Duyusal oyunların önemini önceki yazılarımda uzunca anlatmıştım. Çocuklar duyularıyla deneyimleyerek öğrenir. Yani duyusal oyunlar sadece dokunma üzerine kurulu değildir demiştik. Tat alma, işitme, koku algılama gibi tüm duyulara hitap eder. Ve bu oyun hamuru da hem doku olarak çok farklı hem de mis gibi kokuyor.
Çocuklarımızın gelişimi için farklı dokulardaki materyallerle özgürce oynamasına olanak sağlamak gerek. Eminim siz de severek oyuna eşlik edeceksiniz. İster oğlum gibi iş makinalarını oyuna dahil edin ister benim gibi minik bir okyanus yapın. Hamurun dokusu gerçekten muhteşem ve minik kâşiflerimiz için farklı bir tecrübe olacak. Biz gerçekten çok keyifle oynadık.
Gelelim tarife…
Materyaller
1/4 chia tohumu
3/4 su
5 damla gıda boyası (doğal sebze ve meyve sularıyla da renklendirebilirsiniz).
Dikiş konusunda yetenekli olmadığım için hemen anneannemizden destek aldık. Siyah saten kumaştan pantolon, yelek ve korsan şapkası dikti. Bir şey eksikti ama neydi? Korsan kancası! Pandemi döneminde ve bu kadar kısa sürede aradık taradık, bulamadık. Onu da kendimiz yaptık.
Ve ben minik korsanımı yalnız bırakmak istemediğim için hemen kendime de keçeden korsan şapkası yaptım. Sonuçta korsan konsepti sadece erkek çocuklarına özel değil! Biraz da kıyafetlerde renk uyumu olunca ortaya çok içimize sinen kostümler çıktı.
Benim gibi dikişten anlamıyorsanız korsan yeleğini de keçeden kendiniz hazırlayabilirsiniz. Hatta bir de omzuna papağan kondurursunuz. Fikir olması için hem dikişli kostümü, hem de keçeden yapıştırarak yaptığımız kostümün fotoğraflarını paylaşıyorum sizinle.
Çocuklar kıyafetlerden çok aksesuarları önemsiyor. Korsan şapkasını hazırlamak da inanın çok basit. Elimden geldiğince ayrıntılı bir şekilde yapımlarını anlatmaya çalışacağım.
Çocuklarımız rakamları tanımaya başladığında, onlara kodlama mantığıyla 112’yi, daha sonra anne babanın telefon numarası ve yine belirlediğimiz güvenilir 3. bir telefon numarasını öğretmek acil durumlarda kurtarıcı olacaktır.
Küçük yaştaki çocuklarımızın uzun numaraları ezberlemesi bir hayli zordur, o yüzden bunu oyuna dökerek, akılda kalıcı bir eğlenme öğrenme yöntemi kullanmamız gerekir.
Bu oyunda hem bol bol zıplayarak kaba motor gelişimi desteklenecek hem de sayıların sıralamasını öğrenecekler. Bir nevi bizim çocukluğumuzdaki seksek oyunu gibi.
Gelelim dev cep telefonunu nasıl yapacağımıza…
Hem sevdikleri bir aktiviteyi yapacaklar hem parmak kasları çalışarak ince motor becerileri desteklenecek, hem de şekilleri öğrenmeye başlayacaklar.
Tabi bu öğrenme işi hemen olmuyor. Çocuğumuza neyi vermek istiyorsak; sayılar, renkler, şekiller fark etmez. Önce eşleştirme yaparak başlamamız gerekir. Çocuğumuz önce dikkatlice bakarak nesneyi inceler, dokunarak analiz eder ve algılar, kafasında netleşince diğer nesneleri eleyerek doğru yere koyarak eşleştirir. Yani aslında bu hiç de basit değildir.
Kısa bir sürede birçok zihinsel işlem gerçekleştirmiş olur. Böylece gelecekteki neden sonuç ilişkisi, problem çözme ve tahlil yeteneğinin temellerini atmış olur.
Çocuğumuzun bilişsel gelişimini desteklemek için oldukça etkili ve keyifli bir oyun olmakla beraber, sizin için de hazırlaması oldukça pratik ve neredeyse sıfır maliyetle! Gelelim hazırlanışına…
Aslında bu oyunu hepimiz biliyoruz. Genellikle çocuğun gözleri kapatılır ve bir nesneye dokunarak ne olduğunu tahmin etmesi istenir. Fakat birçok çocuk gözlerinin bağlı olmasından hoşlanmaz, benim oğlum gibi…
İşte bu yüzden oyunu değiştirip çocukların daha çok seveceği ve ilgilerini çekecek bir hale getirebiliriz.
Peki, nedir bu oyunun amacı?
Çocuğumuzun dokunma duyusunu geliştirerek görsel hafızasını kullanmasını sağlayacak. Yani parmaklar ve beyin koordineli olarak çalışacak. Aynı zamanda dokunduğu nesneyi tarif ederken dil gelişimi de desteklenecek.
