Selam Güzin Abla, bekar bir genç kızım... Karşıma boşanma aşamasında olan bir adam çıktı. Eşiyle anlaşamadıkları için anlaşmalı boşanmak istemişler. Ama pandemi dolayısıyla mahkeme uzamış. Kendisi de benden 10 yaş büyük.
Aynı yerlerde oturuyoruz. Bir süre yazıştık, konuştuk. Bana âşık olduğunu söyledi. Her an beni çok seveceğini de dile getirdi.
Birkaç kez de buluştuk, görüştük. Kanım kaynadı ona... Gerçekten de ruhumuz uyuşuyor. Ama işte çocuklu biri kendisi.
Çocukları ise şu an eşinde. Boşanınca da eski eşinde kalacaklarmış. Ama içimde hep kötü bir his var. Onun geçmişini nasıl unutabilirim ya da nasıl görmezden gelebilirim!
İlişkimiz evliliğe kadar gitse durum ne olur? İleride çocukları yüzünden aramıza soğukluk girer mi? Benim bekar olmam, onun ise çocuklu ve dul biri olması herhangi bir sorun yaratır mı?
Ailem ve arkadaşlarımın ne diyeceklerini çok düşünüyorum. Fakat onunlayken de çok mutluyum. Kafam çok karışık. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Bir yandan şöyle düşünüyorum: “Benden olgun biri sonuçta başından bir evlilik geçmiş. Neyin ne olduğunu biliyor... Beni üzmez, kırmaz...”
Yine de emin olamıyorum.
Merhaba Güzin Abla, ben evli, 1 çocuk annesiyim. Eşimle nişanlıyken onu sevmediğimi söyledim. Ama eşim ısrarla beni sevdiğini söyledi ve vazgeçmedi.
Şu an evliyiz ve sürekli kavga ediyoruz. Hiçbir zaman yanımda olmadı, beni ailesine karşı hiç savunmadı ve hep yargıladı. Evliliğimiz boyunca, eski sevgilimi başıma kaktı.
Akrabamız olan eski sevgilim, nişanlıyken kaçmamızı istedi ama cesaret edip onunla gitmedim.
Onu çok sevmeme rağmen ailemin, üzülmesini istemedim.
Eşimin ailesinin bedduasının bizi mutsuz edeceğini düşündüm.
Onu sevsem de eşimle evlenmek zorunda kaldım.
Eşim de kendisini istemediğimi biliyor ve “Aklın, kalbin hâlâ onda. Ruhun benimle değil” diyor.
Eşimle yataklarımız ayrı.
2016 yılında kızıma hamileyken eşimin telefonunda bir kadınla yazışmalarını gördüm.
Dünyam yıkıldı çünkü biz severek evlendik ve çok mutluyduk. Kavga filan da etmezdik... Ta ki bir kadın aramıza girene kadar.
Bana yalvardı, “Tamam, o ilişkiyi bitireceğim, beni bırakma” dedi. Ben de inandım. Ama bitirmemiş. Birlikte olduğu kadın da evliymiş ve kocası beraber görmüş onları. Eşini boşamış, eşimle mahkemelik olmuş.
Ben de eve evrak gelince öğrendim.
Ama yeni doğum yapmıştım. Küçük bebekle kime sığınacaktım?
Ailem köyde ve zor geçinen insanlar. Onlara yük olmak istemedim. Üstelik 18 yaşında bir oğlum, 13 yaşında bir kızım daha var.
Küçük kızım 1 yaşındayken kadına işyeri açtığını öğrendim... Meğer bankadan para çekmiş.
20 yaşındayım ve 5 yıllık bir ilişkiden yeni çıktım. İlişkim hiçbir zaman kusursuz değildi.
Birkaç defa karşı tarafın isteğiyle ayrılık yaşamıştım ama hiçbir zaman sevmekten vazgeçmemiş, peşini bırakmamış ve nihayetinde onu yeniden kazanmıştım.
Halen üniversite okuduğumdan evlilik için daha zaman var.
Ancak evlenmeyi kesinlikle karşılıklı olarak planlamaktaydım.
Şimdilerde ise son 2 aydır ilk defa soğuduğumu ve eskisi gibi hissetmediğimi düşünüyorum. Hatta biter bitmez, başka bir erkekle yeni bir ilişkiye başladım bile.
