Fırat’ın doğusu Aralık 2018 ve 800 DEAŞ’lı

Bügünü anlamak ve tartışmak için bir yıl önceye döneceğiz.

Haberin Devamı

2018 yılının Aralık ayında ABD Başkanı Donald Trump önce önemli bir açıklama yapacağını duyurmuş, sonra da DEAŞ’ı yendiklerini söyleyerek Suriye’den çekileceklerini açıklamıştı. Yine o dönem Trump, “İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer müttefiklerden Suriye’de yakaladığımız 800 DEAŞ militanını teslim alarak yargılamalarını istiyoruz. Hoş olmayan diğer alternatif ise onları serbest bırakmak” demişti. 19 Şubat 2019’da bu konunun perde arkası ile ilgili bu köşede yazdığım yazıda:  800 DEAŞ’lı teröristin SDG’nin elinde olduğunu,  Hapishane olarak adlandırılan birtakım binalarda tutulduklarını,
 PYD’nin, ABD’nin çekilme açıklamasına karşı DEAŞ’lı teröristleri serbest bırakmakla tehdit ettiklerini kaleme almıştım.

O dönem ABD Başkanı, Erdoğan ile peş peşe yaptığı telefon görüşmelerinde “800 DEAŞ’lı teröristin durumu”nu gündeme getirmişti. Ankara ise bugün Beyaz Saray’ın açıklamasında yer alan cümle için o gün çözüm önerisinde bulunmuştu. Ankara, Washington’a “DEAŞ’lılar için Suriye sınırları içinde çözümümüz var, alırız, koyacağımız yer belli” mesajını vermişti.

Haberin Devamı

BİR YILIN KÖŞE TAŞLARI

Bir yıl önceki tablo buydu. Şimdi bugüne geliyoruz. Ama önce bu bir yılda neler yaşandı maddeler halinde sıralayalım. 

 Bir yılda ABD Başkanı’nın açıkladığı gibi bir çekilme olmadı. ABD, Suriye’de kalırken DEAŞ’a karşı sahada kullandığı PYD/YPG’yi içeren SDG’yi her gün silahlandırmaya ve eğitmeye devam etti.

 Ankara’nın o süreçteki “operasyon” açıklamasına Trump sosyal medyadan, “Kürtlere saldırılması durumunda Türkiye’yi ekonomik olarak yerle bir edeceği” yanıtını vermiş, bunun olmaması için güvenli bölge önerisinde bulunmuştu.

 Ankara-Washington hattında güvenli bölge için müzakereler yürütüldü. Ankara’nın tabiriyle “göstermelik” kara ve hava devriyelerinin ötesine geçilemedi.

 Ankara 1 Ekim’e kadar Washington’a süre verdi.

 Süreçte Trump’ın güvenlik bürokrasisinde değişiklikler oldu, ‘şahinler’ gitti.

 Azil tartışması ve yaklaşan seçimlerle ABD Başkanı’nın gündemi altüst oldu.

SON GÖRÜŞMENİN ŞİFRELERİ

Haberin Devamı

Gelinen noktada Türk heyeti beklenti ile gittiyse de BM New York görüşmelerinde ne ABD Başkanı ile ne de üst düzey bir isimle “güvenli bölge” görüşmesi oldu. Süre doldu, kapsamlı bir telefon görüşmesi bile 1 Ekim’e kadar yapılmadı. Ankara “Söz bitti” dedi. Erdoğan-Trump görüşmesi de sözün bittiği anda yapıldı. Bir yılda yaşananlar, özellikle ABD içindeki tartışmaların da etkili olduğuna dikkat çekerek, son telefon görüşmesinin ardından Ankara operasyona start verdi.

 Beyaz Saray açıklaması ile ABD de operasyona yeşil ışık yaktı.

 Amerikan askerleri çekiliyor. Bu çekilme iki müttefik askeri karşı karşıya gelirse ne olur endişesini de şimdilik ortadan kaldırıyor.

Haberin Devamı

 Beyaz Saray açıklamasında da Trump’ın sosyal medya paylaşımlarında da “SDG’ye yönelik” bir atıf, koruma, kollama yok.

 YPG/PYD, ABD’ye tepkili. “Sırtımızdan bıçaklandık” açıklamasını yaptılar.

 ABD, DEAŞ sorununu Türkiye’ye bırakmış görünüyor.

HAPİSHANEDEKİ DEAŞ’LILAR

Burada 2018 yılında sayıları 800 olarak açıklanan ve hapishane benzeri yerlerde tutulan DEAŞ’lılar için özel bir bölüm açalım. Bugün “10 bin” iddiasının doğru olmadığını belirtelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 bin rakamının abartılı olduğunu Sırbistan’a yola çıkmadan önce söyledi. YPG/PYD’nin elindeki DEAŞ’lı terörist sayısının 1200 ile 1500 arasında olduğu belirtiliyor. Ayrıca Türkiye’nin olası güvenli bölge alanında hapishane benzeri içinde DEAŞ’lıların tutulduğu 8 ila 10 arası bina olduğu ancak buradaki DEAŞ’lıların rakamının tam bilinmediği belirtiliyor.

Haberin Devamı

Trump, 2018 yılında gündeme getirdiğinde Türkiye “Onlar için Suriye içinde çözümümüz var, alırız, koyacağımız yer belli” demişti. Halihazırda Fırat’ın batısında, Türkiye’nin kontrolü altındaki bazı bölgelerde de hapishane benzeri binalarda tutulan DEAŞ’lı teröristler var. ABD diğer taraftaki DEAŞ’lıları Türkiye’ye teslim ederse benzer yöntem izlenecek. Edindiğim bilgilere göre Suriye topraklarında, daha güçlendirilmiş binalarda, hapishanelerde tutulacaklar. Farklı milletlerden oldukları düşünülürse muhtemelen bir yandan da o ülkeler tarafından yargılanmak üzere alınmaları için de çaba gösterilecektir. Mesela bir yıl önceki rakamlara göre 130 DEAŞ’lı Fransız vatandaşıydı.

Haberin Devamı

OPERASYONUN ÇERÇEVESİ

Türkiye içinde de “Fırat’ın doğusuna girmeyelim, ABD ile anlaşma için zorlayalım” lobisinin kaybettiğini belirterek, altı aydır hem TSK’nın hem de istihbaratın bölgeye yönelik ayrıntılı çalışma yaptığını söyleyelim. Ağır silahların nerede olduğu, YPG’nin mevzileri, tüneller, hatta tünellerin üzerinin toprakla örtülmesine kadar alan mercek altında. Türkiye’nin ilk etapta yaklaşık 120 km’lik hatta bulunan Telabyad-Resulayn arasında kendi güvenliği için öngördüğü ve dile getirdiği derinlikte güvenli bölge oluşturma hedefini hayata geçireceğini belirtelim. Yetkililer, ilk söylenen derinliğin, 20 mil ya da 32 kilometrenin ortalama hedef olduğunu belirtiyor. Operasyonun, Telabyad-Resulayn hattında başlaması, aşamalı olarak öngörülen güvenli bölgenin tüm sınırı kapsaması amaçlanıyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları