Bu yazım Emin Adanur’a...

Bursaspor’un, düştüğü TFF 1. Lig’de, önümüzdeki sezon 3’ncü yılını geçirecek olması, gerçekten çok acı...Sembolü Timsah olan Bursaspor, bu duruma düşecek bir takım değildi.

Haberin Devamı

Ama, bunu başardılar!
Bursaspor taraftarları, sezon öncesi, başarılı günlerin özlemini duyuyorlar.
“O mutluluğu tekrar yaşayabilir miyiz?” diye soruyorlar.
Sonuçta; futbol şehri olarak bilinen Bursa gibi bir kentin, kulübünden bahsediyoruz.
Tabii ki olabilir...
Geçmişte yapılan hatalarla yüzleşmek koşuluyla...

Peki o hatalar nelerdi?
Bunlardan ilki, Bursaspor’un Süper Lig’de şampiyon olduğu sezon, nasıl bir başarıya imza attığının farkında olmamasıydı.
Şampiyonluğu, “sıradan” bir başarı gibi kabul edip, bunun getirilerinden yararlanılmadı...
Bu, sadece Bursaspor değil şehir için de büyük bir kayıptı...
Bursaspor, 2009-2010 sezonunda elde ettiği başarının kıymetini bilmiş olsaydı, dünya takımı olurdu...
Süper Ligi de şampiyonluk serisi yakalayıp, Türkiye’yi her yıl Avrupa liglerinde başarıyla temsil ederdi.
Bu da kenti uçururdu.
Bursaspor’un efsane başkanı İbrahim Yazıcı’nın zamansız ölümü de büyük bir talihsizlikti...
Timsah’ı bu günlere düşüren en büyük etken, işaretle gelen kulüp başkanlarının, başarısız performanslarıyla kulübü borçlandırıp, iş dünyasını Bursaspor’undan uzaklaştırmasıdır.
Kimse kusura bakmasın da.
Bu konuda, delegeler ve biz gazeteciler dahil hepimiz suçluyuz...
Bursaspor’u gerçekten seviyorsak, bu özeleştiriyi kabul etmek zorundayız.

Haberin Devamı

Bu yazım Emin Adanur’a...

Şimdi gelelim, “O günlere nasıl döneriz?” sorusunun yanıtına...
Emin Adanur ve yol arkadaşları, kendilerine uzun vadeli yol haritası belirleyip, kısa sürede başarıdan söz etmemeli...
Toplam 600 milyon liraya ulaşan borç ile TFF 1. Lig’de şampiyonluktan bahsetmek, hayal dünyasında uçmaktan başka hiçbir şey değildir.
Bir başka deyimle, bindiğin dalı kesmektir...
Burada yapılması gereken, taraftarlardan sabırlı olmalarının istenmesidir…
“Süper Lig’e çıkmak için üç yıl beklemek zorundayız” diyeceksiniz ki, onlar da bunu seve seve kabul eder.
Bu süreç içerisinde özellikle iş dünyasına güven verilip, onların desteği tekrar alınmalı.
Transfer tahtası, puan silinmemesi için mutlaka açılmalı.
Yabancı futbolcu transferi kesinlikle yapılmamalı.
Mümkünse, yerli oyuncu da alınmamalı.
Takım, tamamen Vakıfköy’den yetişen gençlerden oluşturulmalı...
Bu yapılırsa ne olur?
Altyapıdan yetişen, kaleci Ataberk, İsmail Çokçalış, Taha Altıkardeş, Emirhan Aydoğan; Batuhan Kör ve Burak Kapacak gibi isimler geçtiğimiz sezon fırsat verilirse neler yapacaklarını gösterdi.
Fazla söze gerek bırakmadılar…
Avrupa kulüplerinin dahi dikkatini çektiler
Ayrıca;
Oluşturduğunuz, yerlinin yerlisi bir takım ile, gönüllerde taht kurup, taraftar patlaması da yaşatırsınız...
Kendi evlatlarınızla, az para harcayarak büyük başarılara imza atarsınız.
Belki de 3 yıl beklemeden borcunuzu asgariye indirerek Süper Lig’e çıkarsınız.
Orada, yarım kalan tarihi yazmaya devam edersiniz.
Böylece, Bursaspor’un unutulmaz yöneticileri arasında yer alırsınız.
Ve, bu gururla yaşarsınız.
Bursaspor’da, başarının reçetesi bu Sayın Emin Adanur...
Artık, tercih sizin...

Yazarın Tüm Yazıları