Eşimin ihanetini affedemiyorum

Eşim beni 4 yıl önce evimize girip çıkan bir kadınla aldattı. Annemin hastalığı nedeniyle evliliğimi sürdürdüm. Ama üzerinden yıllar geçmesine rağmen eşimi bir türlü affedemiyorum.

Haberin Devamı

Merhaba Güzin Abla, ben 12 yıllık evliyim, 11 yaşında bir oğlum var. Evliliğim çok karmaşık bir süreç sonunda kaçarak oldu ve ailem, özellikle de annem çok yıprandı benim yüzümden.
İlk 2 yıl her evlilikteki gibi bizimkinde de çalkantılar, kavgalar oldu ama sonrasında her gün yeni evli gibiydik...
Gün içinde onlarca kez telefon görüşmesi yapıyor, mesajlaşıyor, görüntülü konuşuyorduk.
Evliliğimin 8’inci yılı biterken yakından tanıdığım, evime giren çıkan biriyle eşimin bir ilişkisi olduğunu öğrendim.
Hemen boşanmayı düşündüm ama “Annem bu kez ölür” diyordum sürekli.
Çünkü annem kanserdi ve hastalığı metastaz yapmıştı...
“Evlenerek yaktım onu, bunu duyunca öldürürüm” diyordum sürekli. Eşimi de hâlâ çok seviyordum kızgınlığıma rağmen.
O çaresizlikler içinde eşim ve ailesinin yakarışları, beni evliliğimi sürdürme kararına zorladı.
Eşim bana bu ilişkinin cinsel anlamda bir aldatma olmadığını, kadının yazdığı mesajlarla onu nasıl bu konuma getirdiğini anlamadığını, sonrasında da onu terk edeceğim korkusuyla ve karşı tarafın tehditleriyle mesajlaşmayı sürdürdüğünü söyledi.
O kadını çok iyi tanıdığım için buna inandım, çünkü yapısı gereği insanı zorlayabilecek ve tehdit edebilecek biriydi. Kendi eşiyle olan ilişki ve sıkıntılarını benimle paylaşırken bu tavrı görüyordum onda.
Eşime inandım, ikisiyle de aynı ortamda yüzleştim, o anlık rahatlamıştım. Zaten annem ölür korkusu ve yüreğimdeki sevgimle boşanacağım da yoktu.
Bu konu kapandı, eşim aynı ilgi ve sevgiyle üzerine pişmanlık eklenerek yine evliliğimizin ilk günündeymişiz tavrına geri döndü.
1.5 yıl sonra annem öldü ve yaram tekrar kanamaya başladı.
Üzerinden geçen 4 yıla rağmen her gün ‘neden boşanmadım, annem zaten ölecekmiş’ diye düşünmekten içim içimi yiyor.
Mümkün olduğunca eşime yansıtmamaya çalışsam da küçücük bir çatlakta tekrar aynı konuyu açıp hesap sormaya başlıyorum.
Her seferinde ‘ne olur boşa beni’ diye yalvarıyorum. Çünkü ben boşanacak cesarette değilim.
Ama eşim hiç pes etmeden hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya devam ediyor.
“Sen yaşadıkça bana bu eziyeti yapacaksın biliyorum ama razıyım” diyor. Ama ben ne affedebiliyorum, ne unutabiliyorum ne de vazgeçebiliyorum.
◊ Rumuz: Affedemiyorum

YANIT

Haberin Devamı

Sevgili kızım, bu ihanetler, yalanlar, aldatmalar, araya giren bu tanıdık kadınlar sanki hiç bitmeyecek gibi... Hikayeler üç aşağı beş yukarı hep aynı. Ancak üzülen, ezilen, hayatı kabusa dönen hep senin gibi kadınlar.
Erkekler çocuksu bir tavır içinde, yaptıkları bir yaramazlıkmış da gülüp geçilecekmiş gibi, işi hep hafife almaya çalışırlar.
Hep pişmandırlar, hep karşı tarafa atarlar suçu. Sanki kendilerinin hiç suçu yokmuş gibi.
O kadındır onları ayartan,
o kadındır baştan çıkaran...
Güya kadın baskı altında tutmuş, tehdit etmiş, o yüzden sürdürmek zorunda kalmışsın. Eh, isteseydin sen de onu tehdit ederdin. Ve hep aynı yalan; “aramızda cinsellik yoktu”.
Evet sevgili kızım, her şeye rağmen eşini seviyorsun, anlıyorum. Eminim o da seni seviyordur. Zaten seni sevmediği için aldatmamıştır. Yapıları böyle işte erkeklerin. Hadi genellikle demeyeyim, ama çoğu böyle.
Anneni daha fazla üzmemek için boşanmamışsın, belki de iyi etmişsin.
Eşin de hatasını anlamış olabilir gerçekten. Şimdi seni tekrar kazanmak için çırpınıyor besbelli. Onu affetmişsin bir kere.
O halde artık aradan bunca yıl geçtikten sonra geriye dönmenin anlamı yok. Geçmişi kurcalamaktan vazgeç.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım gibi, bunu yaşayan yalnızca sen değilsin.
Ve de yalnızca sen olmayacaksın.

Yazarın Tüm Yazıları