Aşıda pozitif ayrımcılık olabilir mi

Düşen vaka sayılarının Delta varyantına bağlı olarak yeniden artmaya başlaması ile Fransa restoran, bar, kafe, sinema, hastane, AVM gibi kamuya açık mekanlara girişte aşı ya da PCR testi zorunluluğu getirdi. 15 Eylül’den sonra sağlık çalışanlarına ise aşı zorunlu hale gelecek. Bilim Kurulu Türkiye için de benzer bir uygulama talep ediyor. Talep, kabine toplantısında tartışılacak ancak bazı hukukçular ve doktorlar ‘Zorunlu aşı’ uygulamasına kapı açtığı ve hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile duruma karşı. Yasal ve etik anlamda pozitif de olsa böyle bir ‘ayrımcılık’ mümkün mü? Sordum.

Haberin Devamı

YA AŞI YA DA PCR TESTİ ŞART

İnternet fenomeni Kukla Süreya’nın yaratıcısı Ülker Üner Paris’te yaşıyor. Fransa’da alınan ‘Aşı kartı’ kararı ile güvende hissedip hissetmediğini sordum. Üner, “Kesinlikle daha güvende hissediyorum. Kararın geniş kitlelerin sağlığı açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Aşı olmayanlar yüzünden hayatın kısıtlanmasını istemiyorum” diyor ve uygulamanın gece kulüplerinde çoktan başladığını anlatıyor: “Gece kulüpleri 9 Temmuz’da aşı ya da test zorunluluğu ile açıldılar. Ertesi gün 6 kişilik bir grup ile gittik. 3 kişi aşılıydık diğer 3 kişi değildi. Biz, QR kodlarımızı okutup- ki QR kod Türkiye’deki HES uygulaması gibi; kodu okutunca nerede, ne zaman aşı olduğunuz, hastalığı geçirip geçirmediğiniz bilgisi çıkıyor- içeri girdik. Aşısı olmayan 3 arkadaşımıza ‘Girecekseniz hızlı PCR testi yaptırmalısınız’ dendi, 15 dakikalık bir test yapıldı. Normalde Fransa’da aşı da test de ücretsiz. Ancak 1 ağustostan itibaren, psikolojik olarak aşıya zorlamak için, kafe, bar, tiyatro girişlerindeki PCR testleri 50 Euro olacak. Her girişte 50 Euro vermek istemeyecekleri için muhtemelen aşı olacaklar.”

Haberin Devamı

Aşıda pozitif ayrımcılık olabilir mi

KANUN İLE MÜMKÜN

Hukukçu, Dr. Rezan Epözdemir, “Aşı yaptırmayanlar mekanlara girmekten yasaklanabilir mi?” sorusuna anayasanın 17. maddesine atıfta bulunarak yanıt veriyor: “17. madde, ‘Tıbbi zorluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel, tıbbi deneylere tabii tutulamaz’ der. 13. madde ise ‘Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması hakkın özüne dokunmayacak, ölçülülük ilkesi ile demokratik toplum düzeninin gereklilerine uygun şekilde kanun ile sınırlanabilir’ diyor. Dolayısıyla, aşıyı zorunlu tutmak ve/veya aşı olmayanların bir yerlere girip çıkmasını engellemek kişinin seyahat özgürlüğü ve maddi, manevi vücut bütünlüğüne yönelik bir yaptırımdır. Genel düzenleme, idari tasarruf, yönetmelik veya tüzük ile böyle bir karar alınamaz. Kanunla yapılmak zorunda.”

