Paylaş

KURUMSAL HAYATIN İLK YILLARI
- Beyaz yakalı hayatında çok başarılı bir kariyer hayatın olmuş, nasıl başladın?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Üniversiteden mezun olunca ilk durağım Unilever oldu. Önceden staj yaptığım için büyük umutlarla girdim. Açıkçası “Buradan emekli olurum” diye düşünüyordum. İlk yıllarda hepimizin hayal ettiği o güvenli kariyer yolunu arıyordum. Fakat daha bir yıl dolmadan telefonum çaldı. Bir headhunter arıyordu ve Coca-Cola Company Orta Asya için pazarlama ekibi kuruyordu. İlk başta inanmadım; “Bu kadar junior birini neden arasınlar” dedim. Ama teklif gerçekti. Coca-Cola, pazarlama alanında bir hayaldi. Normalde yeni mezunları hiç almıyorlardı. Bir yıllık tecrübeyle kabul edilmek büyük bir fırsattı. Böylece hayatımı değiştiren yeni bir yola çıktım.
COCA-COLA DÖNEMİ: HAYALİN GERÇEĞE DÖNÜŞMESİ
- Çok genç yaşta başarılı olmuşsun. Coca-Cola’daki kariyer yolculuğun nasıldı?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Coca-Cola’da tam 12 yıl kaldım. Orta Asya, Avrasya, Türkiye… 50’den fazla ülkeyi kapsayan projelerde yer aldım. Stratejiden sorumlu pazarlama direktörlüğüne kadar yükseldim. Çok değerli yöneticilerle çalıştım, global ekiplerin bir parçası oldum. 34 yaşına geldiğimde hayalim olan “Türkiye Pazarlama Direktörü” oldum. Türkiye, şirket için ilk 10 pazar arasında sayılıyordu. Bu, benim için büyük bir onurdu. Ancak beklentilerimle karşılaştığım gerçek farklıydı. 2008’de kriz patladı, üst yönetim değişti. Pazarlama müdürü pozisyonu dokuz ay boyunca boş kaldı. Ben hem kendi işimi hem de o işi yürütmek zorunda kaldım. Geceleri BlackBerry’den gelen mesajlara anında cevap vermek zorundaydım. Cevaplamayınca kötü hissediyordum. Sürekli seyahat, sürekli baskı… Adeta insanüstü bir tempo.
SAĞLIK KRİZİ: BEDELİN AĞIRLAŞMASI
- Çok yüksek bir tempo, eminim özel hayat diye bir şey kalmamıştır… Bu tempo seni nasıl etkiledi?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Zaten yıllardır bel fıtığıyla yaşıyordum. Kriz dönemi bardağı taşırdı. Doktorum “Ayağında güç kaybı var, iki gün içinde ameliyat olmalısın” dedi. 34 yaşındaydım, doğum günüme birkaç ay vardı. Ameliyat oldum ama toparlanmam çok zor oldu. 15 günde işe dönmem beklenirken 6 ay sürdü. Fizik tedavi, yüzme, psikoterapi… O süreçte anladım ki bu sadece fiziksel bir mesele değildi. Asıl sorun değerlerimdi: Benim için sağlık ve aile çok önemliydi ama şirket için tek ölçüt başarıydı. Döndüğümde performans görüşmesine çağrıldım. Yeni genel müdür, “Seninle aynı fikirde değiliz, istersen global role git” dedi. Oysa uçağa bile binemeyecek durumdaydım. O gün dedim ki: “Paket verin, ben gidiyorum.” Kurumsal hayatla vedam böyle oldu.
KOÇLUK VE KİŞİSEL DÖNÜŞÜM
- Aslında belki de bu kadar ağır bir çalışma hayatı senin iş hayatına bambaşka bir perspektiften bakmanı sağlamıştır. Koçluk fikri nasıl oluştu?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: O dönemde zaten koçluk alıyordum. Eğitimlere katıldım, “Ben bunu yapabilir miyim?” diye kendime sordum. Yapamasaydım bile kişisel gelişimime katkı olurdu. Çok güzel teklifler geldi, ama reddettim. Hatta naz yaptığımı sananlar oldu. “Daha çok para istiyor” diye düşündüler. Oysa ben çok netti: Gerekirse Kaş’ta İngilizce öğretmenliği yapardım ama kurumsala dönmezdim. Bu karar hayatımda büyük bir dönüşüm başlattı. 39 yaşında eşimle tanıştım, 41’de evlendim, 42,5 yaşında anne oldum. Uzun süre eksik bir şey hissediyordum, aile kurmak o dengeyi sağladı.

