Paylaş
Hatta ülkenin pek çok yerinde yaya geçitleri, trafik levhaları kırmızıya boyanarak İngiliz bayrağı şekline büründü.
Bayram değil, seyran değil. Milli maç coşkusu değil. Peki Britanyalılar neyi kutluyor?
Aslında bir kutlama söz konusu değil. Aksine sokaklarda öfkeli bir protesto havası esiyor.
Mesele tanıdık: Ülkeye gelen sığınmacılar.
Birleşik Krallık ekonomisi Brexit ve pandemiden bu yana iyi gitmiyor.
Bizim kadar sert olmasa da enflasyonla yaşamaya alışkın olmayan İngiliz halkı için bu yeni, çileli bir mücadele demek.
Halkın kayda değer bir kısmı ekonomik sorunlardan siyasetçilerle birlikte yabancıları sorumlu tutuyor. Ve bayraklar sandıklardan bunun için çıkıyor.
Geçenlerde kendini tepeden tırnağa Britanya bayrağı şeklinde boyamış 40’lı yaşlarda bir adam sokak söyleşinde şöyle diyordu: “İşsizim çünkü yabancılar bütün işleri aldılar.” Muhabirin “Ne iş yapıyordunuz, hangi vasıflara sahipsiniz” sorusuna da cevabı hazırdı: “Herhangi bir vasfa sahip değilim, bütün vasıfları yabancılara verdiler.”

MÜLTECİ OTELLERİ KRİZİ
Sallanan bayraklarda işin ekonomik boyutu kadar suç ve dezenformasyon boyutu da etkili.
Son 5 yıldır ülkeye kaçak yollarla gelen sığınmacıları barındırmak üzere İngiliz hükümeti farklı yerlerdeki otellerle anlaşıyor. Bu otellerin çoğu artık eskisi gibi müşteri çekemeyen tarihi sayılabilecek yerler.
Hükümet yasal sığınma bekleyenleri geçici olarak bu otellere yerleştiriyor. Tahmin ettiğiniz gibi bu otellerin bulunduğu bazı kasabalarda durum tepki çekiyor.
Temmuz ayında Londra’nın kuzey doğusundaki Epping kasabasında sığınmacıların kaldığı bir otelde bir sığınmacının küçük bir çocuğu taciz ettiği iddiası, ülke çapındaki protestoların ateşleyicisi oldu.
Sığınmacı tutuklandı. Ama protestolar durmadı. Aşırı sağ siyasi akımlar “bayrağını kapan otele koşsun” çağrısı yapınca işler biraz çığırından çıktı.
Polis oteli korumaya çalışırken öfkeli kalabalık “sığınmacıları dışarı salın, hesaplaşalım” diye bağırıyordu.
Epping yerel yönetimi otelin boşaltılması için mahkemeye başvurdu. Mahkeme geçtiğimiz günlerde otelin boşaltılmasına hükmetti. Bu karar tam bir kaosa neden oldu.

