Stratejik boyut

TÜRKİYE’nin Fırat Kalkanı operasyonunu, Rusya, ABD veya İran’a bakarak değerlendirmek büyük hata olur. Ankara, Suriye’de bir ‘vekâlet savaşı’ yürütmüyor. Kendi ulusal güvenliği ve çıkarları için ve kendi gücüyle orada...

Haberin Devamı

Bu çapta bir sınır ötesi harekâtın mahiyetini doğru anlamak için o harekâtla gözetilen stratejik hedefe bakmak gerekir.

Türkiye’nin, Fırat Kalkanı operasyonuyla güttüğü stratejik nitelikteki hedefi nedir?

Bu sorunun yanıtı, “Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin korunması”dır. Bunun anlamı, Türkiye’nin bekasına yönelmiş tehditleri bertaraf etmek üzere Suriye’ye girdiğidir. Bu stratejik hedefe ulaşmak için Türkiye, “Suriye’nin de toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin korunması” politikasını desteklemektedir. Bu aynı zamanda Türkiye’nin de bekasını güvence altına almak anlamı taşımaktadır.

DOMİNO ETKİSİ

Türkiye, Suriye’nin parçalanması ve kuzeyinde bir PKK-PYD federasyonu kurulması halinde bunun ‘domino etkisi’ yaratacağı düşüncesindedir. Suriye’nin kuzeyinde böyle bir devletimsi yapının oluşması halinde bunun Kuzey Irak’ı tetikleyeceği ve Barzani yönetiminin önalıp bağımsızlık ilanına yönelebileceği hesap edilmektedir. Kuzey Suriye’de ve Kuzey Irak’ta bu tür gelişmenin ise Güneydoğu’yu Türkiye’den koparmak, bu iki oluşuma katmak yönünde baskı oluşturacağı ve bu
faaliyetleri besleyeceği kaygısı söz konusudur.

Haberin Devamı

Ankara’nın stratejik hedefini göz önünde bulundurarak, Suriye’de yürüttüğü operasyonun ulaşmaya çalıştığı sonuçlara bakalım...

SINIR GÜVENLİĞİ

Fırat Kalkanı’nın, Türkiye’nin bekasına ilişkin stratejik hedefe ulaşmak için elde etmeye giriştiği ilk sonuç sınır güvenliğinin sağlanmasıydı. TSK, terörden temizlediği bölgede bu sonuca ulaşmış durumda. Operasyonu El Bab derinliğine indiren TSK, sınırda alınan önlemlerle terörist giriş-çıkışını önlemenin yanı sıra, Türk topraklarını teröristlerin roket menzilinin dışına çıkarmış bulunuyor.

PKK KORİDORU

Harekâtın elde etmeyi amaçladığı bir diğer sonuç ise sınırımız boyunca Akdeniz’e kadar uzanacak PKK-PYD koridorunun kesilmesiydi. El Bab derinliğine inen TSK, bu koridor projesini de fiilen engelledi. Önce Cerablus üzerinden kuzey hattıyla, sonra El Bab üzerinden güney hattıyla tamamlanmak istenen bu koridor, TSK’nın varlığıyla -bugünkü koşullar itibarıyla- kesildi.

Haberin Devamı

MÜLTECİLERİN DÖNMESİ

Fırat Kalkanı’nın hedeflerinden biri de göç etmek zorunda kalmış Suriyelilerin yaşam bölgelerine dönmeleri. Cerablus örneğinde bunun mümkün olduğu görüldü. TSK’nın terörden temizlediği ve güvenlik altına aldığı Cerablus’ta geri dönüşler devam ediyor. Suriyeliler Cerablus’ta yaratılan ortamda, normal günlük yaşamlarına dönebildiler. Cerablus’taki uygulama, Suriye’de çözüme ulaşmayı kolaylaştıracak önemde bir modeldir. El Bab’da aynı koşulların sağlanması bu modeli daha da güçlendirecektir. El Bab’ın DEAŞ’tan temizlendiğini söylemek ancak böyle mümkün olur.

MEMBİÇ’İN ÖNEMİ

Türkiye’nin hassas olduğu hedeflerinden biri de PKK-PYD’ye bağlı YPG güçlerinin Membiç’i terk etmesi. Ankara, bu güçlerin Fırat’ın doğusuna çekilmesini istiyor. ABD, Ankara’nın bu talebine her defasında olumlu yanıt verse de henüz bu gerçekleştirilmiş değil. Ayrıca, Membiç’teki YPG güçlerinin son dönemde yoğun şekilde silahlandırıldığı da biliniyor. ABD’nin bu konuda Türkiye’ye verdiği yanıt, YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmeye devam edeceği, silahlandırmanın ise muhtemel Rakka operasyonu için yapıldığı yolunda.

Haberin Devamı

Ankara’nın bakışı ise Membiç konusu çözülmezse Rakka’ya operasyonun mümkün olmayacağı yönünde.

Rakka operasyonunun nasıl yapılacağı sorusunun yanıtı ise henüz tam olarak bulunmuş değil. Bu konuda iki görüş var:

Birincisi, Obama yönetiminin formüle ettiği gibi donatılmış YPG güçleriyle Rakka’ya yürünmesi ve bu operasyonu ABD ile koalisyon güçlerinin havadan desteklemesi. Karadaki harekât için 10-15 bin kişilik bir YPG gücünün varlığından söz ediliyor.

İkincisi ise, Türkiye’nin savunduğu Fırat Kalkanı modeli; TSK’nın desteği altında ÖSO güçleri ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bünyesinde YPG dışındaki, çoğunluğu Arap olan grupların birleşmesi ve koalisyon uçaklarının desteğiyle Rakka operasyonunun gerçekleştirilmesi.

Haberin Devamı

Bu konuda ABD’nin yeni Başkanı Trump ve yönetiminin vereceği karar önemli. Trump’ın Rakka konusunda YPG dışındaki seçenekleri de içeren yeni bir çalışma istediği biliniyor. Bu çalışma sonrasında Washington’un nasıl bir tercihte bulunacağı bilinmiyor.

Ancak, Türkiye’nin stratejik hedefine kilitlendiği ve ona uygun hareket edeceği biliniyor.

Yazarın Tüm Yazıları