olumsuz etkilenmesinden endişe ediliyor. Göç konusunda Ankara-Tahran görüşmeleri sürdürülüyor. Doğu sınırı engebeli ve zor bir sınır. Bu nedenle doğuda tahkimat artırılıyor. Afganistan’da TİKA yatırımları ve Türk okulları da bulunuyor. Gelelim havaalanı meselesinde Ankara’da yapılan değerlendirmelere:
Taliban’ın uluslararası sistemle bağ kurmak istediği biliniyor.
Müslüman NATO üyesi Türkiye ile dolaylı ve arka kapı diplomasisi ile görüşmeler yapılıyor.
Türkiye’nin muharip gücü yok. Türk askerinin kalma amacı “istikrara katkı” olarak tanımlanıyor, anlatılıyor.
Taliban’ın teknik elemanı olmadığından, havaalanı için teknik eleman desteği isteyebileceği belirtiliyor. Görüşmelerin bu alanda yoğunlaşması gündemde.
Askerler ve diplomatik misyonun belli kadroları şu an Kabil’de görevlerinin başında.
Bundan sonrasını ise hem Afganistan’da kurulacak yönetimin yapısı hem de Türkiye-Taliban görüşmeleri belirleyecek.
Paylaş