Hande Fırat

Emine Erdoğan’dan Batı’ya zor sorular

5 Mart 2024
“25 kişi öldürüldüğünde, Paris’te kol kola yürüyüş düzenleyen dünya liderleri, bugün ekseriyeti kadın ve çocuk olan 30 bin insan vahşice katledilirken hangi gerekçe ile sessiz kalabiliyor?

Çocukları, kadınları, masum insanları kurtarması beklenen medeni ülkeler, ateşkes çağrısı dahi yapamayacak kadar bu korkunç karanlığa teslim olmuş durumda. İsrail’in sözde mağduriyetinin giderilmesi için daha kaç can feda edilecek?

25 Avrupalı’nın hayatını kaybetmesinin vicdanlarda oluşturduğu öfke ve acıyı uyandırmak için kaç bin Filistinli’nin ölmesi gerekecek?

Bu sorulara Batı medeniyetinin yanıtı var mı? Ya da o medeniyetin liderleri kendi vicdanlarında bu sorularla yüzleşebiliyor mu?”

Soruları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Antalya
Diplomasi Forumu kapsamında düzenlenen “Kadın, Barış ve Güvenlik” konulu oturumunda yöneltti.

Soruların muhatabı tek başına kadınlar değil tabii ki... Tüm liderler ve tüm insanlık...

KİMİ AYAKTA ALKIŞLADI

Yazının Devamını Oku

24 saatin en acı ve büyük utanç rekoru

1 Mart 2024
SEVGİLİ okurlarım, Sizi şu an 27 Şubat gününün 24 saatine götürüyorum. O kapkara 24 saatte bir rekor kırıldı. Aman yanlış anlaşılmasın, bu tarihin en kötü, en karanlık, en acı ve en büyük utanç rekoru. Bu,“Yetti artık” diye bağırtan bir rekor. Sadece 24 saatte ülkemizin dört bir yanında tam 8 kadın katledildi.

1- Sevilay Karlı İstanbul’da 5 ay önce boşandığı Ümit Karlı tarafından bıçaklanarak ÖLDÜRÜLDÜ.

2- Hatun Ekrem Aslan Sakarya’da boşanma aşamasındayken Ali Rıza Aslan tarafından silahla vurularak ÖLDÜRÜLDÜ.

3- Emine Ülkü Araz İstanbul’da kocası tarafından ÖLDÜRÜLDÜ.

4- Özlem Çankaya İzmir’de ayrı yaşadığı erkek tarafından ÖLDÜRÜLDÜ.

5- Tuba Ateşçi geçen yıl boşandığı Murat Demir tarafından Bursa’da tabancayla vurularak ÖLDÜRÜLDÜ.

6- Tuğba Avcı Adıyaman’da kocası Kasım Avcı tarafından vurularak ÖLDÜRÜLDÜ.

7- Afgan Nasım Gol Karimi isimli kadın Denizli’de kocası Mohammed Esmail Habibi tarafından ÖLDÜRÜLDÜ.

8- Elif Saydam Erzurum’da cezaevinden firar eden Şafak Saydam tarafından

Yazının Devamını Oku

İliç’e dair sorular

23 Şubat 2024
Erzincan İliç’te o korkunç görüntülerde toprak hepimizin yüreğine aktı, hepimizin yüreğini kapkara kapladı.

Bakanlar günlerdir orada, açıklama üstüne açıklama yapıyorlar. Şüpheliler gözaltında. Ancak işçiler hala toprağın altında... Üstelik heyelan tehlikesi nedeniyle ne yazık ki arama kurtarma çalışmaları da durdurulmak zorunda kaldı. Tartışmalar ise bitmiyor, bölgede incelemelerde bulunan bilim insanları dikkat çeken açıklamalar yapıyorlar. Şüphelilerin ifadeleri ise tartışmaları daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Bu heyelanın teknik incelemeleri, soruşturmaları başladı. Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır” ifadesini kullandı. Buradan yola çıkarak aklımdaki soruları sıralamak isterim;

- Anagold’un maden arama ruhsatı iptal mi edildi, durduruldu mu? Maden Kanunu’na göre ruhsat iptali ile faaliyet durdurma çok farklı. Faaliyet durdurmada firmaya eksikleri gidermesi için 6 ay gibi bir süre tanınıyor. Ama böylesi büyük bir faciada nasıl bir yol izlenecek, firmaya nasıl bir yaptırım uygulanacak?

