Avrupa Birliği’nin koltuk meselesi

Geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’da Türkiye ve Avrupa Birliği liderlerinin yaptığı toplantı Avrupa’da içeriğinden çok, koltuk meselesi ile gündemde. Aslında şaşırmamak lazım...

Haberin Devamı

Cenevre’de Kıbrıs konusunda yapılacak gayriresmi görüşmelerin sonucunu beklediklerinden dolayı Ankara’ya zayıf gündemle gelen AB’nin liderleriyle yapılan görüşmenin içeriğinin Avrupa’da gündem olması çok da beklenmiyordu. O yüzden Avrupa’da “koltuk meselesi” gündem oldu. Avrupa’da bazıları Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a protokol konusunda eleştiri yöneltse de işin aslı öyle değil... Mesele Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki koltuk meselesi değil, mesele Avrupa Birliği içindeki koltuk sorunu.

Avrupa Birliği’nin koltuk meselesi

AVRUPALILAR NE DEDİ?

Koltuk meselesi Avrupa basınına mealen şöyle yansıdı: “Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel ile birlikte salona giriyor ve ikisi, toplantıya başkanlık etmek için iki koltuğa oturuyor. Arkalarında kalan Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, üzgün ve rahatsız şekilde ayakta kalıyor ve kendisi için Michel ile aynı düzeyde bir yer olmadığını görüp kanepeye oturmak zorunda kalınca sadece bir ‘Hımmm’ diyebiliyor...” Yani AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e, AB Konsey Başkanı Charles Michel gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanında yer verilmemesi, Avrupa’da eleştirilere neden oldu. Yine Avrupa’da kimileri de Konsey Başkanı Michel’i “Ursula von der Leyen ile yer değiştirmesi gerekmez miydi?” sözleriyle eleştirdi. Komisyon Başkanı Sözcüsü Eric Mame, von der Leyen’in oturma düzeni sebebiyle “açıkça şaşırdığını” belirterek von der Leyen’in ve Konsey Başkanı’nın protokol sıralamasında “elbette” aynı düzeyde olduklarını söyledi.

Haberin Devamı

PERDE ARKASINDA NE OLDU?

Her resmi heyetten önce Ankara’ya onların ön protokol heyetleri gelir. Konukların nerede duracağı, nerede oturacağı, nerede yemek yiyecekleri, hangi sandalyeye oturacakları, kısacası A’dan Z’ye her şey gösterilir. Eğer karşı taraftan bir itiraz ya da istek gelirse protokol kuralları çerçevesinde bunlar da yerine getirilir. Aynı durum Türkiye Cumhurbaşkanı bir başka ülkeye giderken de geçerlidir.

Haberin Devamı

Avrupalı liderlerden önce de Türkiye’ye onların ön protokol heyeti geldi. Nerede karşılanacakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşürken nerede oturacakları o heyete gösterildi. Heyet itiraz etmedi, gösterilen ve anlatılanları onayladılar. Protokol heyetinin onayından Ursula von der Leyen’in haberi mi yoktu? Üst düzey bir kaynağım, “Bu tür konularda son sözü Konsey Başkanı Michel’in ekibi söylüyor. Michel ile Ursula von der Leyen arasında da rekabet var. Belli ki kendi aralarındaki rekabeti bize fatura etmeye çalıştılar” dedi.

ZİRVE GÜNDEMİ

Türkiye katılım perspektifinin korunması, yeni fasılların açılması, gümrük birliği, vize serbestisi, göç konusu, terörle mücadelede işbirliği gibi güçlü gündem başlıkları için hazırlanmıştı. Ancak, Avrupa Birliği liderleri daha zayıf bir gündem açtılar. Her ne kadar üst düzey diyaloğun başlatıldığına vurgu yapsalar da Avrupa Birliği liderleri göç ya da gümrük birliği konularında ortaya önü sonu belirli, takvimlendirilmiş bir program koymaktan kaçındı.

Haberin Devamı

Daha somut adım atmak için bu ay sonunda Kıbrıs konusunda Cenevre’de yapılacak gayriresmi görüşmeleri bekledikleri artık iyice ortaya çıktı. Avrupa Birliği, Cenevre’de yapılacak toplantıya “içerikle ilgili bilgimiz olsun” gerekçesiyle, gözlemci sıfatıyla da katılmak istiyor. Bu isteğin arkasında ise Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi var. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere İngiltere ve Türkiye bu talebe sıcak bakmıyor. Sonuç itibariyle AB-Türkiye ilişkileri açısından Cenevre’deki toplantı ve sonrasında da belli ki Haziran ayı beklenecek. Ancak şunu da eklemekte fayda var; her iki tarafın uzun vadede çıkarı için Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin mülteci ve göç müzakeresi yürüten bir boyuttan yeniden üyelik müzakeresi yürüten bir boyuta döndürülmesi gerekmektedir.

 

Yazarın Tüm Yazıları