Korkudan mı böyle yoksa hamile miyim

Eski sevgilimle birlikte oldum, hamile olmamdan korkuyorum. Üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen hâlâ adet olmadım ama bu yaşadığım stresle de ilgili olabilir diye düşünüyorum.

Haberin Devamı

Merhaba abla... Benim büyük bir sıkıntım var. Eski sevgilimle birlikte olmuştuk.
Üzerinden 3 hafta geçmesine rağmen hâlâ adet olmadım.
Her dakika hamile miyim kuşkusuyla, yaşıyorum. Bu yüzden bunalıma girdim.
Bu düşünceye kapıldığımdan beri bütün hamilelik belirtileri başladı sanki...
Eğer gerçekten böyle bir şey olduysa ve ailem bunu öğrenirse çok kötü olur.
O korkuyla test de yaptıramıyorum. Sizce sadece korkudan dolayı da olabilir mi böyle bir gecikme?
◊ RUMUZ: HAMİLE MİYİM

YANIT

Eski sevgilinle nasıl bir birliktelik yaşadın bilemiyorum, ancak “Aradan 3 hafta geçti” diyorsun. Bu 3 hafta birlikte olduktan sonra mı, yoksa adet olman gereken günden sonraki 3 hafta mı, o çok önemli.
Eğer adetin 3 hafta geciktiyse, bunun çeşitli nedenleri olabilir. Stres de bunlardan biri. Şimdi yapacağın ilk şey, eczaneden bir hamilelik testi almak olsun. Bu çok basit bir test ve sonucu da yüzde 100’e yakın doğrulukta oluyor. Ama tabii adet gecikmesinin üzerinden en az 15 gün geçmişse.
Eğer sonuç pozitif çıkarsa, bir kadın doğum uzmanına başvurmak zorundasın. Ve tabii o eski sevgiliyi de bulmalı, onunla konuşmalısın. Sorumluluğunu almalı, sana sahip çıkmalı.
Olan olmuş sevgili kızım, artık sana “Bu yaptığın çok büyük bir hataydı” demek için çok geç. Umarım her şey yoluna girer ve hayatın altüst olmadan sıyrılırsın bu işten.

Haberin Devamı

Herkes hayvanların sırtından köşeyi döndü

Gün geçmiyor ki yurdun her köşesinden bir hayvana eziyet, hayvan cinayeti haberi gelmesin.
Halbuki 2004 yılında, düzgün bir şekilde uygulansaydı, bazı eksiklerine rağmen hiç de kötü sayılmayacak bir “Hayvan Koruma Yasası” yürürlüğe girmişti.
Arada ne mi oldu?
Önce ülkem cins kedi-köpeği keşfetti.
Her eline Golden vesaire alan işsiz, onu doğurtup satmaya başladı, memleket cins hayvan cenneti oldu.
Yurtdışından kaçak hayvan getirenler (ki ülkeye bu yolla birçok hayvan hastalığı da gelmiştir), pıtrak gibi açılan petshop’lar, üretim çiftlikleri dur durak bilmedi, üretim her yönden teşvik edildi.
Ev hayvanını kesinlikle iyi tanımayan ülkemde, alınan atıldı, bakılamadı, öldü, barınaklara ya da sokağa düştü, işkence edildi, trafikte ezildi,...
Sokak hayvanı derseniz, birçok belediye kurdukları bakımevleri için devletten ek ödenek aldı, buna rağmen hayvanlar oralarda bakımsızlıktan, ilgisizlikten öldü.
Yeni mezun veterinerler yanlış ameliyat yaptı, el kadar bebeler denek oldu.
Kulağa pek iç açıcı gelmiyor biliyorum ama barınak gönüllülerine sorun, daha neler gördüler, neler yaşadılar.
Devletin parasıyla, “bizim vergilerimizle” hayvanlara bakamadılar, işlerini hiçbir zaman gerektiği gibi yapamadılar, ihmal ettiler.
Kısırlaştırma yapacağına her şikayette köpekleri hatta kedileri bile toplayıp barınak yerine ormanlara attılar, yok ettiler.
Hayvan severleri bakımevlerine sokmadılar, yasayı hiçe saydılar, Allah’tan korkmadılar.
Devletin ilgili birimleri çıkan kanunu uygulatmadı.
Denetleme yapmadı, soruşturma yapılmadı.
Orman ve Su Müdürlükleri “yetkim yok” dedi, Orman Bakanlığı “vaktim yok” dedi, mahkemeler konu hayvan olunca önemsemedi.
Bu arada köpek sanayisi oluştu, herkes hayvanın sırtından köşeyi döndü. Mamacılar milyarlar kazandı. Müteahhit bakımevlerini yaptı, devletten kazandı.
İlaççısı, cihazcısı, aşıcısı herkes ama herkes devletten paralarını aldı, hayvanın sırtından köşeyi döndü.
Hayvan severler arasından bile hayvan üzerinden para kazananlar oldu.
Kimi ün yapıp büyük “kahraman” oldu, kimi ego savaşlarıyla ruhunu doyurdu, kimi cüzdanını...
Hayvan kurtarmak için olağanüstü fedakarlıklar yapıp parasını pulunu, gücünü, gençliğini bu uğurda harcayan hayvan korumacıları muaf tutuyorum tabii, zaten onlar da hayvanlarla birlikte “kaybeden” konumundadır.
Kısaca herkes kazandı ama nasıl olduysa HEP HAYVAN KAYBETTİ ve her gün kaybetmeye devam ediyor!
Her taraf kan, her taraf ölüm. Bu nasıl iştir, bu nasıl adaletsizliktir, bu günahların bir telafisi, bu işin bir çözümü yok mu ey devletim?
Hani yeni Hayvanları Koruma Yasası’nda cezalar artırılacaktı, hani hayvana eziyet edene, öldürene hemen hapis cezası getirilecekti?
“Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste” demedi mi atalarımız?
Neredesiniz sayın bakanlarımız?
◊ RUMUZ: ROKSİ M.

YANIT

Haberin Devamı

Bugün bir okurumun yazısını biraz kısaltarak köşeme taşıdım.
Ben de yasa değişikliğini sabırsızlıkla bekliyorum elbette.
Çünkü her geçen gün bazı hayvan düşmanları tarafından, birçok can dostumuzun eziyet gördüğünü, yaralandığını ve hatta öldürüldüğünü görüyoruz.
Buna dur diyecek yasa artık acilen çıkarılmalı. Ancak şunu da söylemeliyim ki, belediyeleri suçlarken, asla genelleme yapmamak gerekiyor.
Çünkü gerçekten bu çok zor görevi layıkıyla yapan belediyeler de biliyorum.

 

Yazarın Tüm Yazıları