Eşinin mezarını ziyaret etmek için Karşıyaka Mezarlığı’na giden okurumuz Günsel Bakdi, karşılaştığı çamurlu manzarayı fotoğraflamış ve altına da şu notu düşmüştü:
“Çamurdan dolayı mezarın yanına ulaşmak çok zor oldu. Çamur içindeki mezarlık içi yaya yollarına en kısa sürede beton parke taşı döşenmeli.”
*
Hürriyet Ankara, okurumuzun bu şikâyetini geçen pazartesi günü gazetenin birinci sayfasından “Bu manzara yakışmıyor” manşetiyle verdi.
Eşinin mezarını ziyaret etmek için geçen salı(2 Şubat) Karşıyaka Mezarlığı’na gittiğinde bu çamurlu manzarayla karşılaşan okurumuz Günsel Bakdi, “Çamurdan dolayı mezarın yanına ulaşmak çok zor oldu” demiş.
Ve haklı olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden(ABB) şu talepte bulunmuş:
“Çamur içindeki mezarlık içi yaya yollarına en kısa sürede beton parke taşı döşenmeli.”
*
ABB Mezarlık Bilgi Sistemi’nden yaptığım sorgulamalara göre okurumuz Günsel Bakdi’nin fotoğraf çektiği U14 ada, 1032 parsel’deki definlerin büyük bir çoğunluğu geçen yıl mart ayında yapılmış.
Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu(TAMKF) Onursal Başkanı Yakup Sağlam, motosikletli kuryelerin son zamanlarda bir de “yük taşımacılığı” yapmak zorunda kaldıklarına dikkat çekerek, “Kaza geliyorum diyor ama buna kimse ses çıkarmıyor” diye uyarmış.
*
Bazı firmalar tarafından motosikletli kuryelere kilolarca ağırlıktaki “damacana” hatta “tüp” taşıtıldığını aktaran ve bunların fotoğraflarını gönderen Yakup Sağlam’ın iletisi -özetiyle- şöyle:
Şaka şaka.
Burası Çankaya’nın Beytepe Mahallesi.
Uzayla olan tek bağı ise tam adresi:
“Gündönümü Caddesi Kuyrukluyıldız Sokak.”
Suyun tasarruflu kullanılmasının büyük bir önem taşıdığı bu dönemde, okurumuz Hüseyin Kamalıoğlu, “Yenimahalle’nin Turgut Özal Mahallesi’ndeki birçok büyük site, yeşil alanlarını şebeke(içme) suyu ile suluyor” şikâyetini iletmiş.
Okurumuz, “ASKİ Genel Müdürlüğü bunu engellemeli” talebinde bulunmuş.
SORUM VAR
BAŞKAN MANSUR YAVAŞ’IN ‘ASFALT BEDELİ’ VAADİ NE ZAMAN HAYATA GEÇECEK?
Okurumuz Kudret Kaatsız, “Ben tamı tamına bin 710 TL asfalt katılım bedeli ödemiştim” demiş ve aylardır yanıt bekleyen o meşhur soruyu sormuş:
“Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın seçim öncesi verdiği ‘Ödenmiş olan asfalt katılım parası, vatandaşın bundan sonra ödeyeceği emlak vergisinden düşülecek’ vaadi ne zaman hayata geçecek?”
Burası kentin arterlerinden İstanbul Yolu’ndaki bir oto lastikçi.
Biri(leri) lastikleri ateşe vermiş.
Yükselen simsiyah duman adeta kenti boğuyor.
*
Fotoğrafa dikkat!
ÖNERİM VAR
İşte bu hatırlatmaları yapan okurumuz Murat Mutlu’nun, “yol harcamalarına katılma payı bedeli” yani bir diğer adıyla “asfalt katılım bedeli” konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bir önerisi var. Okurumuzun iletisi şöyle:
YATIRANLAR CEZALANDIRILDI
* YORUM: Sayın Mansur Yavaş’ın seçim öncesi vaadine rağmen bugüne kadar bir adım atılmadı. Bu nedenle benim gibi bu ücreti yatıran insanlar maalesef cezalandırılmış oldu.