Çocuklar sadece etrafında gözlemlediği olayları taklit eder. Bazen oyuncak bebeklerini, arabalarını konuşturur bazen de bir oyun arkadaşıyla beraber gördükleri yetişkin modellerini onlar gibi davranarak canlandırır, bazen de sadece hayal güçlerinde olmasını diledikleri şeyleri oyuna dökerek, duygusal anlamda kendilerini mutlu edecek oyunlar oynarlar. En çok anne - baba-çocuk ya da komşu rolüne bürünmeyi severler. İşte o anlarda çocuğunuzu uzaktan izleyerek kendinizi görebilirsiniz.
Evcilik oyunu deyip geçmeyelim! Bu tarz oyunlar çocuklarımızın sosyal ve zihinsel gelişimi için çok önemli. Çocuğumuz evcilik oyunu oynarken kendisini başkasının yerine koyma ve bu duyguları aksettirme (empati ve gözlem) becerisi kazanır. Dahası kelime dağarcığı gelişeceği için akıcı dil gelişimine de katkı sağlayacaktır.
Ebeveyn olarak bize düşen bu konuda çocuklarımıza fırsatlar sağlamak, onlarla beraber oyuna katılmaktır. Ve unutmayın sadece bedenen değil, ruhen de mümkün olduğunca kendimizi oyuna kaptırmaktır. Çünkü çocuklarımız oyun oynarken rol yapmaz, o an hangi karakteri canlandırıyorsa onu gerçekten yaşar!
Çocuklara makas kullanmayı öğretmek tahmin ettiğimizden daha zor.. Bu yüzden oyunları hikayeleştirerek sunmak çocuklarımızın daha çok ilgisini çekecektir. Böylece odak süreleri de artacaktır.
Makas çalışmaları çocuğumuzun günlük yaşam becerileri ve okul öncesi hazır olma süreci için önemli yer tutar. Bizim için çok basitken onlar için oldukça karmaşıktır. Bu yazımda sizlere yardımcı olacak bazı püf noktaları vereceğim…
Çocuklarımıza makas kullanmayı öğretirken ilk adım doğru makas seçimidir. Oğlum 2 yaşındayken plastik hamur makası ile oyun hamurlarını keserek başlamıştık. Böylece kendini yaralama tehlikesi olmadan ve hevesi kırılmadan makas tutmaya alıştırma oldu. Çünkü bu iş onlar için gerçekten zor ve makası açıp kapatmak bile büyük başarı! İlk zamanlar makası tutmayı siz ne kadar gösterseniz de çocuklar iki elleriyle tutacaktır. Sabırla çalışmaya devam ettikçe makası doğru kullanmayı öğreneceklerdir. Bu aşamayı geçince yine tutma yeri plastik, güvenlik kilitli ve ucu küt makas seçmeliyiz. Ve tabi yine beklentiyi yüksek tutmamak ve sabırlı olmak gerekiyor.
Evet o zamandan beri bu oyunda pek bir şey değişmedi. Tek fark şimdi çocuklarımız bizim sırtımızda. Hem biraz dinlenmek hem de çocuklarımızın hayal gücünü geliştirip, dil gelişimlerine katkı sağlamak adına kartondan at yapmaya ne dersiniz ?
Oğlum bu atı görünce öyle sevindi ki! En sevdiği hayvanlardandır atlar. Pandemi döneminden önce neredeyse her hafta at binmeye giderdik. Nasıl ki bizim yapmaya hasret kaldığımız aktivitelerimiz varsa çocuklarımız için de öyle, hatta onlar için daha da zor. İşte bu yüzden oyunlara hayatımızda daha çok yer açmamız ve çocuklarımızın ilgi alanlarına göre oyunlar hazırlamamız çok önemli. Çünkü oyun çocuğun iyi olma halidir. Kendini en güvende ve en mutlu hissettiği kişisel alanıdır. Sizin evde de atları seven bir minik varsa bu eğlenceli oyun tam size göre, gelelim hazırlanışına;
Materyaller: Çocuğunuzun içine sığabileceği büyüklükte bir koli, yelelerini ve kuyruğunu yapmak için ip (Ben jüt ip kullandım).
Sunum: Kolinin kapaklarını kesip altta kalacak şekilde çeviriyoruz. Üst kısmına çocuğumuzun içine girebileceği büyüklükte bir alan açıyoruz. Bir karton parçasına atımızın kafasını çizip, yeleleri için tornavidayla delikler açıp, ipleri geçiriyoruz. Daha sonra gövde kısmına sabitliyoruz. Yine kuyruğu için ipleri bir bant yardımıyla yapıştırıyoruz. Eyer kısmını dilediğimiz gibi kalemle çizerek süslüyoruz. Kutunun iki yanından çocuğumuzun omuzlarına asmak için ipler geçiriyoruz. Atımızın burun kısmından yular şeklinde ip geçirip bağlıyoruz. Ve artık hayallerimize doğru dört nala koşturma zamanı!
Kazanımlar:- Hayal gücü
- Dil gelişimi
- Geri dönüşüm farkındalığı