İklim değişikliği: Ne varsa kadınlarda var

AVRUPA Birliği Komisyonu’nun yeni başkanı Almanya eski Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, iki yıl önce Davos’ta dinlediğim ve “yeni nesil parlak Avrupalı politikacı” olarak not aldığım bir isim.

Haberin Devamı

Von der Leyen Komisyon Başkanlığı’na seçilmeden birkaç saat önce yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin ve çevrenin Avrupa gündeminin en önemli konusu olacağını söylüyor.

Avrupa’nın 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını yüzde 40 azaltma hedefinde çıtayı yükseltiyor.

2030 yılında 1990 yılına göre yüzde 50’lik bir düşüş hedefleneceğini vurguluyor.

Avrupa Birliği’nin, önümüzdeki uluslararası iklim müzakerelerinde liderliği ele alacağını ve zengin ülkeleri 2021’ye kadar hedef büyütmeleri için teşvik edeceğini belirtiyor.

Görevdeki ilk 100 gününde “Avrupa için Yeşil Mutabakat” ilan edeceğini açıklıyor.

Söz konusu “Yeşil Mutabakat”ta, Avrupa’nın 2050 yılına kadar dünyadaki ilk “karbon nötr kıtası” olmasını hedefleyen bir yasanın olacağını söylüyor.

Haberin Devamı

“Avrupa’nın yeryüzündeki ilk karbon nötr kıtası olmasını istiyorum” diyor. 

İklim değişikliği: Ne varsa kadınlarda var
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen

İKLİM İÇİN 1 TRİLYON EURO

Bu arada küçük bir parantez açıyorum.

“Yeşil Mutabakat” önerisini daha önce, kongre üyesi Alexandria Ocasio-Cortez’in başını çektiği bir grup Amerikalı politikacı ortaya atmıştı.

Tam adıyla “Yeni Yeşil Mutabakat”, iklim değişikliği mücadelesinin, eşitsizlikle mücadeleyle birlikte ele alınmasını temel alıyor.

ABD’nin 10 yıl içerisinde karbon nötr olmasını talep ediyor.

Amerikalı Cumhuriyetçiler söz konusu öneriyi sosyalist bir manifesto olarak tanımlamıştı.

Von der Leyen’e dönersem, aynı konuşmasında, önümüzdeki 10 yıl içerisinde iklim için 1 trilyon euro tutarında bir yatırım yapılmasını ve Avrupa Yatırım Bankası’nın bir bölümünün bir iklim bankasına dönüştürülmesini öneriyor.

Avrupa Komisyonu’nun yeni başkanı kuşkusuz iklim ile ilgili önerileriyle çıtayı hayli yukarıya koyuyor ve diğer AB üyelerinin desteğini alıp almayacağı sorusunu akla getiriyor.

Kadınların iklim değişikliğine daha duyarlı olduklarını Paris, Barselona gibi şehirlerin kadın belediye başkanları örneklerinden yola çıkarak daha önce dile getirmiştim.

İklim değişikliği: Ne varsa kadınlarda var
Güney Afrika’da iklim değişikliği mücadelesi için gösteri yapan kadınlar.

Haberin Devamı

İKLİM ADALETİ İÇİN KADIN LİDER DAYANIŞMASI

Bu duyarlılıkla ilgili başka bir örneği birkaç gün önce Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu kurucusu ve KAGİDER eski başkanlarından Gülseren Onanç aktardı.

“Değişim için Kadın Lider Dayanışması” olarak çeşitli ülkelerden bir araya gelen 34 kadın iklim adaletine ilişkin eylem planı sunan bir bildiriye imza atmış.

İmzacılar arasında, İrlanda eski Cumhurbaşkanı Mary Robinson, BM Kadın Biri Direktörü Phumzile Mlambo-Ngcuka, medyadan Pat Mitchell, Kadın için Küresel Fon CEO’su Musimbi Kanyoro gibi isimler var.

Türkiye’den Gülseren Onanç 34 kadın arasında.

Bildirinin başında Robinson iklim krizinin herkesin sorunu olduğuna dikkat çekerek, alanları ve uzmanlıkları ne olursa olsun kadınların ve kız çocuklarının iklim adaletine öncülük etmeleri çağrısında bulunuyor.

Haberin Devamı

Eşitlik, Adalet, Kadın Platformu’nun sitesinde söz konusu bildiriye imzalayabilirsiniz.

 

200 YIL ÖNCE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE İŞARET EDEN KADIN

Bu arada platformun bildiriyle ilgili haberinde, Time Dergisi’nden bir yazıya yer vermiş.

Yazıda büyük bir sürpriz var.

ABD’de tüm 200 yıl önce dünyaya gelen bilim insanı Eunice Newton Foote iklim biliminde ilk kadın.

Esas önemlisi, 1856 yılında, atmosferdeki karbon dioksit değişimlerinin dünyanın ısısını etkileyeceğini ortaya koyan bir deney gerçekleştirmiş.

Bir hava pompası, iki adet cam silindir ve dört termometre ile sera gazının etkilerini ölçmüş.

Foote’un bu deneyle ilgili makalesi yine 1856 yılında “Bilimin Gelişmesi için Amerikan Birliği”nin toplantısında sunulmuş.

Haberin Devamı

Makalesi bir erkek tarafından okunmuş.

Foote’un bu çalışmasından 3 yıl sonra İrlandalı fizikçi John Tyndall, iklim bilimine temel alınan benzer bir çalışma gerçekleştirmiş.

Sera gazının etkilerini ilk ortaya koyan bilim insanı Foote karanlıkta kalırken, Tyndall öne çıkmış.

Yazarın Tüm Yazıları