Hatta öyle ki...
Sınavların online yapılması, kopya sorununu da gündeme getirdi.
*
Belki kaçırmış olabilirsiniz.
Cumartesi günü Hürriyet’te Abdullah Şanlı’nın “Kopyacılara aynalı önlem” başlıklı bir haberi vardı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Ankara Emniyet Müdürlüğü, hem otobüs duraklarının önüne park yapılmasını engellemek hem de ceza kesilecek alanı belirlemek için “sarı çizgi” uygulamasına geçmişti.
Kent içi trafiğin güveni ve düzeni için atılan bu adım, o yıllarda maalesef kentin tamamında uygulan(a)madı.
Sonra da...
Unutuldu gitti.
*
* Maalesef 1960’tan bu yana göz ardı edilen bir konu bu.
* Vergilerimizi ödüyoruz ama 60 yıldır tapu bekliyoruz.
* ‘Çalışmalar devam ediyor’ diyerek bizi oyalıyorlar.
* Her yer hurdacılarla doldu, hırsızlık olayları da arttı.
İki gün sonra yani 11 Kasım Çarşamba günü ABB Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı Basın Yayın Şube Müdürlüğü’nden yazılı bir açıklama geldi.
Açıklamada, ABB Fen İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı ekiplerin gerekli incelemeleri yaparak verdiği cevap var.
Ama bu açıklamaya geçmeden önce ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın 22 Mayıs 2020’de Twitter’dan paylaştığı tweet’ini hatırlayalım.
DEMİŞTİ Kİ:
“Hazırlıklarını tamamladığımız Bağlıca Bulvarı-Çevre Yolu bağlantısı projesini haziran ayı içerisinde hayata geçiriyoruz. Şehrimizin ulaşım ağını genişletmek ve tüm bölgelerimizde kesintisiz trafik akışını sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz.”
*
Ve şimdi...
İşte bu konuyla ilgili gelen iletiler:
* Engin Demirbaş: “Bağlantı çalışması haziran ayından beri durmuş durumda. En son eylül ayında biteceği söylenmişti ama herhangi bir çalışma yok.”
* Erhan Saydam: “Bölge halkı olarak ciddi derecede mağdur durumdayız. Haziran ayında başlayıp bitireceklerdi ancak inşaat durmuş vaziyette.”
* Aytekin Işıkal: “Her 2-3 ayda bir ‘Açılıyor’ deniliyor. Kasım ayına girdik, halen inşaat halinde bekliyor. Halkın ve kamunun zararı milyonları geçti.”
* Hacer ........: Bu yolun neden söz verildiği gibi yapılmadığını, hiç ilerleme olmadığını öğrenmek istiyorum. Bizler vatandaş olarak sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Kazıyor... Kazıyor...
Dün asfaltlanan cillop gibi yol için daha belediyeye “Elinize sağlık” bile diyemeden, bi bakıyorsun ertesi gün biri(leri) gelip kazıyor!
Sapasağlam yollar...
Gıcır gıcır kaldırım taşları..
Maalesef heba oluyor.
İşte, Hürriyet Ankara okurlarının bir yandan hatırlatma yaparken bir yandan da akıbetini merak ettiği soruları:
1) ESENBOĞA METROSU
* Okurumuz Ünal Taşdelen, dönem dönem gündeme gelen ve Ankaralıları heyecanlandıran Esenboğa Havalimanı Metro Projesi’nin yolunu gözlediklerini belirtmiş ve bir de soru eklemiş:
* Türkiye’nin başkenti Ankara, Esenboğa Havalimanı’na metroyla ulaşabilmek için daha kaç yıl bekleyecek?”
2) YENİ STAT PROJESİ
* Okurumuz Metin Eryılmaz, Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nun yerine yapılması planlanan yeni stat projesinin akıbetini merak etmiş.
