Eğitimli olmak şiddete engel değil

4 yıllık eşimden şiddet gördüm. Şiddete eğilimli olan kişi, eğitimle, meslek sahibi olmakla değişmiyor. Bir kere eli dayağa alıştı mı, mutlaka bunu sürdürüyor...

Haberin Devamı

Sevgili Güzin Abla, ben yüksek tahsilini siyasal bilimler bölümünde tamamlamış, yurtdışında bulunmuş genç bir kadındım.
Ailemin de ısrarıyla yakınlarımızdan birinin tanıştırdığı, üniversite mezunu, meslek sahibi bir adamla evlendim. Bu evlilikten bir kızım oldu.
4 yıl süren evliliğimiz boyunca çok mutlu olduğumu söyleyemem ama son yıla kadar iyi kötü götürüyorduk. Son zamanlarda eşimde garip değişiklikler dikkatimi çekmeye başladı.
Evlendiğimizden beri benim eğitim hayatımı hep kıskandığını, çalışmamı engellemeye çalıştığını biliyordum. Ama bana bunca düşmanlık beslediğini çok acı bir şekilde öğrenmiş oldum.
Eşim kayınvalidemleri davet ettiğimiz bir akşam yemeğinden sonra onlara saygısızlık ettiğimi iddia ederek dövdü. Şaşkındım... Onun ailesine saygısızlık ettiğimi hatırlamıyordum. “Sen kendini bir şey mi sanıyorsun, senin o yüksekten bakan kafanı kırarım” diye bağırıyordu, bana vururken.
Ne yapacağımı bilemediğim bir süre geçti. Eşimle konuşmuyordum ama kızım henüz 2 buçuk yaşındaydı ve ayrılık kararı vermek oldukça zordu. Bu arada gelip benden özür diledi. Sonuçta bir süre daha denemeye karar verdim. Ama bu arada ondaki garip davranışları da izliyordum.
Çalıştığı firmada bir sekreter kadınla yakınlık kurduğunu, yine orada çalışan bir dost sayesinde öğrendim. Bu konuyu bir akşam kendisine açmak istedim.
Çılgın gibi üzerime atıldı. Beni öldüresiye dövdü, hem de küçük kızımın gözü önünde. Onu da kucağıma alıp çocuğun odasına kendimizi kilitleyebildim.
Bağırıp çağırdı, küfürler etti. Sonunda yatıp uyudu. Ertesi sabah o işe gider gitmez, ben de bavulumu topladım, kızımı da alıp evi terk ettim. Annemler şehir dışında yaşıyorlardı, onların yanına sığındım. Babamla bir hastaneye gidip darp raporu aldım. Küçük kızımın ve benim sağlıklı birer birey olarak yaşayabilmemiz için boşanma kararı aldım.
Ailemi koruyayım, çocuğum babasız büyümesin diye düşünürken, kendi kişiliğinizi, kendinize olan saygınızı kaybetme noktasına gelebiliyorsunuz. Ve ben şimdi o dayak yiyen çaresiz kadınları çok daha iyi anlayabiliyorum.
Şu anda yeniden çalışmaya başladım, kızımla ikimiz için yeni bir hayat kurmaya çalışıyoruz. Boşanarak kişiliğimi ve haysiyetimi koruduğuma inanıyorum.
Ben okurlarınıza şunu hatırlatmak için yazdım size, böyle durumlarda; değişir mi, bir daha yapar mı, diye tereddüt etmek çok yanlış.
Şiddete eğilimli olan kişi, eğitimle, meslek sahibi olmakla değişmiyor. Bir kere eli dayağa alıştı mı, mutlaka bunu sürdürüyor. ◊ Rumuz: Kurban

YANIT

Haberin Devamı

Evet haklısınız sevgili okurum, şiddetin kurbanları da uygulayıcıları da toplumun her kesiminden, her türlü sosyal gelir grubundan ya da eğitim düzeyinden olabiliyor.
Şiddet uygulayan kişiler toplumda her gün görmeye alışkın olduğumuz, güler yüzlü, yardımsever insanlar arasında sıklıkla yer alabiliyorlar.
Ama bu eğilimde olan insanların muhtemelen çocukluklarında benzer davranışlara maruz kaldıkları, ergen olduklarında, egemenlik alanlarında eşlerine çocuklarına bu şekilde hükmetmeye çalıştıkları belirtiliyor.
Boşanmakla doğrusunu yapmışsınız. Hakkınızda en hayırlısı buymuş. Şiddetin sınırının nereye varacağını kestirmek mümkün değil çünkü.

Yazarın Tüm Yazıları