- Çıkan milyonlarca tonluk atık toprağı firma nereye taşıyacak? Bu sıradan toprak değil, atık niteliğinde yani hassas taşıma ve depolama gerektiriyor. Böylesi bir kütleyi firma, bu hassasiyetle taşıyabilecek mi?

- Prof. Dr. Hakan Ersoy, “Dünya literatüründe, maksimum 150 metre olan ‘liç yığını’nın burada 257 metreye ulaştığını tespit ettik; bu inanılmaz bir rakam. Dünyada böyle bir ‘liç’e rastlamadık” dedi. Bugüne kadarki saha incelemelerinde bu durum nasıl görülmedi?

- Bundan sonra firmadan yarattığı çevre kirliliğini minimize etmesi için ne yapması istenecek? ABD Montana eyaletinde 50 milyon dolarlık altın çıkarmak için açılan madenin siyanür havuzundaki patlama sonrası çevre zararlarını azaltmak için 1 milyar dolarlık bütçe ayrılmıştı. İliç’te çevre zararlarını minimize etmenin maliyetini kim üstlenecek? İliç’te bu maliyet ne kadar tahmin ediliyor? Firmadan nasıl tahsil edilecek?

- Sağlığa zararlı olabilecek bu hafriyatın içindeki kimyasalların çözülmemesi için, PH’ının değişmemesi için ne gibi bir önlem düşünülüyor?

- İş güvenliği denetçileri çalışanların yaşamının tehlikede olduğunu görmediler mi? Bunu rapor etmediler mi?

- İkinci kapasite artışı için izin verilirken, bu çıkacak atığın çevreye vereceği olası zararlar dikkate alınmadı mı?

Yazının Devamını Oku

Türkiye güvenlik şemsiyesi

20 Şubat 2024
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile geçtiğimiz hafta Mısır’daydık.

On yılı aşkın süredir devam eden sorunlar artık geride bırakıldı. Geride bırakılmakla kalmadı, çok dikkat çekici adımlar atıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mısır ziyaretinden kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Türkiye’nin Mısır’a insansız hava aracı satacağını açıklamasını ve Erdoğan’ın ziyaretine Türk savunma şirketleri yetkililerinin de eşlik etmesini göz önünde bulundurarak, hem Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin önemli bir mesajını hem de bazı tespitleri sıralayalım:

SİSİ’NİN TESPİTİ

-Erdoğan’ın ziyareti Sisi’nin birden fazla kez yaptığı davetler sonucunda gerçekleşti. Türkiye açısından normalleşme politikasının tamamlanarak, stratejik ortaklıklar geliştirme politikasına yeni bir halka ekledi.

- Görüşmelerde Gazze’den Doğu Akdeniz’e, ekonomiden Afrika’ya birçok başlık masadaydı. Kısaca enerji, ticaret, yatırım ve savunma alanlarında yüksek düzeyli stratejik işbirliği düzlemine geçildi.

-Sisi çok dikkat çeken bir mesaj verdi; “Türkiye’nin savunma sanayisinde yaptığı büyük atılım ve gelişimi bizi şereflendirmektedir” dedi.

Peki bu mesaj ne anlama geliyor?

Yazının Devamını Oku

Türk - ABD ilişkilerinde karşılıklı güven tazelendi, sırada ne var

13 Şubat 2024
ÖNCE İsveç'in NATO üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanması, ardından 40 adet Blok 70 F-16 savaş uçağı ve 79 uçak için modernizasyon kiti talebinin ABD tarafından kabulü ile iki ülke arasında baştan belirlenen yol haritasının büyük bir kısmı tamamlandı.

Her iki taraf da; “Güven tazelendi, ikili ilişkiler önemli bir yükten kurtuldu” tespitinde bulunuyor. Peki bundan sonra hem F-16’lar süreci hem de iki ülke ilişkilerinde süreç nasıl işleyecek?

YENİ DÖNEM TANIMI

- Amerikalı kaynaklar iki ülke arasında yeni bir dönemin başladığına vurgu yapıyorlar.

- Amerikalı kaynaklar kongre sürecinin sorunsuz tamamlanmasından dolayı büyükelçinin herhangi bir niyet mektubu sunmasına gerek olmadığını ifade etti. Bu çerçevede doğrudan taraflar arası müzakerelere geçilecek.