Ve bir genelge yayınlamıştı.
O genelgede özetle, “Esenboğa Havalimanı çevresindeki besi çiftliklerinin çevreye yaydıkları kötü koku nedeniyle kapatılması” şeklinde bir talimat vardı.
Sonra.
Tebligat, zabıta, polis, olaylar...
Bir çare olmadı.
O dönemin ‘tez vakitte’ çözüm bekleyen bu sorunu, aradan sekiz yıl geçtikten sonra bugün de ‘tezek gibi’ karşımıza çıktı.
Okurumuz Kadir Kuplay’dan gelen fotoğraf da bunun kanıtı.
Okurumuz, 60.54 metreküp suyu olmasına rağmen kartlı su sayacının biten pili nedeniyle günlerce susuzluk çektiklerini aktarmış.
İletisi ise -özetiyle- şöyle:
SÖZLEŞME İPTAL EDİLMİŞ
* Elektronik su sayaçlarını takan Elektromed firmasının ‘444 25 32’ numaralı telefonunu aradığımda, ‘ASKİ ile olan sözleşmelerinin iptal edildiğini’ söylediler. * Başkent 153’ü(Mavi Masa) aradığımda, ekiplerin geleceğini söylediler ama gün boyunca gelen giden olmadı. * Ertesi gün Başkent 153’ü tekrar aradığımda ise ‘Elektromed firması ile mevcut olan sözleşmenin iptal edildiğini, ASKİ’nin elinde elektronik su sayaçlarının pilinin bulunmadığını’ söylediler. * Sonuç olarak, Türkiye’nin başkenti Ankara’nın orta yerinde susuz kaldık.
Maalesef bu manzara, Türkiye’nin başkenti Ankara’ya da... Başkent içindeki başkent Çankaya’ya da... YAKIŞMIYOR!
SORU(YORUM)
BALIKLARIN ÖLÜM NEDENİ METAN GAZI MI?
Okurumuz Ebuzer Oral, Eymir Gölü ile “Soru(yorum)” diyor.
* 14 yılını doldurmuş sayaçlarda teknik bir arıza meydana gelmesi gerekiyor.
* 20 yılını doldurmuş sayaçlar zaten arızalı sayılıyor, yani kaçarı yok.
Lakin.
Okurumuz Murat Alagöz, burada Başkentgaz’ın da üzerinde önemle durması gereken bir hususa dikkat çekiyor.
Zurnanın zırt dediği yer, Başkentgaz’ın tüketiciye elden vermek yerine posta kutusuna ya da kapı önüne koyduğu ‘bildirim’, yani bir nevi ‘tabligat.’
*
İşte okurumuz, bu konuda Başkentgaz’ı eleştiriyor.
Okurumuz Metin Çelik, salgının ilk ortaya çıktığı dönemde zor bulunan maskelerin bugün seyyar tezgâhlarında bile satılır hale geldiğini söylemiş.
Okurumuz, iletisinde -özetle- şöyle demiş:
Bölgedeki 424 konutta yaşan 7’den 70’e her bir vatandaşın toplu taşıma araçlarına binebilmeleri için 300’ün üzerinde basamağı olan merdivenleri kullanmak durumunda kaldıklarına dikkat çeken muhtar Ferhat Aygün, taleplerini ise şöyle aktarmış:
NASIL TIRMANSINLAR?
Dikmen harabeleri
Dikmen Vadisi’nin 1’inci kısmında her sabah yürüyüş yapıyorum. Her yıl keyifle yaptığım bu yürüyüşler, bu yıl mart ayından bu yana üzüntü veriyor.
ÇÜNKÜ: Vadideki tüm havuzların hali tam anlamı ile içler acısı.
ÇÜNKÜ: “Tadilat yapılacak” diye temizletilmeyen ve doldurulmayan havuzlar pislik yuvası halinde.
ÇÜNKÜ: Yaptığımız tüm güzellikleri yok etmekte üzerimize yok.
Ve...
