Beyaz sayfa açılır mı?

Joe Biden’ın seçilmesi, 20 Ocak’ta başkanlık koltuğuna oturması ve ABD’nin Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarını uygulama kararının ardından Türkiye-ABD ilişkileri nereye gidecek? Öngörüde bulunabilmek için süreçte yaşanan perde arkası gelişmelere bakacağız.

Haberin Devamı

YAPTIRIM SÜRECİ

Bu bölümde ilgili okurların yakından takip ettiği resmi açıklamalara, ABD’ye açık açık söylenenlere girmeyeceğim. Önce “Türkiye neden S-400 almaya karar verdi?” sorusuna yanıt vereceğiz. Türkiye’nin S-400 kararı öncesinde Çin ile görüştüğünü, anlaştığını ve bu durumdan ABD’nin yine rahatsızlık duyduğunu hatırlatmakta fayda var. Süreçte ABD ve Avrupalıların bulunduğu firmalara, Türkiye aynı talep listelerini gönderdi. Bir süre Ankara kendi içinde “savunmaya mı yoksa saldırı sistemine mi ihtiyaç olduğunu” da tartıştı. Çinlilerle anlaşmanın bozulmasının ardından, sistem tartışması sürerken Rus uçağı düştü. Askerlerin savunma sistemine ihtiyaç olduğunu ifade etmesinin ardından, firmalarla yeniden görüşmeler yapıldı. ABD’nin Patriot’lar konusundaki olumsuz tavrının ardından ise S-400’lere karar verildi. Kararda Ruslarla ilişkilerin düzeltilmesi amacının da bir parça etkili olduğu yorumunu yapabiliriz.

Haberin Devamı

YAPTIRIMLARLA İLGİLİ NE MESAJ VERDİLER?

Yaptırımların uygulanacağının açıklanması öncesinde, Amerikalıların bürokrasi düzeyinde yaptıkları temaslarda “yaptırımların ağır olmadığı” mesajını verdikleri öğrendim. Diğer yandan Amerikalı yetkililerle görüşen işinsanlarına da benzer olumlu mesajlar verildi, “Yaptırımlar Türkiye’ye karşı hasımlık değil. Kanunlara uyma mecburiyeti” denildi. Gelinen noktada özel şirketler yaptırım kapsamında değil. ABD ancak ilişkileri daha da germek isterse ve böyle bir adım atarsa, iki ülke ilişkileri farklı bir boyuta taşınır. Ankara şu an böyle bir beklentide değil. Yaptırımların devam edip etmeyeceği ABD Başkanı’nın kongreye vereceği rapora bağlı olacak. Burada da Biden ve ekibi ile yapılacak görüşmeler etkili olacak.

BIDEN VE EKİBİ İLE TEMAS VAR MI?

ABD ile üç yıl önce başlayan, arka kapı diplomasisi olarak da tanımlayabileceğimiz resmi olmayan temaslar sürüyor. Bu kapsamda son dönemde de hem Demokratlarla, hem Cumhuriyetçilerle hem de kurumlarla yine görüşmeler yapıldı. Ankara’nın “ABD ile ilişkilerin iyileştirilmesi isteniyor” mesajı da iletildi, hassasiyetler de... Edindiğim bilgiye göre, Biden’ın seçim dönemi iktidarın değişmesine yönelik sözleri için de Ankara’ya “Seçim konuşmasıydı. İç siyasete yönelikti” mesajı iletildi. Tüm bunlara rağmen ABD ve AB’nin Türkiye’nin reform söylemini olumlu bulduğunu ancak bu sefer hayata geçirilmesi gerektiğini düşündüklerini de ekleyelim.

Haberin Devamı

TİCARİ İLİŞKİLER İLK ADIM OLABİLİR Mİ?

Bu arada TAİK’in mektubuyla iki ülkenin ticaret hedefini 100 milyar dolara çıkarması gereği yeniden dillendirildi. İşinsanları ticarette adım atılırsa, diğer sorunlu alanların da önünün açılabileceğini düşünüyor. Amerika’dan aldıkları mesaj da “Ticaret ön plana çıkarılmalı. Türkiye önemli bir müttefik” şeklinde. Amerika’nın Çin’den yaptığı 100 milyar dolarlık ticari kesintinin yüzde 50’ye yakını Amerika içinde çözüldü. Ancak geri kalan yüzde 50’den aslan payını Vietnam, Kamboçya, Tayvan, Meksika aldı. Türkiye’nin payına ise 400 milyon dolar düştü. Bu rakamlara dikkat çeken işinsanları, iki ülke arasındaki ticari ilişkilere bir an önce ivme kazandırılması gerektiğini düşünüyor. Son olarak TAİK’in mektubu ile gündeme gelen, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi için önerdikleri ‘ikili ulusal komisyon (bi-national commission)’ önerisi, iki başkentte de yankı buldu. Demokratlar bu yöntemi “önemli müttefiklerle oluşan sorunların çözümü” için kullanıyor. Komisyon, genelde başkan yardımcılarının başkanlığında ilgili bakanlardan oluşuyor. Bir anlamda Türkiye de bu yöntemi, bazı ülkelerle oluşturduğu ‘yüksek düzeyli istişare konseyi’ ile hayata geçirdi. ABD ile Türkiye arasında adı her ne olursa böyle bir mekanizmanın kurulması faydalı olacaktır.

Haberin Devamı

BIDEN-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ NE ZAMAN OLUR?

Bitirirken, Ankara’nın 20 Ocak’a yani yeni Amerikan yönetimine hazırlık
yaptığına dikkat çeken bazı kaynaklarım, “Yeni yönetim açısından da Türkiye stratejik önemde. Çok sayıda sorun olmasına rağmen yeni yönetimle yapılacak görüşmeler kritik önemde” dedi. Üst düzey isimlerin beklentisi Biden’ın ABD açısından geleneksel hale gelmiş ülkelerle yapacağı ikili görüşmelerin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceği yönünde.

 

Yazarın Tüm Yazıları