Şimdi İstanbul zamanı

İstanbul Modern çok kısa bir aradan sonra Beyoğlu’ndaki yeni yerine taşınmış durumda.

İKSV’nin 46. İstanbul Müzik Festivali “Aile Bağları” temasıyla başladı.

Ünlü ve yıldızları parlamakta olan klasik müzik sanatçıları, orkestralar şehrimizde.

Feltivalin açılış konserinde, Borusan Orkestrası eşliğinde dinlediğimiz Güney Koreli piyanist Yekwon Sunwoo bunlardın biri.

Eğitim ve refah seviyesi olarak sürekli önümüze model olarak gelen Güney Kore’nin, klasik müzikte Japonya ve Çin’i geçmekte olduğu söyleniyor bu arada.

Haziran ayının sonunda yine İKSV’nin kanatları altında İstanbul Caz Festivali geliyor.

Her iki festivalin etkinlikleri şehrin dört bir yanında, bildiğimiz ya da bambaşka ortamlarda yeniden keşfedeceğimiz yerlerde.

Kapalıçarşı’da,�Sirkeci Garı’nda,�parklarda, müze ve konsolosluk bahçelerinde.

Keşfetmek demişken İstanbul ile ilgili bir keşif de İstanbul Modern’in geçtiğimiz hafta açılışını yaptığı geçici mek^anıyla ilgili.

İstanbul Modern’in, İtalyan mimar Renzo Piano’nun tasarlayacağı Karaköy’deki yeni binasına taşınıncaya kadar üç yıllık bir süre zarfında hizmet vereceği mek^an Union Française binası olarak biliniyor.

İSTANBUL’A DAMGASINI VURAN MİMAR
Bina Fransız asıllı levanten mimar Alexander Vallaury tarafından 1896 yılında yapılmış.

Vallaury bu tarihten üç yıl önce 1893 yılında Pera Palas’ı da tasarlamış olan mimar.

Pera Palas ile Union Française binası birbirlerine çok yakın.

İstanbul’un en önemli 17 binası Vallaury’nin elinden çıkmış.

Arkeoloji Müzesi, Bankalar Caddesi’ndeki Merkez Bankası, son İstanbul Bienali sırasında Ömer Koç Koleksiyonu eserlerinin sergilendiği Bağlarbaşı’ndaki Abdülmecid Efendi Köşkü,

Europa Nostra’nın Avrupa’da tehlike altındaki kültürel miras listesine aldığı Büyükada’daki Rum Yetimhanesi bunların arasında.

Alexander Vallaury’nin İstanbul’a bıraktığı şahane binalar arasında yalılar da var, camiler de.

19. yüzyıl sonunda İstanbul’un toplumsal hayatında önemli bir yer tutan Fransız kolonisi için inşa edilmiş olan Union Française Binası Orjin Grup tarafından restore edilmiş.

İstanbul Modern binayı Orjin Grup’tan kiralamış.

HER ŞEY BU BİNADA DA VAR
İstanbul Modern, Oya ve Bülent Eczacıbaşı’nın ev sahipliğindeki açılış gecesi müthiş bir kalabalıkta gezme fırsatını bulduğum 6 katlı Union Française binasına Karaköy’deki antrepo binasında olan her şeyi sığdırmayı başarmış.

Girişte sinema salonu, hediyelik mağaza, kafe, sergi salonları,  fotograf galerisi, çocuklara eğitim atölyeleri ve kütüphane.

Açılışın sürprizi ise çağımızın önemli heykel sanatçısı Anthony Cragg’in “İnsan Doğası” sergisi.

Tony Cragg

11 Kasım tarihine kadar gezebileceğiniz serginin kurotörü İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu, sponsoru ise önemli bir sanat koleksiyonuna sahip Ferko.

Çalıkoğlu, Cragg’in 1980 yılından yana eserlerini kronolojik bir bütünlükle biraya getirmiş.

Serginin açılışı için İstanbul’a gelen Cragg’in eserleri arasında bir tanesi beni müthiş etkiledi.

Eserin beni neden etkilediğini buraya bırakacağım görselden anlayacaksınız ama yine de küçük bir açıklama yapayım.

Sanatçının modern bir totemi andıran eseri birkaç gün önce Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde gördüğüm 12 bin yıllık bir Göbeklitepe  buluntusunu andırıyordu.

Solda Tony Cragg'in totemi, sağda Göbeklitepe'nin 12 bin yıllık totemi

Demek ki Cragg’in sergisine adını verdiği “İnsan Doğası” esasında 12 bin yıldan beri aynı şeyleri hayal ediyor, aynı şeyleri tasarlıyor.

İstanbul Modern’i ilk fırsatta ziyaret edin.

Hem Vallaury’nin bu binasını görün, hem Cragg’in ve Olafur  Eliasson’dan Taner Ceylan’a, Hüsamettin Koçan’dan Tracey Emin’e geniş bir sanatçı yelpazesini içeren “Şimdinin Peşinde” Sergilerini gezin.

İstanbul Modern’in Fotograf Galerisi’nde ise Ali Alışır, Ani Çelik Arevyan, Orhan Cem Çetin, Murat Germen, Şahin Kaygun ve Boris Mikhailov’un fotoğrafları var.