NE YAZIK Kİ: Bu gidişle Ankara’nın göbeğinde ‘Dikmen Harabeleri’ göreceğiz.
Gülay TUZCU-emekli öğretmen
Okur Cengizhan Aliefendioğlu fotoğraflamış.
Özeti şu:
“Yangın söndürme vanasını kaldırım yutmuş.”
*
Büyükşehir Belediyesi’nin Fen işleri ve İtfaiye dairelerinin dikkatine!
Okur Aliefendioğlu soruyor:
* Bu yangın söndürme devresi ne işe yarar?
* Kaldırımlar yapılırken taşaronların başında duran yok mu?
SORUM VAR
MANİA KALKTI MI?
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Yenimahalle ve Etimesgut bölgeleri için “Mania (uçuş güvenliği) hattı kalktı” dedi. Etimesgut Belediyesi, “Henüz sınırlamanın kaldırıldığına dair resmi bir yazı bize gelmedi” diyerek, sınırlamaya devam ediyor.
Sorum şu:
* Başkan Melih Gökçek’in açıklaması mı doğru değil, belediyeler mi uygulamıyor?
Faruk KÖPRÜLÜ
'HUZUR' BIRAKMADILAR
İsminin gizli tutulmasını isteyen bir okur, Yenimahalle’deki Yörtürk Vakfı Huzurevi’nin çevresinde rahatsızlık duyduğu durumu, iletisinde şöyle aktarıyor:
“Batıkent Yenibatı Mahallesi 2392 Sokak’taki Yörtürk Vakfı Huzurevi’nin hemen arkasında canlı müzik ve alkol servisli bir restoran açıldı.
Ancak bu restoran, imara aykırı olarak -mesafe kurtarması için- huzurevine yakın olan kapıyı kapatıp, ters istikametten kapı girişini açtırdı. Huzurevinde 40 yaşlı kalıyor. Ve birçoğu ağır yatalak hasta. Ayrıca bu bölgede alkol izni verilen iki işletmenin 100 ile 500 metre yakınında huzurevinin yanı sıra 7 adet kreş, ilk ve ortaöğretim okulu bulunuyor. Bir de Turizm Bakanlığı bunlara ‘turizm tesis belgesi’ veriyor.”
OKUR YAZAR SORUN ÇÖZER
AFİŞLER İNDİ
Ankara Hürriyet’te geçen hafta bugün manşetti...
Hurdadan adaklık.
*
İncesu’da...
Ahır olarak kullanılan kamyonette asılı afişler sökülmüş.
Ama hurda araç hala duruyor.
BAYAT EKMEK KAMYONETİ
Okur Bakaner Karakuş, adaklık kurbanlık satışı yapılan kamyonetin 20-30 metre yakınından bir fotoğraf göndermiş. Ve altına şöyle yazmış:
“Bu kamyonette de, ahır kamyonette beslenen kurbanlıklara yedirilmek üzere bayat ekmekler bulunuyor. Her iki kamyonet de çevreye pis koku yayıyor. Herkes hakkıyla, kurallara uygun para kazanmalı. Kentin göbeğindeki bu sorumsuz davranış kabul edilemez.”
KISA... KISA...
* Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Dairesi, İncek 30 Ağustos Caddesi’ndeki 12 yıllık ağaçları kesti. Sözlü ve yazılı başvurularımdan hiçbir bilgi edinemedim. Neye, hangi projeye dayanarak kesildiğini açıklayamadılar. Bu katliam çok canımı yaktı. Nedenini bilmeliyim...
Ayhan ARSLANOĞLU
* Ankara’da, gençliğimin ve yıllarımın geçtiği Orman Genel Müdürlüğü lojmanlarının yıkılışını ağlayarak izledim. Koca koca çam ağaçları bir bir gitti. Arkasından Ankara’nın mesire yeri olan çamlık bir alan da yok edilerek üzerine dev gibi Orman Genel Müdürlüğü yapıldı. Buna inanamıyorum. Yazıklar olsun...
S.N.Ö.