TOFAŞ’ın kırılma anları

Uzun yıllardan beridir TOFAŞ Basketbol Takımı için, kırılma anları kulübün kaderini tayin ediyor.

Haberin Devamı

Altyapı ve basketbola katkı noktasındaki hamleler dahilinde oldukça güzel işler çıkaran kulüp, ‘final’ söz konusu olduğunda eşiği atlamakta zorlanıyor.
Bunun bir örneğini de mevcut dönemde görüyoruz.
Takım kimyası, teknik heyetin katkıları ve kentteki atmosfer bazında oldukça pozitif hisler sunan organizasyon, yıllardan beridir arzuladığı başarıya ulaşmak için ciddi atılımlar gösterse de; kırılma anlarının getirdiği olumsuzluk, bir noktada süreci tıkıyor.
Şöyle bir Avrupa ve lig çerçevesinde bakacak olursak;

AVRUPA’DAN 1’ER SAYILIK MAĞLUBİYETLERLE ELENDİ

TOFAŞ, Avrupa’da her iki müsabakada da oldukça yüksek bir direnç ve mücadele ortaya koymasına karşın, birer sayı ile Tenerife’ye elenerek, şeytanın bacağını kıracağı başarıdan uzak kaldı.
Keza ligde de Pınar Karşıyaka ve Fenerbahçe Beko karşılaşmaları, yine son anlarda kaybedilen bir başka maçlar oldu.
Öncelikle şunun altını iyice çizmek gerekiyor ki, bu alanlarda, bu yüksek mücadeleyi ortaya koyabilmek, kulübün güçlü iradesinde saklı.
Bu irade, yıllardan beridir TOFAŞ’ı her daim yarışın içerisinde tutan ve TOFAŞ’ın yarışmacı kimliğinin de ön plana çıkmasını sağlayan bir durum.
Hakkı teslim etmek gerekir ki, bu sezonun genelinde pek çok karşılaşmalarda da yaşanan talihsizlikler, mağlubiyet halkalarının çoğalmasına sebep oldu.

Haberin Devamı

MEJIA’DAN SONRA GÜVENİLİR ELE İHTİYAÇ DUYULUYOR

Ancak, ligin sonuna doğru geldiğimiz şu süreçte; play-off’ta yer alabilmeyi hedef edinen TOFAŞ için, karar anlarının öneminin de daha da perçinlenmesi elzem haline geldi.
Yakın geçmişe baktığımızda aslında Sammy Mejia’nın parke üzerindeki liderliği öncülüğünde, TOFAŞ’ın bu kırılma anlarını daha istikrarlı, stabil ve umut vaat edici türden oynayabildiğini görmüştük.
Bu kulübe pek çok noktada kazanımlar da sağlamıştı...
Ancak Mejia’nın vedasının ardından geçen bunca süreçte, takımın da saha içerisinde güveneceği ellere ihtiyaç duyduğu aşikar.
Zira; son oynanan Fenerbahçe Beko maçında da karşılaştığımız üzere, kader anlarına gelindiğinde ve mental dayanıklılığının, fiziksel dayanıklılığının önüne geçtiği süreçlerde takımın, kimyası ciddi anlamda bozuluyor.

Haberin Devamı

TOFAŞ’IN EN BÜYÜK EKSİKLİĞİ BİR LİDERİN OLMAYIŞI

Belki bir panik havası, belki de ani bir motivasyon kaybı yahut üst üste kaybetmelerin getirdiği özgüven eksikliği...
Bu, özellikle psikolojik açıdan kulübün üzerine eğilmesi gerektiği noktalardan birisi.
Fakat; bizlerin dışarıdan gördüğü en büyük eksikliklerin başında ise lider arayışı yatıyor.
Zira organizasyonun, şöyle bir geçmişine baktığımızda her daim parke üzerinde bir ‘komutan’ edasıyla dolaşan, karar verici mekanizmanın en kilit noktasını oluşturan isimler olduğunu gördük.
Mejia bunların yalnızca, yakın süreçteki bir örneğiydi.

TAKIMI ATEŞLİYORLAR AMA SONLARDA İŞLER SARPA SARIYOR

Şu an kadroda, yetenek havuzu açısından ciddi bir potansiyel ve etkinlik bulunmasına karşın, o dinamizmi ve o rahatlatıcı etkiyi ortaya koyabilecek bir isme henüz ulaşılamaması, belki de bu sürecin bir diğer faktörlerinden olabilir.
Tomislav Zubcic, gün geçtikçe büyüyen bir oyun ortaya koyup, Pako Cruz ve Kasey Shepherd skorer kimlikleriyle takıma ateşleyici etki yaratırken, son anlarda işler bazen sarpa sarabiliyor.
Bunun yanı sıra takımın genel gidişatında da ciddi özgüven sorunlarının yaşandığı görünüyor.

Haberin Devamı

HER ŞEYDEN BİR ŞEYLER VAR ANCAK HİÇBİR ŞEY TAM DEĞİL

İsimler üzerinden değil, genel olarak takım üzerinden ilerleyecek olursak;
Organizasyonun, saha içindeki basketbol iletişiminde sıkıntılar yaşadığı aşikar.
Çok çabuk kırılmalar, savunmadaki mental istikrarsızlık, bazı anlarda da disiplinden uzak görüntüler, son haftalarda gelen mağlubiyetlere biraz ışık tutan türden.
Yani işin özü; bu sezon TOFAŞ’ta her şeyden bir şeyler var ancak hiçbir şey tam değil.

İKİ MAÇ TOFAŞ’IN PLAY-OFF KADERİNİ BELİRLEYECEK

Belki normal bir basketbol kulübü düzeyinde ortaya konan bu performanslar oldukça kabul edilebilir bir düzeydedir ancak bizleri başarıya alıştırmış, başarıyla da mücadelesini sürekli olarak taçlandıran TOFAŞ için, her zaman daha da yükseğe yönelik bakıştayız.
Netice itibarıyla önümüzdeki 2 maç bu noktada play-off kaderini tayin edecek.
Şunu da önemle belirtmek gerekiyor;
TOFAŞ, play-off’a kaldığında da oradan bir yarı final çıkarabilecek güç ve potansiyelde.
Hem takımın kimyası, hem yetenek zenginliği ve hem de kent ile sağladığı basketbol birlikteliği bizde bu umudu her daim sabit kılıyor.
Görece ‘başarılı’ veya ‘başarısız’ bir sezon da geride bırakılmış değil; zira, TOFAŞ’ın Avrupa’da yaşattığı bu heyecan dahi, sonuçlardan bağımsız olarak kent basketboluna sunduğu katkıyı bir kez daha öne çıkarıyor.
İnancımız TOFAŞ Basketbol Takımı’nın, play-off’ta yer alarak gerçek kimliğini bu süreçte bulacağı yönünde.
Bekleyip, göreceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları