Bursaspor’da en büyük tehlike inanç kaybı

Hangi faktör olursa olsun, asıl bekleyen büyük tehlike; inanç.
Şöyle bir hafızaları tazelediğimizde, geçtiğimiz sezon transfer engeli nedeniyle 13 genç oyuncusunu U-17 ve U-19 takımlarından takviye yapan, 21.9’luk yaş ortalaması ile de parmak ile işaret edilen takımın, en büyük itici gücü kendilerine duyulan inançtı.
Sakatlık, cezalar, pandemi etkisi gibi yaşanan talihsizlikler bir kenara; tabeladaki olumsuz sonuçlara rağmen oyuna ve oyuncuya olan güven, kısmen huzur ortamının oluşmasına da vesile oluyordu.

İNANÇ, YERİNİ TEDİRGİNLİK VE KARAMSARLIĞA BIRAKTI

Bugün geldiğimiz noktada ise inanç yerini tedirginliğe ve karamsarlığa bırakmış durumda...
Aslında sezon başına döndüğümüzde camianın pek çok kesiminin bir arada buluştuğu, yeniden birlik için yoğun çabalar sarf edildiği anlara hep birlikte şahitlik ettik.
Hakkıdır; yönetimden malzemecisine dek kulübün küçük büyük demeden tüm paydaşları da öylesine bu sezonu sahiplendi ki, çeşitli fedakarlıklar da ortaya konuldu, konulmaya da devam ediliyor.
Ancak, bazen gerçekler can acıtır ne yazıktır ki...
Yakın geçmişe baktığımızda Bursaspor’un üreten kimliğini görürüz, genç oyuncuları ne denli sahiplendiği ve fırsatlar tanıdığını...
Bu noktada zirvede geçtiğimiz sezon yaşananlardı ve yalnızca camia değil, futbol dünyanın pek çok kesiminden de bu noktada destekler geldi.
Bursaspor, üretici kimliğini öylesine coşkulu bir düzeye çekti ki mağlubiyetlerde dahi oyuncuların çabaları, potansiyelleri ve mücadeleleri konuşuldu.

ANKARAGÜCÜ 11'İ HERKESİ ŞAŞIRTTI
Bugün, benzer bir mücadeleyi sahada göremememiz; takımın, ligin puan tablosundaki yerini gösteriyor.
Elbette ilk haftalar uyum sürecinin etkisiyle bir takım kazaları da beraberinde getirebilir fakat; işin tekniksel tarafına baktığımızda sorunlar bir çırpıda çözülecek gibi değil...
İlk olarak oyuncu grubu ve tercihleri, henüz 7 haftanın geride kalmasına karşın 4 farklı antrenörün başında çıktığı Bursaspor’da hala eleştiri konusu.
Haksız da sayılmazlar zira, MKE Ankaragücü mücadelesinde de şaşırtan bir ilk 11 tercihini gördük.
Burak Altıparmak, sağ bekte görev alırken; konuk ekibin atakları da tamamen devre boyunca o bölgeden yoğunlaştı.
Buna çözüm üretilemediği gibi, orta sahadaki oyuncuların erkenden düşüşü ve top kayıplarının beraberinde getirdiği akınlar da, ne yazıktır ki fark edilemedi.
Baktığımızda MKE Ankaragücü’nü bu mücadelede galibiyete götüren faktör içeride hazır bekleyen Eren Derdiyok gibi bir pivot santrforun, rakibin bek zaaflarından faydalanılarak kanat akınları ile topla buluşturulması ve geçiş oyununda sahadaki dizilimleri oldu.

ÖNEMLİ OLAN TOPA SAHİP OLMAK DEĞİL, NELER YAPTIĞINIZ!

Belli bir oyun planı ve buna sadık oyunculardan kurulu konuk ekip, henüz yarım saat geçmişken sonuca ulaşırken, geride kalan sürelerde yalnızca bekleyerek oyunu kontrol etti.
Topa sahip olmanın her şey olmadığını bu maçta bir kez daha gördük, önemli olan o topla sizin neler yapabildiğiniz...
Teknik ve taktiksel düzlemde bir varlık gösteremeyen Bursaspor’da her geçen dakika, tribünlerdeki gerilimlerin sahaya yansımasıyla da kopukluk başladı.
Oyuncu iletişimi diye bir şeyden bahsedemez olduk ki, art arda gelen top kayıpları ve beraberindeki isyankarsızlık da, motivasyonların ne denli düştüğünü gösteriyor.
Adeta beyaz bayrak çekildi...
Aynı zamanda oyuncuların da fiziksel güçlerine dair zannederim artık fikrimiz olabilir zira 7 hafta geride kaldı!

TAKIMIN MÜCADELEYİ 90 DAKİKAYA YAYACAK GÜCÜ YOK

‘Bu takım kampta ne yaptı’ sorusu akıllara hemen geliyor fakat, pek çok oyuncunun da takıma sezon başında geldiğini, bazı oyuncuların sadece birkaç antrenman sonrası kendini maçta bulduğunu da unutmamak gerek.
Demek ki, ne teknik heyet düzeyinde, ne de oyuncuların bireysel çalışmalarında yol kat edilememiş ki, takımın mücadeleyi 90 dakikaya yayabilecek gücü bulunmuyor.
Bu da ister istemez yorgunluk ile motivasyonsuzluğun da etkisiyle hataları, oyundan kopmayı, iletişimsizliği beraberinde getiriyor.
Bursaspor’un lig konumunu özetleyen bir süreç.

OYUNCULAR NEREDE OYNADIKLARININ FARKINA VARMALI

Yeniden inanç konusuna gelecek olursak; tüm bu etkenlerin etrafında ne yazık ki kaos iklimi yeniden Bursaspor hakim olmaya başladı.
Bu süreçten çıkaracak olan da yine inançtır fakat, artık takımın da ortaya bir şeyler koyması gerekir.
Şayet kağıt üzerinde ligin en değerli takımı ise Bursaspor, oyuncuların da o yeteneklerini sergilemeleri gerekiyor.
Geçtiğimiz sezon dahi bazı isimlerin yıldızını parlattıkları ve takımı ipten aldıkları anlara şahitlik etmiştik, şimdi bunun daha iyi olması gerekmez mi?
Oyuncuların, nerede oynadığının farkında olması gerekir.
Dileriz saha içerisinde, BAY geçilen haftanın ve milli aranın ardından bir çözüm odağı oluşur ve o motivasyon da yeniden camiadaki inancı tetikler.