Her anlamda ‘öz’e dönülmeli

Ne yazık ki; Bursaspor da, bu döngüye ayak uyduruyor konumda. Yakın geçmişte en dikkat çeken noktalardan birisi; son 5 yılda 10 teknik direktör değişimi.
Tabii bunu yalnızca teknik direktör üzerinde baz alırsak yanlış olacaktır zira bu süreçte yönetimler de değişti, oyuncular da...
Şunu unutmamak gerekir ki takım ve teknik adam ilişkisinde başarıyı getiren en çarpıcı detaylardan biri uyum ve birliktelik.
Bursaspor ne yazık ki camia olarak, Şenol Güneş’ten bu yana bu birlikteliği sağlayamadı.

GÜNEŞ BATTI, KARANLIK ÇÖKTÜ

Pek çok deneyimli antrenör gelip geçerken, yangın anında camı kırarak anlaştığı kendi değerleri de gerek süreçlerin dar olması, gerekse baskılar nedeniyle bir varlık gösteremedi.
Neticesinde de ‘Güneş’ battı ve Bursaspor’un son 5 yılı, oldukça karanlık günlere büründü.
Genelde kötü gidişatta gördüğümüz, ilk olarak antrenörlerin hedef tahtasına oturtulduğu.
Sonuca endeksli oyunda, şayet bitiş düdüğünde 3 puanı alıyorsanız; yaptığınız değişiklikler de oynattığınız oyunlar da çok fazla konuşulmuyor.
‘Kazanan’ takım oluyorsunuz, ancak kötü giden sonuçlarda ise en ufak değişikliğiniz, başta göze hoş gelen oyun mantaliteniz, geçmişiniz, isminiz, her türlü eleştiriye açık hale geliyor.
Bu durum, yalnızca bu sezona yahut Bursaspor’a ilişkin değil, temel olarak Türk futbolunda bu noktada ciddi problemler yaşıyoruz.
Hatta bugün Süper Lig bünyesindeki ekiplerin grafiklerine bakarsak birçok takım, teknik adam değişikliğine gitmesine karşın dilediği sıçramayı gerçekleştirebilmiş değil, çünkü teknik adam elinde sihirli değneği olan bir büyücü değil.

SON YILLARDA YILDIZI SÖNÜKLERDEN BEKLENTİ OLUŞTU

Başarı istiyorsanız, günümüz ekonomi şartlarında kesinlikle bunu öze dönerek, kendi altyapı bünyenizden çıkardığınız isimlerle gerçekleştirmelisiniz.
Gelin görün ki; Bursaspor, daha önce ‘üreten’ bir kulüpken, son yıllarda ise yıldızı sönük, deneyimini katlamış ve yeni heyecanı kalmayan oyunculardan beklenti içerisine girer oldu.
Artık Enes Ünal’lar, Mehmet Zeki Çelik’ler, Ozan Tufan’lar gerilerde kaldı...

VAKIFKÖY ESKİSİ GİBİ OYUNCU YETİŞTİREMİYOR

Vakıfköy’den bahsederken yıllarca bu genç oyuncuları andık ancak Bursaspor’un son yıllarında kendi bünyesinden yetiştirdiği isimlerden Ertuğrul Ersoy dışında kayda değer bir oyuncu satışı gerçekleştiremediğini görüyoruz.
Ki, bu transferden de Bursaspor’un kazancı çok yüksek miktarlar olmadı.
Yani; bir yandan mali, bir yandan sportif soruna bir de son dönemlerde altyapı sorunu da eklendi.

BÜYÜK UMUTLARLA GELİYOR AMA OLANI DA YIKIYOR

Evet, TFF 1’inci Lig’de en fazla gençlere süre veren kulüp olma özelliğini Altınordu ile birlikte paylaşıyor Bursaspor ancak istikrarsız düzende değişen oyun yapısında, genç oyuncuların da rolü belirsizleşiyor.
Bu durumda, siz bu oyuncuların gelişimlerine nasıl katkı sağlamayı bekliyorsunuz?
Özetle; her teknik adam, büyük umutlarla geliyor, futbol organizasyonunu sağlayamıyor ve daha önceden var edilmeye başlanan düzeni de yıkıyor.
Bugün pek çok Avrupa kulübünü örneklendiriyoruz.
Ajax gibi bilinen ekiplerin dışında, Belçika ekiplerine bakalım; belki birçok ekip Süper Lig yarışında ilk 10’da yer alamaz ancak sahip oldukları uzun soluklu plan ve program dahilinde birçok genç ismi Avrupa futboluna kazandırıyorlar.
Bizde ise en büyük eksik bu.
Dolayısıyla her teknik adam, gelip giderken sadece arkasında kötü sonuçlar bırakmıyor aynı zamanda o vakte dek oluşturulan oyun yapısını da bertaraf ediyor.

TAKIMIN DA ARTIK RUHUNU ORTAYA KOYMASI GEREKİYOR

O sebeple geçtiğimiz sezon yaşanan teknik direktör değişikliklerine karşın Bursaspor küme düşmekten kurtulamadı.
İsimlere sarılmak da artık bir çare değil, çünkü bu 10 teknik adamın içerisinde gayet deneyimli, kendini kanıtlamış isimlerin de Bursaspor ile uyum sağlayamadığını gördük.
Her ne olursa olsun, yeni bir süreç başlıyor Bursaspor için.
Kalan 5.
‘Mutlak kazanması gerekiyor’ tarzı laflar etmek yersiz çünkü Bursaspor’un harcadığı kredi, belki de ikinci sıradaki şansını da kaybetmesini sağlayacak.
En azından bunun olmaması için, bir şekilde takımın da artık ortaya ruhunu koyması gerekiyor.
Zira geçen sezon da gördüğümüz üzere, ruh ve mücadele olmadığı sürece sahada sonuç hüsran oluyor.