KADIN LİDERLİĞİ VE CAM TAVAN
- Ülkemizde ve dünyada cam tavan gerçeği halen daha aşılmış değil. Kadın liderliği konusunda gözlemlerin neler?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Yıllar önce örgütsel psikoloji masterı yaptım, bitirme projem kadın liderliği üzerineydi. 30 yıl önce yaşadıklarımın benzerlerini kadınlar bugün hâlâ yaşıyor: ücret farkları, annelik döneminde destek eksikliği, görünmez önyargılar… Ama araştırmalar net: Kadınların üst yönetimde olduğu şirketler hem daha kârlı hem daha inovatif. Kültürel çeşitlilik ve kapsayıcılık da artıyor. Pandemide kadın liderlerin yönettiği ülkelerin ölüm oranı ve bulaşma hızı çok daha düşük çıktı. Çünkü kadınların empati, kriz yönetimi, çoklu görev becerileri çok güçlü. Kadın liderliği sadece kadınların değil, toplumun ve şirketlerin meselesi. Erkeklerin müttefikliği çok önemli. Şirketler de kadın temsilini %50’nin altına düşürmemeli.
LİDERLİK ALGISI
- Günümüz liderlerinin en büyük yanılgısı nedir?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: “Her şeyi ben bilmeliyim.” Bu bakış açısı hem delege etmeyi hem empatiyi engelliyor. Lider tek başına var olamaz; takım olmadan liderlik olmaz.
- Peki suistimal eden ekiplere, çalışanlara ne demeli?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Burada kritik olan prensiplerin uygulanmasıdır. Liderin değerleriyle şirketin değerleri örtüşmezse sorun çıkar. En küçük ihmal bile güven kaybettirir. Mesela bir fabrikanın teknik direktörü, güvenlik kilidini unuttuğunda astına “Benimkini kullan” demek yerine “Git kendi kilidini al” dedi. Bu küçük bir tercih ama ekip için çok büyük bir mesaj: “Değerlerden ödün yok.”

DÖNÜŞÜMÜN ZOR YANI: BAŞLAMAK
- İnsan dönüşümünde en zor aşama nedir?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Başlamak. Farkındalık olmadan dönüşüm olmaz. Ama farkındalık da yetmez; niyet ve aksiyon gerekir. İzmit’ten 11 yaşımda ayrılıp, kazandığım Robert Kolej’de yatılı okumam bana bunu öğretti. İlk üç ay ailemden uzak kalmaya alışamadım, çok zorlandım. Ama orada öğrendiğim şey şuydu: Düştüğünde kalkabilirsin. Sorgulamayı ve öğrenmeyi hayatımın parçası yaptım.
- Hep merak etmişimdir. Lider doğulur mu, olunur mu?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Bence ikisi de. Doğuştan liderler çok nadir çıkar, ama çoğunluk için liderlik öğrenilebilir. İletişim, ikna, karar alma, empati… Bunların hepsi geliştirilebilir.
KARİZMANIN FORMÜLÜ
- Peki karizmanın formüle var mı?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Karizmayı da böyle görüyorum. Doğuştan gelen bir ışık olabilir ama dört düzeyde çalışılabilir:
1. Kişisel liderlik: özgüven, otantiklik.
2. İlişki liderliği: empati, duyguları yönetmek.
3. Takım liderliği: ilham vermek, ortak hedef yaratmak.
4. Vizyoner liderlik: büyük kitlelere gelecekle ilgili resim çizebilmek.
Bunların hepsi geliştirilebilir.
BAŞARI VE MUTLULUK
- Başarıyı merkeze alanların genelinde doyumsuzluk görüyorum. Bu durum mutluluğu gölgeleyebilir mi?
DUYGU ALPTEKİN GÜRSU: Başarıyı sadece para ve unvanla tanımlarsanız evet. Benim hayatımda da öyleydi: işte çok başarılıydım, gazetelere çıkıyordum ama özel hayatım yoktu. Kendime bakamıyor, aileme vakit ayıramıyordum. Bugün başarıyı “hayat başarısı” olarak tanımlıyorum: iş, aile, sağlık, sosyal ilişkiler ve kendinle ilişki. Denge olmadan doyum olmuyor. Mutluluk anlarla ilgilidir ama doyum kalıcıdır. İşte gerçek başarı bu dengeyi yakalamak.