- Tedarik paketi için 3 ayrı sözleşme üzerinde çalışılacak. Bu sözleşmelerde hem teslim tarihleri hem de kesin fiyatlandırmalar yer alacak.

- Sürecin sonunda hükümetler arası nihai sözleşme imzalanacak.

- Süreç sadece F-16’larla sınırlı kalmayacak. ABD’den iki önemli heyet bahar aylarında Türkiye’de olacak. Biri enerji, diğeri ise ticaret heyeti. ABD özellikle yeşil enerji ile ilgileniyor ve bu konuda işbirliği yapmak istiyor. Ticaret heyetinde ise ABD’li 50 büyük firmanın CEO’larının mayıs ayında Türkiye’ye gelmesi planlanıyor.

- Öte yandan üst düzey ziyaretler de planlanıyor. Yeni güven ikliminde diplomatik usul açısından önce Hakan Fidan’ın ABD’ye resmi ziyarette bulunması, ardından da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ikili görüşme yapması gündemde.

Yazının Devamını Oku

Diplomasi trafiği ve F16’lar konusu

9 Şubat 2024
Ankara bir süredir hemen her seviyede yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.

Gazze meselesinin yanı sıra bölgesel ve küresel sorunlar da bu trafikte etkili. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gelecek hafta Birleşik Arap Emirlikleri ve yıllar sonra da Mısır’da olacak. 

SİSİ’NİN ÖZEL DAVETİ

Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkiler 2013 yılından beri bir anlamda vekâleten yürütülüyordu. Ancak son dönemde Katar’da Dünya Kupası’nda, G20 Toplantısı’nda ve sonra da Riyad’da, Erdoğan ve Sisi bir araya geldi. Bu görüşmelerin hemen hepsinde Türkiye’nin bölgedeki gücüne ve desteğinin önemine atıfta bulunan Mısır Devlet Başkanı Sisi, Erdoğan’a özel davetini iletti. Masadaki konulara gelince;

- Gazze meselesi.

- Doğu Akdeniz’de işbirliği ve enerji.

- İkili ilişkiler.

- Bölgesel ilişkiler ve sorunlar.

Yazının Devamını Oku

Türk-Yunan gençlerine ortak yarışma

4 Şubat 2024
Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Frangoyannis Hürriyet’e konuştu

YUNANİSTAN ekonomi diplomasisinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Frangoyannis Türkiye-Yunanistan İş Forumu için geldiği Türkiye’de Hürriyet’e konuştu. Türkiye ve Yunanistan arasındaki ticaretin artmasıyla üçüncü ülkelerde ortak projeler üstlenilebileceğini belirten Frangoyannis gençlere yönelik yeni bir yarışma açılması konusunda anlaştıklarını açıkladı. Frangoyannis “7 Aralık 2023’te Atina’da yaptığımız son toplantıda mevkidaşım Burak Akçapar ile gençlere yönelik yeni bir fikri tartıştık. Her iki taraf da her iki ülkeden 16-28 yaş arasındaki orta ve yüksek öğrenimdeki öğrencilerin, start-up’ların, ticaret ve sanayi odalarının aktif katılımıyla hackathon olarak bilinen çevrimiçi bir yarışma düzenlemeyi kabul etti. Katılımcılar üç spesifik konu hakkında fikir ve teklif sunmaya davet edilecek: Çevrenin korunması, iklim krizi ve akıllı şehirler. Bu teklifler, Türk tekliflerini değerlendiren bir Yunan komitesi ve Yunan tekliflerini değerlendiren bir Türk komitesince değerlendirilecek. Kazanan teklifler, ortak projeler olarak uygulanmak üzere her iki ülkeden teknik ve mali destek alacak” diye konuştu. Frangoyannis’le yaptığımız sohbetin ana hatları şöyle:

İLİŞKİLERİMİZDE ‘SAKİN SÜREÇTEYİZ’

Son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasında güven artırıcı adımlar gündemde. Hangi adımlar atıldı ve nasıl bir ilerleme sağlandı?

Tarihsel ve jeopolitik bağları olan fakat aynı zamanda belirgin farklılıklara sahip iki komşu arasındaki ilişkilerin “inişler ve çıkışlar” yaşadığı yaygın olarak bilinir. Son dönemde ilişkilerimizde sakin bir süreçte olduğumuz da doğrudur. Geçtiğimiz altı ay içinde Başbakan Miçotakis ve Cumhurbaşkanı Erdoğan üç kez bir araya geldi ve işbirliği fırsatlarını araştırma konusunda mutabakata vardı. Bu çabanın bir parçası olarak her iki ülkenin dışişleri bakanları, Siyasi Diyalog, Pozitif Gündem ve Güven Artırıcı Tedbirler olmak üzere üç bileşenden oluşan bir yol haritasını da onayladı.

