Bursaspor yarını planlamak zorunda

Transfer engeli kaldırılamazken; aynı zamanda içerisinde bulunan süreç yeni sorunlar doğurdu.
Serdar Özkan yaptığı paylaşım ile birlikte şunları kaydetti;
“Birkaç gün önce transfer görüşmesi yapabileceğim bana söylendikten sonra ne kadar istemesem de birkaç takımla görüşmem oldu ve iki gün önce bir takımla anlaştım... Fakat Bursaspor’la yaptığım görüşmelerde bir yere varamadık. Eğer öncelik kulüplerin menfaatleri ise ben herkesten çok düşündüm bu kulübün menfaatlerini!!! Bazen şaşırıyorum gerçekten, konunun buralara gelmesine ve her şeyi içimde yaşıyor, tutuyorum ve susuyorum. Uzun lafın kısası yeni bir süreç başlıyor. Bu zamanda yanımda olan, bana her zaman destek veren yada başka düşüncede olan bütün taraftarımıza teşekkür ediyorum. Saygılar.”

15 EKİM’E KADAR 24 MİLYON LİRA GEREKLİ

Yanı sıra, Sedat Dursun’un da transferi gerçekleşmezken bir de işin -3 puan boyutu var.
15 Ekim’e kadar ertelenen cezaya ilişkin 24 milyon lira gerekiyor.
Olan oldu diyerek, mecburen bundan sonrasına bakılacak.
Saha içerisinde, emekle kazanılan 3 puan cezasının geçtiğimiz yıl ne denli etkiler gösterdiğini görmüştük.
Maalesef, bu durum camia içerisinde haftalar boyunca dile getirilmesi ve akılların burada kalmasıyla nice 3 puanlar da cezaya gündemi içerisinde kayıp gitti.
Bu sezon adına, böyle bir durumun yaşanmaması ve her şeyden önce, saha içerisindeki emeklerin karşılığı için bu ceza ile Bursaspor’un karşılaşmaması gerekiyor.

PUAN CEZASIYLA İŞLER SARPA SARACAK

Transfer engeline gelince;
Açıkçası, Bursaspor’un mevcut ekonomik şartlarda bu engeli kaldıracağına dair ihtimal oldukça azdı.
Göreve gelen mevcut yönetim, kendi bakış açılarından bir takım gerekçeler sürerek ilk andan itibaren bu durumu camiaya hazırladı.
Yönetim anlayışına ilişkin, gerek bugün gerekse geçmiş dönemlerde öylesine işlemez bir çarkın zinciri oldu ki Bursaspor, her geçen gün daha da kötüye gitti.
Şayet, puan cezası da gelirse işler tamamen sarpa saracak.

ŞAMPİYONLUK SÖYLEMLERİ BİR SÜRE SÜKUNETTE KALMALI

Biz yine, umut ışığını kenarda tutalım. Mevcut kadro düzeni, kısa ve orta vadede takımın mecburiyetten sarılacağı oyunculardan oluşuyor.
Aslında Bursaspor gibi altyapısıyla ön planda olan büyük bir camiadan bahsederken, bu durumun mecburiyet değil tercih olması gerekirdi, maalesef ne geçmiş dönemlerde, ne de bugün böyle bir şey gerçekleşti.
Bir şekilde sezona başlandı, takım mücadele etmeye başladı.
Bazı oyuncular da kapasitelerini zorladı, kiminin nefesi, kiminin yeteneği yeterli olmadı.
Şu saatten sonra ‘şampiyonluk’ üzerine kurulacak hayaller, bir takım beylik lafları, yerini biraz sükunete bırakmalı.

‘ŞAMPİYON TAKIM’ ÖZ GÜVENİNDEN UZAKLAŞILMALI

Bursaspor’un ‘şampiyon takım’ öz güveninden, hatta bazı zamanlardaki kibrinden uzaklaşması, öze dönüş sürecinin başlangıcıyla birlikte geleceğin takımını hazırlaması gerekiyor.
Elbette ki yarışmacı kimlik, bu kulübün DNA’sında var.
Mutlaktır ki, geleceğin takımını kurarken bu sezon da boş geçilmeyecek, mücadele son tere kadar verilecektir.
Ancak; Bursaspor’un, yaşanan bu zorluğu ve sıkıntıları birer fırsata çevirmesi de yine kendi elinde.
Şayet, özellikle genç oyunculara güven aşılanır, fiziksel ve teknik kapasiteleri ilerleyen maçlarla birlikte daha üst bir seviyeye çekilirse, önümüzdeki dönemlerde elde edilecek başarılarda herkesin aklında, ilk tohumların bugünlerde atıldığı kalacaktır.

ÖNCE OYUNCULARIN HUZURU SAĞLANMALI

Mevcut ekonomik yapı, maaş ödemeleri, borçlar etrafında oyuncuların huzuru ve mutluluğunun sağlanması ciddi oranda zor ancak yöneticiler bunu gerçekleştirmek için bu göreve talip oldu.
Dolayısıyla; öncelik olarak oyuncuların huzurlu bir ortamda olduklarının bilinci sağlanmalı, ardından performans beklenilmeli...
Zira Bursaspor, nice yeteneklerini bu huzursuzluktan dolayı kaybetti.
Bursaspor’un artık kendi kabuğuna çekilip durgun sulara ihtiyacı var.