Üniversiteli işsiz kardeşime... Ve özellikle ana-babalara

Bir gün Erzurum’dan, bir gün İzmir’den, başka bir gün Antalya’dan:

“Fatih Bey oğlumuz güç bela üniversiteyi bitirdi. Önümüzde KPSS, ne olur yardım edin.”

Bir başkası:

“Kızıma üniversiteyi zor bitirttik. Yetişemiyorum, ne olur bir iş.”

Bugün herkes çocuğunun üniversite okumasını istiyor.

Ve üniversite mezunlarının yüzde 30’u işsiz.

Çünkü bizde “meslek lisesi” vizyonu geliştirilmedi.

Osmanlı’daki lonca ve gedik sistemi yok oldu gitti.

Çocuk jeoloji mühendisi çıkıyor...

Ama reklam sektöründe çalışıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde bile yıllarca üniversite mezunu olmak asteğmenlik için özendirildi.

Oysaki motor meslek lisesi mezunu çocuklar aynı statüde aslanlar gibi ne tanklar ne zırhlılar yaratırlardı.

Tekstil sektörüne bakın.

Tekstil mühendisleri işsizlikten halı ticareti ya da rehberlik yaparlar.

Belediyelerde ve büyük otellerde aşçı yamakları gıda denetimi yaparken gıda mühendisleri işsizdir.

Oysa bugün Türk sanayisinin en önemli sektörlerinde ara eleman bulamazsınız.

Kimse röntgen teknisyeni ya da hemşire olmak istemez.

Ana-babaya öğretilen şey “kızımı ne mühendisler ne doktorlar istedi” çizgisindedir.

Bu yüzden yan sanayimizde işinin ehli olmayan eğitimsiz çıraklık sistemi öne çıkmıştır.

Sigortasız çocukların köle ticaretidir bu.

Sigortasız tamirci çırağı yerine meslek mezunu olsa çağ atlayacağız.

Eğitim camiasının en deneyimli ismi Nuran Çakmakçı’ya sordum:

“Nuran, bu meslek lisesi eksikliğini nasıl aşacağız?”

Aynen şu cevabı verdi:

“O kadar önemli bir konuyu dile getirdiniz ki, belki de eğitimdeki tıkanmalar ve işsizlik, meslek liselerini özendirme yoluyla aşılabilir. Bir sağlık teknisyenini bulmak yetiştirmek kolay değildir. O çocuklar daha mezun olur olmaz çok iyi paralara iş bulurlar.”

HERKES KAPTAN OLMAK İSTİYOR

Çocuğa soruyorsunuz:

- Nereden mezunsun?

Cevap:

- Gemi mühendisliği.

Tabii böyle söyleyince çok havalı oluyor.

Ama ben çarkçıbaşını merak ediyorum.

Kaptanı merak ediyorum.

Bir başkası cevap veriyor:

- Doçent, doktor, profesör vs...

Elbette çok önemli bir eğitim ve görev.

Ama ben hemşireyi, sağlık teknisyenini, hastabakıcıyı da merak ediyorum.

Öğrendim ki Münih’te BMW’nun merkezi motor meslek liselerinin ikinci sınıfından en parlak öğrencileri seçiyor.

Yani BMW böyle BMW oluyor.

Ana-babalara önerim şudur:

“Çocuklarımız ille de üniversite mezunu olmak zorunda değildir. Meslek liseleri geleceğin yıldız çocuklarının tramplenidir.”

Japonya’dan Almanya’ya kadar bilim ve teknoloji o tramplende yükseliyor.

Nuran Çakmakçı önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili çok detaylı araştırmasını Hürriyet’te yayınlayacak.

Lütfen okuyun...

KILIÇDAROĞLU VE NEZAKET TARTIŞMASI

BİR öneride bulundum...

Sade. Saygılı. Uygarca bir öneri...

Dedim ki:

“Acaba Kılıçdaroğlu tartışmanın ilk günü gidip Aile Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun bir kahvesini içseydi ne olurdu?”

Gelen bazı mesajlara bakıyorum...

“Eyvah” diyorum.

Nefret, öfke ve kamplaşma öyle bir hale gelmiş ki...

Ne saygıya ne de nezakete yer var.

Ama olsun be, yine de bu fanatizme karşı...

“İnsani ahlakı” tercih ediyorum.