Haberin Devamı

YAPTIRIM UYGULAYAMAZSINIZ

Anayasa hukukçusu, Prof. Dr. Süheyl Batum sorumu soru ile cevaplıyor: ‘Türkiye’de aşı zorunlu mu?’ Nereye varmak istediğine merak ile ‘Hayır’ diyorum, şöyle devam ediyor: “Zorunlu olmayan bir aşıyı yaptırmadığı gerekçesi ile kime, nasıl yasak uygulayacaksınız? Zorunlu tutulmayan bir şeye yaptırım uygulanmaz. Hukuk herkese lazım. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’yla ‘zorunlu’ kılınabileceğini- ki sokağa çıkma yasakları 17 ve 71. maddeler gerekçe gösterilerek alınmıştı- söylüyorlar. Hayır, bu doğru değil!  Açın bakın! Kanun ‘kolera, tifüs’ diyor. Böyle bir pandemiden söz etmiyor. ‘Aman efendim şimdi pandemi var’ ya da ‘İnsan sağlığı mı önemli hukuk mu?’ denilerek konu hukuksuzluğa taşınamaz.”

Haberin Devamı

AŞI OLMAYANA ÖZEL BÖLÜM

“Tabii ki salgın önemli, binlerce kişi hayatını kaybetti, kaybetmekte. Böyle durumlar için anayasa bir çıkış yolu öngörmüş. Bizim iç hukukta var; ‘Temel hak ve özgürlükler sağlık nedeniyle sınırlanabilir’ diyor ama bunu ‘Ancak kanun ile yapabilirsin’ de diyor. Yani aşı zorunlu olacak ya da aşı olmayanlar kısıtlanacak ise ya kanun çıkaracaksınız ya da OHAL ilan edeceksiniz. Bu ikisini de yapamıyor ama aşı olanları korumak mı istiyorsanız? O zaman aşı olmayanlara da özel alan açacaksınız. ‘Siz, birbirinize bulaştırın diğerlerine bulaştırmayın’ diyebilirsiniz ama ‘Aşı yaptırmayanı almıyorum’ diyemezsiniz.”

AŞIYA TEŞVİK ETMEK ÖNEMLİ

Haberin Devamı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, çift doz aşı olanların 20 milyonu yeni geçtiğini, toplumsal bağışıklığın henüz %20-25 civarında olduğunu hatırlatarak “Böyle bir karar almak için henüz erken. Şu an bu karar alınırsa sosyal hayat yine çöker. Aşılamayı biraz daha arttırdıktan sonra bu tarz uygulamaları hayata geçirmenin teşvik edebileceği kanaatindeyim. Kaldı ki önümüzdeki süreçte bu kısıtlamaların sadece stadyum, AVM, restoranlarda değil, üretimin devam etmesi adına iş yerlerinde de uygulanacağını tahmin ediyorum. Dünya genelinde bu tarz kararlar alınmadığı, aşı olmayanlar gezdiği sürece yeni varyantlar oluşacak, süreçte uzayacak” diyor.

Haberin Devamı

YA BAŞKALARININ YAŞAM HAKKI

Mekânlara girerken ‘aşı kartı’ sorgulanmasını pozitif ayrımcılık olarak gördüğünü belirten KLİMİK Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Önümüzdeki dönem biz de İngiltere gibi salgını kontrol edemediğimiz bir noktaya gelirsek o zaman hem aşı hem de bu tarz uygulamalar zorunlu olur. Günlük vakaların yeniden 40-50 binlere yükseldiği, can kayıplarının yüzleri aştığı durumda ‘Buyurun başkalarına da bulaştırın’ diyemeyeceğimize göre... Başkalarının yaşam hakkını elinden almak insan haklarına aykırı değil mi?” diye soruyor.

YAPTIRIM UYGULAMAK AYRIMCILIKTIR

Dr. Ümit Aktaş, ‘Aşı olmak istemeyenlere yaptırım uygulanması isteği ayrımcılıktır ve anayasaya aykırıdır’ diyerek sosyal medya hesabında şunları yazdı: “Bilim Kurulu’nun bu tavsiyesini kınıyorum. Eminim ki devletimiz doğru kararı verecektir. Hatırlatalım: Sağlık Bakanlığına göre, ülkemizde hiçbir aşı zorunlu değildir. Aşı olmayanlara yaptırım uygulanmasını isteyenler, ayrımcılık yapmaktadır ve ayrımcılık suçtur! Her birey, tedavisini seçmekte özgürdür! Saygı duymak zorundasınız!”

Yazarın Tüm Yazıları