Kadın boşansa da erkeğin namusu mudur?

Uzman Psikiyatrist Dr. Ayhan Akcan’dan hemen her gün yüreğimizi kanatan kadın cinayetlerinin artışıyla ilgili ilginç bir mail aldım. Akcan’ın önemli bilgilerini sizlerle paylaşıyorum...

Haberin Devamı

Kadın cinayetleri son 10 yılda en yüksek seviyeye ulaştı. 2019’da bu sayı 474’tü. 11 yıl önce boşandığı eski eşini tüm yalvarmalarına rağmen tabancayla vurarak öldüren katil, dört çocuğunun annesini “başkasıyla ilişkisi olduğu” gerekçesiyle öldürdüğünü söyledi. Pes doğrusu...
Tam 11 yıl olmuş boşanalı...
Ve adam bu arada kendisine yeni bir hayat kurmak, mutlu olmak yerine ayrıldığı kadının “namus bekçisi” olarak peşinde dolaşmış.
Kadının başkasıyla ilişkisinin olup olmadığını bilemiyoruz, olsa da bizi ilgilendirmiyor, ama bu adam önünde annesini öldürdüğü genç kızının yüzüne utanmadan, sıkılmadan bakabilecek mi?
Kadın cinayetlerine bakıldığında aşağı yukarı yarısının boşanılan eş, ayrılanın sevgili ya da arkadaşlık teklifini reddeden “saplantılı” bir adam tarafından işlendiğini görüyorsunuz.
Görüldüğü gibi de kadın her gün kötü muamele gördüğü, artık canına tak edip kaçtığı adamdan boşansa da kurtulamıyor...
Niçin böyle?
Kadın boşansa da aradan yıllar geçmiş olsa da eski kocasının ya da ayrıldığı sevgilisinin “namusu” mu?
Ne parayla ne kente taşınmakla kentli olunuyor.
Bu bir kültür meselesi…
Kentli olabilmek, kültürel değişim için kimine göre 50 yıl, kimine göre 100 yıl, kimilerine göre ise 1-2 nesil geçmesi gerekiyor.
Kadının özgürlüğü için en önemli şey okuması ve meslek sahibi olması.
Ancak bu şekilde kadın kendisini bu çarktan kurtarabilir…
Kadın boşansa da erkeğin namusu mudur

YANIT
Ayhan Hoca haklılığa haklı...
Bizim “şark kültürü”nden kurtulmamız o kadar zor görünüyor ki...
Pek çok kız çocuğunun okutulmamasına, çocuk gelin yapılmasına da yine bu yanlış kültür anlayışımız neden oluyor.
Bir yandan da ülkede kadın cinayetleri pervasızca artarak devam ediyor.
Medeni bir ülke olması için cumhuriyetin temellerinin atıldığı ülkemizde, şark kültüründen kurtulabilecek miyiz?
Yoksa giderek kadınlarımızı bu cinayetlerden koruyabilecek, belirli bir kültür düzeyine ve eğitime daha uzun süre ulaşamayacak mıyız?
Umarım kadının gücü bu konuda da çözümü yakalayabilecek adımları atmasına imkan sağlar.

 

Yazarın Tüm Yazıları