5 yıllık ilişkimi, onu eskisi gibi sevmediğimi ve artık bende aşkın tükendiğini söyleyerek bitirdim.
Zaten o hamleyi yapmadan önce de zorla sürdürüyormuş hissi vardı içinde. Ancak bana karşı hiç kötü bir davranışı olmadığından bir türlü bitiremedim. Ama başkası hayatıma girince gözümü bile kırpmadan, “artık seninle mutlu değilim” deyip çekip gidebildim.
Çevreci ve hayvan hakları savunucusu değerli bilim adamı Prof. Dr. Orhan Kural’ı Covid-19 hastalığından yitirdik. Çok çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin, hepimiz için çok büyük bir kayıp.
Ama en çok da hayvan ve doğaseverler için büyük bir kayıp. Hayvanseverliği ve doğaseverliğiyle tanıdığımız Dr. Orhan Kural, bir video çekerek sevenlerine veda etmiş ve vasiyetini belirtmiş.
Kürk giyenlerin cenazesine katılmasını istememiş. Ben onun gibi hayatını hayvanlara, insanlığa, doğaya adamış değerli insanlar tanıdım şükürler olsun...
Tıpkı geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz, çok sevgili hocamız Prof. İsmet Sungurbey gibi... Ben, hayvan haklarını onun bildirisinden öğrendim...
Hayvan sevgisinin uçsuz bucaksız duygu selini onun yazılarından anladım.
Son zamanlarda kanımı donduran ve insanlığımdan utandıran birbirinden korkunç haberler okuyorum. Kocaeli’nde 4 bacağı kesilmiş bir kedinin ölüsü bulundu.
Antalya’nın Kemer ilçesinde vatandaşlar tarafından beslenen 17 kedi ve 3 tavuk, atılan zehirli salamlarla öldürüldü.
Antalya’da kuyruğu ve bacakları kesilmiş halde ölü bulunan kedi hayvanseverlerin tepkisine yol açtı. Samsun’da ayakları kesilen köpek hayati tehlikeyi atlattı. Şükürler olsun ki birkaç ay kadar önce yine aynı şekilde bulunan ve hayata tutunamayan yavru köpeğe benzemedi sonu. Hayvanseverler ona protez ayak taktırdı.
Birkaç yıl önce biriyle tanıştım, o sırada 16 yaşındaydım. Birkaç kere konuştuk ve görüştük ama sonra görüşmeyi kestik. 3 sene sonra 19 yaşımdayken, bu kişi tekrar bana yazdı. Görüşmek istedi. Sorun şu ki o, 35 yaşında...
Ondan etkilendim. Daha önce başkalarıyla da görüştüm ama hiçbiriyle birlikte olmadım. Ancak ben bu adamla birlikte oldum.
Ailem duysa bana yapmayacakları kalmaz. Üstelik böyle bir riske değecek bir adam da değildi. Fazla zeki olmasına, kariyerine, zengin olmasına kandım. Herhangi bir maddi desteğini görmedim...
Ama o sırada bana diğerlerinden farklı geldi.
Şu an bakire olmamak beni pek fazla rahatsız etmese de kendimden bu kadar büyük biriyle birlikte olmak kirlenmiş hissettiriyor.
◊ Rumuz: Pişmanım
YANIT
Ah benim güzel kızım, madem buna değecek bir adam değilmiş, ne demeye onunla beraber olmuşsun? Yazık değil mi şimdiki perişanlığına. .
Güzin Abla, bir süreden beri köşenizdeki gelinlerle kayınvalideler hakkındaki yazılarınıza bakıyorum.
Gelin kaynana aynı evde yaşamamalı diyorsunuz da, insanlar ne yapsınlar, annelerini yalnızlığa mı terk etsinler?
İnsanlar hem yalnız yaşanmaz diye evleniyor hem de annelerini yalnız bırakmakta sorun görmüyor.
Çok şükür benim çevremde kimse annesini yalnız bırakmadı.
Bizde de abimle bende kalıyor annem. İkimiz de evliyiz.
Anneme “Artık bizde kalamazsın” demeyi aklımın ucundan bile geçirmem.
