Mutluluk nedir diye soranlar için intiharın kıyısından dönen bir ses!

RAKAMLAR... İstatistikler... Bilimsel raporlar... Anketler... Matematik sonuçlar...

Haberin Devamı

Bunlar her şeyi açıklayamaz.

Ama bazen bir insan sesi...

Ruh mesafesinde” olduğu için, her şeyi anlatabilir.

İşte o sesi anlatıyorum bugün.

Yani...

Mutsuzluğun bir yakasından, mutluluğa geçen sesi...

İntiharın kıyısından dönüp hayata tutunan o sesi...

Necmiye...

16 yaşında evlendirilmiş.

Üç çocuk annesi. 

Eşi Hüseyin. Gündelikçi. 

Nerede iş bulursa orada çalışıyor. 

Hüseyin, dürüst, ailesini seven ama işsizlikten bunalmış bir genç. 

Artık bıçak kemiğe dayanma noktasında.

Çocukların okulu, eve ekmek yok derken... İşsizlik canına tak demiş.

Dağdan gelen “Kurtuluş bizimle” mesajları iyice kafasını karıştırmış durumda.

Annesi-babası da yetişemiyor.

Mutsuzluk, umutsuzluk, tartışmalar... Sabah evden çıkıp akşam utançla eve dönmeler... Kahvehane köşeleri. Amele meydanları...

Haberin Devamı

Çıldırma noktası yani. Belki de intiharın kıyısı.

Ve bir gün.

Kızı Nazlı okuldan geldiğinde annesine şöyle diyor:

Anne biliyor musun artık 1 saat erken çıkacağız.”

- Niye ne oldu kızım?

- Öğretmen dedi ki, birileri kursa gelecekmiş. Yeni hocalar gelmiş. Onlar ders verecekmiş ama büyüklere.

Necmiye merak eder.

Nedir bu büyüklere kurs.

Akşam konuyu Hüseyin’e açar.

Ve “Acaba bir umut mu” derler.

Necmiye okula gidip öğretmenden gerçeği öğrenir.

Valilik, tekstil üretimi için kurs açmıştır.

Çünkü valilik tekstil firmalarını davet edip onlara fabrika kuruyormuş.

Uzatmayalım...

Necmiye şimdi her sabah, çocuklarını okula gönderdikten sonra fabrikaya gidiyor.

Artık bir işi var.

Sigortası var.

Çocuklarının da sigortası var.

“Aman ya hasta olurlarsa” korkusu yok.

Hüseyin yeni açılan öteki fabrika için “makineci kursu”na gidiyor.

En azından umut var.

İşte böyle arkadaşlar...

Hani dün yazmıştım ya...

Ağrı Valisi Süleyman Bey gidip İstanbul’da, Bursa’da kapı kapı dolaşıp tekstilcilere Gelin Ağrı’da fabrika açın, ne isterseniz yaparım” demişti ya...

10 bine yakın insana iş kapısı
açmıştı ya...

Dün o fabrikaları Ağrı’da açıp işletmeye başlayan yatırımcıların mutluluğunu yazmıştım.

Ve yine Ağrı Valisi, insanlara iş yarattım diye mutluluktan uyuyamıyorum demişti.

Haberin Devamı

Evet işte dün “mutluluğun bu yakası”nı anlatmıştım.

Ama bir de “mutsuzluk yakası” var.

O yakada yaşanan acılar var.

İşte bugün de onu anlatmak istedim.

Yani... 

Mutsuzluk yakasından, intiharın kıyısından, mutluluğa geçen o sesi anlatmak istedim.

Necmiye ve Hüseyin’i...

Arkadaşlar...

Burada istatistik yok.

“Falanca miktarda üretim yapan...”

“Bilmem kaç metrekare fabrika alanı...”

“Bilmem kaç bin işçi...” 

“Yılda şu kadar üretim” yerine... 

İstatistiklerin ötesindeki hayatı anlatmak istedim.

Yani...

Mutluluğun sesini...

Sabah işe gidebilen, çocuklarına bayramlık alabilen o sesi...

Necmiye ile Hüseyin’in sesini...

Sayın Vali Süleyman Elban Bey, bir kez daha söylüyorum.

Haberin Devamı

Bu dünyada bir insanın mutluluğu için yapılandan daha değerli ne olabilir?”

İşte siz bunu yapmışsınız...

Mutluluk nedir diye soranlar için yazdım.

İşte budur...

Helal olsun...

.........................................................

NOT: İsimler hayalidir, ama yaşanan tam bir gerçektir...

Yazarın Tüm Yazıları