SOHBETTEN İZLENİMLERİM
- Çok hoş bir hanım, ses tonu, konuya hakimiyeti mükemmel.
- Röportaj sırasında 9 yaşındaki oğlu aradı. O kadar güzel diyalogları var ki, demek ki hem kariyer hem annelik gayet iyi yürütülebiliyor.
- Kurumsaldan koçluğa uzanan bu hikaye bana şunu gösterdi:
- Başarı, sadece kariyer basamaklarını çıkmak değil; kendi değerlerinle uyumlu, dengeli ve anlamlı bir hayat kurmaktır.
- Liderlik öğrenilebilir, kadınların liderliği güçlendikçe şirketler de toplum da kazanır.
- Ve en önemlisi, insan kendi dönüşümünün sorumluluğunu aldığında hem işte hem hayatta gerçek anlamda lider olur.

İKİLİ SEÇENEKLERDEN BİRİNİ SEÇİN
- Yürüyüş-Koşu: Yürüyüş
- Sıkılmak-Sabretmek: Sabretmek
- Susmak-Konuşmak: Konuşmak
- Dans Etmek-Oturmak: Dans Etmek
- Klasik-Modern: Modern
- Dobra-Politik: Dobra
- Samimi-Mesafeli: Samimi
- Uykucu-Uykusuz: Uykucu
- Sakin-Heyecanlı: Heyecanlı
- Kitap-Dergi: Kitap
- Doğa-Konfor: Konfor
- Kedi-Köpek: Köpek
- Güneş-Yağmur: Güneş
- Çay-Kahve: Kahve
- Et-Ot: Et
- Disiplinli-Rahat: Disiplinli
- Unutur-Affetmez: Affetmez
- Tatlı-Tuzlu: Tatlı
- Çin Yemeği-İtalyan Yemeği: Çin Yemeği
- Şarap-Rakı: Rakı
- Esprili-Ciddi: Esprili
KİMLİK
- Burcu: Aslan
- Okuduğu okullar: Robert Koleji, Boğaziçi Üniversites B.A., Bilgi Üniversitesi M.A
- Bekar-aile: Evli, 9 yaşında oğlu var.
- İlgi alanları: Basketbol, yoga, seyahat, tiyatro, şarkı söylemek kitap okumak.
YÜZDE YÜZ
- Senin için yüzde yüz tek gerçeklik nedir?: Beden iyi ise yaşam var.
- Yüzde yüz olmak istediğin yer neresi?: Şimdi ve burada.
- Yüzde yüz güvendiğin kişi?: Kendim.
- Yüzde yüz bilmek istediğin şey? (kimsenin bilmediği ve senin öğrenmek istediğin bir şey): Paralel evren var mı?
KİMSİN?
- Kimin beyninde olmak isterdin?-düşüncelerini merak ettiğin-: Meryl Streep.
- Kimin gözleriyle dünyayı görüp, algılamak isterdin?: Ressam ya da heykeltraş.
- Bir ‘lider’ olsan hangisi olurdun?: Trendleri belirleyen bir şarkıcı olmak isterdim: Madonna
NOKTALI YERLERİ DOLDUR
- ….. çok iyi yaparım: Taklit
- ….. hiç beceremem: Tamir işleri
- Çevrem beni ….. biri olarak tanımlar: Tutkulu
- Az kişi bilir ben ….. biriyim: Çok duygusal ve kırılgan
MANEVİ ANLAMDA YAŞAMDAN
- Kazandıklarım: Şükretmeyi öğrenmek, sağlık, ailenin önemi, azimli olmanın ve ne istediğini bilmenin önemi.
- Yatırımlarım: Kendim ve ailem.
SANA DAİR KISA KISA
- 30 yıl önceki haline döndün, ona ne öğüt verirdin?: Yaşa
- Hayat motton varsa nedir?: İf there’s a will, there’s a way (Kararlı isen mutlaka bir yol vardır)
İYİ Kİ…
- İyi ki yapmışım: İyi ki yatılı okuldan 3 ay sonra dönmedim; kurumsal hayattan hayallerimi gerçekleştirmek için ayrılmadım ve koçluk yolculuğum.
- İyi ki kabul etmişim: Eşimle yemeğe çıkmayı...
- İyi ki başladım: Koçluk yolculuğum.
Fotoğraflar: Aykut Uslutekin
Paylaş