2021’de başlatılan bir girişim olan Pozitif Gündem’e aktif olarak katılıyorum. Pozitif Gündem, Yunanistan ile Türkiye arasındaki gelişmiş işbirliğinin karşılıklı olarak faydalı olabileceği ekonomik çıkar alanlarına odaklanıyor. Şu anda Pozitif Gündem’de 29 madde tartışılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 7 Aralık 2023’te Atina’ya yaptığı ziyarette girişime ilişkin 15 anlaşma ve mutabakat zaptı imzalandı. Ayrıca tarım sektöründe ortak anlayış ve en iyi uygulamaların paylaşımını teşvik etme, araştırma ve yenilik alanında genç bilim insanları arasında işbirliğini teşvik etme ve her iki ülkede ihracat ve yatırım ortamını güçlendirme konusunda da mutabakata vardık.

Pozitif Gündem sürecinin sorunlarımızın çözümünü kolaylaştıracağını düşünüyor musunuz?

“Pozitif Gündem”in, ikili ilişkilerimizdeki atmosferin iyileşmesine önemli katkı sağladığına inanıyorum. 2021’de kabul edilmesinden bu yana bağlantı, altyapı, sivil koruma, ticaretin kolaylaştırılması ve turizm akışları gibi alanlarda daha fazla işbirliği ve ilerlemeler sağlandı. Ancak en önemli başarısı, gerilim dönemlerinde bile her iki taraf arasında açık iletişim ve işbirliği kanallarının sürdürülmesi oldu. Ayrıca, Pozitif Gündemin dinamik ve kurumsallaşmış bir sürece evrildiğini, her iki ülkedeki vatandaşların günlük yaşamlarında ve genel ekonomide somut sonuçlar doğurduğunu da vurgulamak isterim.

Yazının Devamını Oku

Ne dava imiş...

2 Şubat 2024
Almanya’nın en büyük sorunlarını sayın desem, çoğunuzun aklına ekonomi ve yükselmekte olan aşırı sağ gelir.

Bugünlerde öyle değil... Almanya’nın en büyük sorunu ya da korkusu ‘Dava’. Okuyunca ve Almanya’nın yıllardır Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütlerine güzel güzel ev sahipliği yaptığını da göz önünde bulundurunca “Ne Dava imiş” diyebilirsiniz. Bugünlerde Türklerin kurduğu DAVA da hatta çifte vatandaşlık da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ilişkilendirilmeye ve buradan da korku senaryosu yazılmaya çalışılıyor.

ÇİFTE VATANDAŞLIK

Çifte vatandaşlık Federal Meclis’ten bu ay çıkan yasayla mümkün. Ancak bir dizi şarta bağlı. Yasal ikamet süresi sekiz yıldan beş yıla düşse de dilbilgisi, geçimini sosyal destek almadan sağlamak, “insan onuruna, özgürlükçü demokratik düzene” bağlılık gibi şartlar var.

* Almanya’da 12 milyondan fazla yabancı ülke vatandaşı var.

* Türklerin sayısının yaklaşık 2.8 milyon olduğu belirtiliyor.

* Bunların 1.5 milyonunun Alman pasaportuna sahip olduğu söyleniyor.

* Çifte vatandaş sayısı ise yaklaşık 530 bin civarında.

Almanya siyasi açıdan çifte vatandaş olacakların siyasi organizasyonlar içinde nasıl dağılacağını yani hangi partiye oy verebileceğini de tartışıyor. Bir anlamda göçmen kökenli ve Alman vatandaşı olanlar, siyasi partiler tarafından kazanılması gereken bir grup haline geliyor. Kendilerini temsil edecek bir parti bulamamaları durumunda yani temsil boşluğunun ortaya çıkması ise yeni hareketlerin kurulmasına neden olabilir. Henüz bu aşamaya gelmeyen Almanya’da başka bir kıyamet kopuyor. Almanya işi gücü bıraktı DAVA’yı tartışıyor ve bunu da Cumhurbaşkanı Erdoğan üzerinden yapıyor.

Yazının Devamını Oku