Paylaş
“Ortaya çıktı” dedim ama aslında doğrusu, “yüzeye çıktı” yani “görünür oldu” olmalı. Çünkü ancak görünür olduğunda çok ciddi bir çevresel tehdit içinde olduğumuzu idrak edebiliyoruz. Oysa Prof. Dr. Mustafa Sarı, ekim ayı sonunda Erdek Körfezi’nde başlayıp, yaklaşık 45 gün içinde İzmit Körfezi’ne ulaşarak, güneyden kuzeye Marmara Denizi’ni örümcek ağı gibi saran bu tehdit için uyarıyor.
Balıkçılıktan turizme, Marmara Denizi ve Boğazlardaki canlı çeşitliliğine kadar her açıdan “Ekolojik felaket” olarak yorumlanan müsilaj konusunda Prof. Dr. Mustafa Sarı ile hem acilen yapılması gerekenleri konuştuk hem de “hasar” tespiti yaptık.
HEMEN ÖNLEM ALINMAZSA ZOR BİR YAZ OLACAK
Geçtiğimiz günlerde bir basın açıklaması yapmış, durumun vahametini anlatmıştı. Ama bu kez elimde ajanslardan geçen drone görüntüleri ile ben aradım, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı’yı. Zira havadan bakınca, gözle de görünür olunca, acil önlem alınmadığı takdirde, önümüzdeki yazın çok sıkıntılı geçeceği aşikâr. “Umarım yanılıyoruzdur ama maalesef doğru bir yorum bu” diyor, Prof. Dr. Sarı, ekliyor: “Son 2 haftadır, Mudanya kıyıları ile Marmara çevresindeki tüm liman içi, marina, barınak gibi kıyı yapılarının yüzeylerinde gözle görülür durumda. Ki henüz kış aylarındayız, bahar bile gelmedi, sular ısınmadı. Bu şartlarda yüzeye çıktıysa, gidişat hiç de iyi değil. Sular ısındığında, yaz geldiğinde zor günler bizi bekliyor demek bu. Doğa ile pazarlık olmaz. Tahminler şaşabilir. Ben de şaşmak istiyorum ama görünüşe göre yaz zor geçecek.”
45 GÜNDE YAYILDI
Peki ne kadar ilerlemiş durumda? Yanıtı şu: “23 Ekim’de Erdek Körfezi’nde başladı aslında, 6 Kasım gibi Marmara Adaları çevresi ve Tekirdağ kıyılarına, 13 Kasım’da da İstanbul Prens Adaları’na ulaştı, 20 Kasım’da Gemlik Körfezi, 5 Aralık’ta İzmit Körfezi’ne kadar vardı. Yani 45 gün gibi kısa zamanda, 5- 25 metre derinliğinde, tüm Marmara Denizi’ne yayıldı. Ekip arkadaşlarım, 23 Aralık’ta Çanakkale Boğazı çıkışında, Kumkale’de yüzeyden itibaren 8,5 metreye kadar müsilaj akışını ve 30 Aralık’ta ise Geyikli- Bozcaada feribotundan, 5-6 metre aşağıda, bulut şeklindeki müsilaj kümelerini görüntülediler. Şu an İzmit Körfezi ile Bozcaada ve Gökçeada’nın çevresinden Saros Körfezi’ne kadar tüm alan, örümcek ağı gibi müsilaj ile kaplı. Özellikle Saros Körfezi’nde denizin altında göz gözü görmüyor. 2021’de de aynı noktada müsilaj felaketi yaşamıştık ama o zaman müsilaj, Marmara Denizi’nden akıntılarla taşınmıştı ve yoğunluğu da böyle değildi. Şimdi yaşanansa hem daha yoğun hem de taşıma değil yeni oluşum.”
Çanakkale Boğazı’nda etkili olan müsilaj, denizin altından böyle görüntülendi.
3 MADDELİK ‘ACİL’ EYLEM PLANINA GEÇİLMELİ
Acilen yapılması gereken ilk 3 iş ne olmalı soruma ise “Önce kim haklı, kim haksız hatta Bolu’daki faciada olduğu gibi buralar kimin sorumluluk alanında gibi kısır tartışmaları ve bir suçlu aramayı bırakmalıyız. Bu hepimizin suçu, günahsız kimse yok” diyerek giriyor söze, şöyle sıralıyor:
1-“Bakanlık, belediyeler, özel sektör ve akademi acil bir araya gelmeli, hızlıca tedbir almalıyız. Yaz gelene kadar ileri bir biyolojik arıtma tesisi kurma şansımız elbette yok ancak daha önce kurulan ve düzgün çalışmayan birçok arıtma tesisi var, bunları çalışır hale getirebiliriz.
2-Sanayi kuruluşları ruhsat alırken, çevreyi kirletmeyeceklerini taahhüt etti. Ama denizlerimize, akarsularımıza zehir kusmaya devam ediyor bazıları. Kimsenin buna hakkı yok, denetlememiz şart! Bu denetimlerle hızlı şekilde kirlilik yükü hafifletilebilir.
3-Marmara Denizi’nin bireysel olarak sizlerin de yardımına ihtiyacı var. Nasıl mı? Daha az atık çıkararak. 1 litre daha az deterjan kullanır, 1 litre kullanılmış yağı lavabodan dökmezseniz
1 milyon litre deniz suyunu kurtarmış oluyoruz.
Yoksa tablo giderek kötüleşmekte. Müsilaj deniz yüzeyini kapladığında uyanıp, ‘Eyvah! Ne oldu denizlerimize?’, ‘Kim getirdi bu hale?’ diye sormak, paniklemek yerine, bakınız ekim ayından beri sinyallerini veriyor, biz de anlatıyoruz. Lütfen kulak verelim. 2021’de herkesin bir anda müsilaj meselesini konuşmaya başlaması ile Marmara Belediyeler Birliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ortak bir çalıştay düzenlemiş ve Marmara Deniz Eylem Planı hazırlanmıştı. Bu planda Bakanlık’tan belediyelere ve valiliklere kadar herkesin imzası var. Önce bilim insanı sonra da bir vatandaş olarak, denizlerimizi kurtarmak için, bu eylem planında imzası olanların yetkisini acilen kullanmasını talep ediyorum.”
Dalgalarla kıyı şeridini kaplayan müsilaj, kordon boyu ile feribot iskelesinde yoğun miktarda gözleniyor.
TUZAĞA DÜŞMEYİN
“Bir de küçük uyarım var. Müsilaj oluşunca, daha önce de yaşadık, hemen zihni sinir projeler ve birtakım kuruluşlar devreye giriyor, müsilajın denize atılacak bakteri/ kimyasal birtakım çözeltiler ya da denizin altına oksijen pompalayarak temizlenebileceğini iddia ediyorlar. Yok böyle bir şey! Müsilaj sonuçtur, nedenlerini ortadan kaldırmadıkça da bu sorun bitmez. Diğer her türlü öneri para tuzağıdır. Acilen kirlilik yükünü azaltmamız gerekmektedir.”
Paylaş