Kaostan huzura

SAYIN Erdoğan, çeyrek asra yakın devam eden AK Parti iktidarları ile gece-gündüz demeden, durmadan çalışarak ve hepsinden önemlisi sürekli tehlikenin gözünün içine bakarak vesayeti ortadan kaldırdı ve hemen her şeyi demokrasilerde olması gereken şekliyle yerli yerine oturttu.

Haberin Devamı

Eskiden basın bile sözde demokrasinin dördüncü ama en tesirli gücü addedilirdi. Gerçek demokrasilerde iktidarları sandık belirler, bakan veya hükümetleri Meclis kurar, Meclis indirirdi.

Bizde ise gazetelerde atılan manşetlerle hükümetler yıkılıp kurulabiliyordu. Gazete patronları, başbakanları pijamalarla karşılayabiliyor gazetelerin başmakalelerinden hükümetlere rest çekilebiliyor, başbakanlara hakaretler edilip “Defol” denilebiliyordu.

Medya, hükümetleri kovma işleminde öylesine küstahlaşmıştı ki yangına körükle gitmeyi birinci vazife bildi. 28 Şubat sürecinde Erbakan-Çiller koalisyon hükümetini alaşağı etmek için atılan şu manşetlere bakar mısınız: ‘Genelkurmay’da düşman değişti: İrticai faaliyetler’ , ‘Laiklik uyarısı’ (uyarı, ABD Dışişleri Bakanı tarafından T.C. Başbakanı Erbakan’a yapılıyor!), ‘Refah’a üç uyarı’ (Refah Partisi’nin kurban derisi, türban, hac ve Taksim’e cami konusundaki çıkışları Ankara’daki havayı gerginleştirdi), ‘Ya uy, ya çekil’ (Ya laik devleti içinize sindirin ya da çekilin), ‘Gerekirse silah bile kullanırız’ (Genelkurmay’dan yapılan açıklamayla irticaya karşı), ‘Ordudan ambargo’ (Genelkurmay: İrticacı kuruluşlardan alış veriş yapmayın).

Haberin Devamı

Yukarıdaki manşetlerin atıldığı bir ülkede huzur olur mu?  Belli ki at izi it izine karışmış, hiç kimse asli görevini yapmıyor, önüne gelen ‘vur abalıya’ misali hükümeti ve onu seçen halkı tehdit ediyor.
Eskiden bu ülkede kimse haddini- hududunu, yetki ve sorumluluk sınırlarını bilmiyordu.
Eski Genelkurmay’ın yerini şimdilerde CHP aldı; o da halkı bölüyor, milleti birbirine düşman ederek, “Şu şu firmalardan alışveriş yapmayın” diyor.

Sayın Erdoğan, Erbakan’ın yapmak istediklerinin daniskasını yaptı; başörtüsünü halletti, Taksim’e cami yaptı, Ayasofya’yı ibadete açtı, imam hatiplilerin ve meslek liselerinin önündeki katsayı engelini ortadan kaldırdı, kurban derileri hiçbir sorun olmadan isteyen istediği yere verebiliyor. Bütün bunlar yapılınca laikliğe halel mi geldi?

Sayın Erdoğan, 24 senedir bu ülkeyi yönetiyor. İçki mi yasaklandı, kadın-erkek ayrı araçlarda mı seyahat ediyor, plajlar mı kapatıldı, kadınların giyim kuşamlarına mı karışıldı (Tam tersi kapalı kadınlara hayasızca hücumlar yapıldı), meyhaneler mi kapatıldı... vb.

Haberin Devamı

Laikliği, inançlara veya inançsızlığa saygı yerine yalnızca İslamiyet’e ve Müslümanlara düşmanlık şeklinde anlayan kafaya hiçbir şey anlatamazsınız.
Onlar nato kafa nato mermer, yani taş kafalıdırlar. O kafa yüzünden bu ülke geri kaldı, bu ülkenin insanı devleti ile barışık olmadı, olamadı.

Demokrasilerde asıl olan millettir, milletin ne dediği ve ne diyeceğidir. 24 yıldır Sayın Erdoğan’ı tek başına iktidarda tuttuğuna göre demek ki millet aradığı huzuru, barışı ve kalkınmayı onda görüyor ve onun icraatlarında buluyor.

Buluyor ki her seçimde ‘Erdoğan’ diyor.

Yazarın Tüm Yazıları