Gerekirse evliliğimi bitiririm.
Aileme ihanet ettim
Ailemin istemediği kişiyle imam nikahı kıyıp gizlice evlilik hayatı yaşamaya başladım. Ama şu an çok mutsuzum. Kendimi kullanılmış hissediyorum.
Rerhaba Güzin Abla, ben 23 yaşında, 7 aydır görev yapan bir hemşireyim. Sevgilim de 21 yaşında, otobüslerde muavinlik yapıyor.
5 yıldır birlikteyiz. Bu zamana kadar hep kavga ederek, ayrılıp barışarak geldik ama her seferinde birbirimizden kopamayıp barıştık. Evlenmek istiyoruz fakat benim ailem karşı.
Memur kızlarını bir muavine layık görmüyorlar.
Bundan yaklaşık 3 yıl önce sevgilim bana cinsel yönden bazı problemleri olduğunu, benimle birlikte bunları aşmak istediğini söyledi.
Çok tartıştık, kavga ettik.
Bana çok baskı yaptı.
Sonunda ailemden habersiz kendi aramızda imam nikahı kıydık.
Şu an gizli saklı bir evlilik hayatı yaşıyoruz. Ben atanmadan önce 3-4 ayda bir zar zor yan yana gelirdik.
Doğru dürüst ne mesaj ne konuşma olurdu.
Annem sevgilimle buluşacağım diye markete bile gitmeme izin vermezdi.
Ben atanmadan önce ailesiyle beni istemeye geldiler ama ailem kabul etmedi. Sevgilim bu sefer “kaçalım” demeye başladı.
Ben önce kabul ettim, sonra vazgeçtim.
Çünkü ablam da zamanında kaçmıştı.
Annem kalp hastası.
Çok üzülmüştü.
Ablam kaçtığı için çok pişman, eşinden de ailesinden de memnun değil.
Erkek arkadaşım lise mezunu olduğu için, okumamış insan senin kıymetini bilmez diyorlar.
Ama o da denedi, sınavlara girdi, kazanamadı.
Şu an ailemi ikna etmem için beni zorluyor. Tüm bunlar beni çok yordu.
Böyle şeyler yaptığım için kendimden hem utanıyorum, hem de nefret ediyorum.
Aileme ihanet ettim. Onları hak etmiyorum ben.
Kazandığım paranın çoğunu aileme gönderiyorum.
Sevgilime de sık sık para gönderiyorum. Bu yüzden onun beni her yönden kullandığını düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Öyle mutsuzum ki hayata, her şeye küsmüş haldeyim.
Senin fikirlerine çok ihtiyacım var Güzin Abla.
Rumuz: Hemşire
YANIT
Sevgili kızım, hiç kimseyi küçümsemem, hiçbir mesleği hor görmem.
Ama senin durumuna üzülmedim desem yalan olur.
Sen şu anda gerçekten çok kutsal bir görev yapmaktasın.
El üstünde tutulması gereken bir yerdesin.
Ülkemizde de bütün dünyada da sağlıkçıların ne kadar büyük fedakarlıklarla çalıştıklarını ve onlara ne kadar ihtiyaç duyulduğunu bilmeyen mi var?
Hem sen sıradan bir memur sayılmazsın, ailen bir yerde haklı.
Sevdiğin genç bir yandan senden para isteyerek, bir yandan da türlü şekillerde baskı uygulayarak belli ki sana haksızlık ediyor.
Seni üzüyor, ailenle ters düşmene neden oluyor.
Senden yaşça küçük ve seninle evlenmeye çalışıyor ama doğru düzgün bir iş bulmak için de çaba göstermiyor.
Belli ki düzenli kazancından yararlanmak işine geliyor.
Kendini suçlamana ve küçük görmene de neden oluyor. Ama böyle düşünmemelisin.
Bu genç adam bir şekilde seni kendine bağlamayı başarmış. Bana sorarsan bu ilişkiyi daha fazla sürdürme, zaten zor bir görev yapıyorsun.
Herkesin sana ihtiyaç duyduğu bu günlerde, kendini bu yüzden yıpratman çok yazık. Kendi değerini bilmeyerek aileni de ayrıca üzüyorsun.
Haber Yorumlarını Göster
Haber Yorumlarını Gizle