VE AŞIRI SAĞ SAHADA
Siyasi boşluğu sokakta doldurmaya hevesli aşırı sağcı Nigel Farage ve iktidara yürüyen Birleşik Krallık Reform Partisi, ‘vatansever’ Britanyalıları bayrağını alıp ülke çapında “Bütün sığınmacı otellerinin kapanması için harekete geçmeye” davet etti.
Britanya’nın farklı yerlerindeki 200’ü aşkın otelde 32 bin sığınmacı bulunuyor. Birkaç haftadır bu otellerin bulunduğu kasabalarda, şehirlerde dozu giderek artan göçmen karşıtı gösteriler yapılıyor.
Ancak belirtmek gerekir ki buna karşı hatırı sayılır bir kalabalık da “ırkçılık karşıtı” gösteriler düzenleyerek protestocuları protesto ediyor.
Son anketlere göre halkın yüzde 71’i hükümetin sığınmacılar politikasını yönetemediğini düşünüyor.
Bu konuda sesi en gür çıkan Farage’ın çözüm önerisi net: “Otelleri kapatıp hepsini tutuklatacağız ve ülkelerine yollayacağız.”
Farage, sığınmacılara yönelik “uluslararası anlaşmaları çöpe atalım, kendi yolumuza bakalım” diyor.
Şimdi onun liderliğinde Britanya aşırı sağı bayraklarını sevinçle değil, öfkeyle yeni düşmanlarının üzerine sallıyor.
Belki de Britanya siyasetinin geleceğini belirleyecek bir öfke kazanı kaynıyor.
KİM’İN GÖZYAŞLARI
UKRAYNA - Rusya savaşının karmaşık yapısını anlamak için Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un gözü yaşlı fotoğrafına bakmak yeterli.
Kim, birkaç gün önce Ukrayna cephesinde Rusya saflarında savaşan askerler için bir tören düzenledi.
Cepheden dönen bir askere madalyasını takdim eden Kim’in gözyaşları çok konuşuldu. Bazılarına göre bu Kuzey Kore liderinin insani yönünü gösteren bir halkla ilişkiler çalışması.
Ancak Kuzey Kore bu törenle birlikte tarihinde ilk kez yabancı bir cephede askerlerinin öldüğünü kabul etti. Tören salonuna 101 askerin fotoğrafı konulmuştu. Kuzey Kore ölen askerlerin resmi sayısını açıklamadı.
Güney Kore istihbaratı ise cepheye giden 10 bini aşkın Kuzey Kore askerinden 600’ünün yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Rakam ne olursa olsun, ortada iki önemli sonuç var:
- Rusya - Ukrayna savaşı Atlantik’ten Pasifik’e çok geniş bir coğrafyayı bilfiil içine çekmiş durumda.
- Kuzey Kore’nin Rusya’ya en zorlu zamanında küçümsenemeyecek bu askeri yardımı doğu eksenin geleceğinde önemli ve belirleyici olacak.

KAYIP RUS YÜZÜCÜ VE ŞAMANDIRA
BOĞAZİÇİ yüzme yarışları benim gibi yüzme severler için hep özel rotalar arasında olmuştur. Son yirmi yılda bu rotayı defalarca keyifle yüzdüm.

Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) düzenlediği bu yarış son dönemde dev bir turizm organizasyonuna dönüştü. Elbette ülke tanıtımı için bu çok güzel bir gelişme.
Ancak organizasyonun yeni yapısı dört mevsim yarış yarış dolaşan açık deniz yüzücülerini memnun etmiyor. Katılım ücretinden katılımcı sayısına kadar pek çok teknik konuda eleştiri var.
Bunun yanında yarışçıların güvenliği apayrı bir konu. Doğa sporlarının çoğunda olduğu gibi açık su yarışlarında can güvenliğini yüzde yüz sağlamak pek mümkün değil. Zaten her yüzücü bunu kabul ederek yarışa girer.
Kaybolan Rus yüzücü Nikolai Svechnikov’un 30 yaşında bir profesyonel antrenör olduğu açıklandı.
Boğaz, farklı akıntıları, farklı sıcaklık dereceleriyle zor bir rota. Ama profesyonel bir yüzücü kalp krizi ya da hipotermi gibi ani gelişen bir durum haricinde bir şekilde suyun üzerinde kalıp yardım almayı başarır.

Bu fotoğraf 2010 yılından... Ön çapraz bağ ameliyatından 2.5 ay sonra 6 km’lik parkuru yüzerek kendi çapımda bir zafer kazanmıştım
Çok kez yüzdüğüm bu rotada iki güvenlik sorunu olduğunu düşünüyorum:
- Birincisi, Kuruçeşme’deki finiş öncesinde akıntıya kapılıp Marmara’ya doğru sürüklenenler açısından tedbirler artırılabilir.
- İkincisi, çoğu uluslararası yarışta gördüğümüz yüzücü şamandırası kullanma zorunluluğu getirilebilir. Basit ama hayat kurtaran bu tedbir uygulanırsa böyle zor durumlarla karşılaşmayabiliriz sanırım.

Nikolai Svechnikov
Paylaş