İztuzu kurtuldu!

DÜNYA kıyılarının belki de eşi bulunmaz sahili İztuzu kurtuluyor...

Haberin Devamı

İztuzu kurtuldu



Aylardır çevreciler, denizciler, doğa tutkunları ayaktaydı...
Caretta caretta’ların yuvası, ticari işletmeye dönüşüp yok olma tehlikesi ile karşı karşıyaydı.
Ve dün denizciler, bilimadamları ve Çevre Bakanı el ele verdi, bu doğa harikasının kurtuluş kararını aldı...
Nasıl mı?
Bir süre önce bir öneride bulunmuştum...
‘Çevre Bakanlığı dünya denizlerinin en güzel koyları olan Güney Ege sahilleri için denizciler ile bir ortak toplantı yapsa...
Dinlese, konuşsa, danışsa...
Protesto zemininden karşılıklı anlayış zeminine geçse...’
Bu öneri Çevre Bakanı İdris Güllüce tarafından kabul gördü...
Sayın Bakan Güllüce’nin çevre ve deniz duyarlılığına buradan ve açıktan teşekkür ediyoruz...
Dün Ankara’da Bakan Güllüce’nin başkanlığında çok verimli bir toplantı yaptık.
Toplantıya denizci büyüklerimiz Sadun Boro ve Can Pulak ile ben ve Meriç Köyatası katıldık.
Çevre Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, Müsteşar yardımcısı İrfan Uzun, Faruk Okuyucu, Yakup Türkmen, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitü Müdürü Ahmet Erkan Kıdeyş, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimlerinden Doç. Dr. Harun Güçlüsoy, Erdal Kayapınar, Latif Çiçek, Mehmet Şahkulubey katıldılar.
Elbette denizcilerin olduğu yerde kahkaha olur...
Denizcilerin olduğu yerde yeni ufuklar belirir.
İdris Güllüce’nin de ilk sorusu şu oldu:
- Sadun Abi Miço n’apıyor?
Bildiğiniz gibi Miço,
Boro’nun 60’lı yıllarda dünya denizlerini gezen Kısmet teknesindeki kedinin adıdır.
Miço denizcilerimizin macera ruhunun sembolüdür.

İZTUZU

Haberin Devamı

Şimdi büyük bir mutlulukla yazıyorum ki...
İztuzu konusu açılınca Bakan Güllüce Muğla Üniversitesi Rektörü Harmandar’a döndü ve aynen söyle dedi:
“Arkadaşlar, bilimadamlarının konuştuğu yerde biz susacağız.
İşte burada da denizciler ve bilimadamlarıyla birlikteyiz.
Şimdi ben buradan açıkça söylüyorum.
Biz devlet olarak İztuzu’nda bir kuruşluk ticaret aramıyoruz.
İşte huzurunuzda şu andan itibaren İztuzu’nu Muğla Üniversitesi’ne teslim ediyorum. Tek şartımız var: Yeter ki burada ticari işletme olmasın. İsteyen özgürce denize girsin. Bu fikrime ne dersiniz?”
Doğrusu hepimiz şaşırdık kaldık. Can Pulak bana, ben Meriç’e baktık
Muğla Üniversitesi Rektörü de şaşırdı.
Bize yapacak tek şey kaldı; ayağı kalkıp bu kararı hep birlikte alkışladık.
Demek ki devletle halk el ele verince her şey çözülüyor...
Yani isyanın hakaret zemininden...
Protestonun diyalog zeminine geçebilsek, bir noktada buluşabiliyoruz.
İztuzu’nun kurtuluşunda bir damla payımız olduysa ne mutlu.
İztuzu için mücadele veren herkesin alnından öpüyorum, Bakan Bey’i de yürekten kutluyorum. Hayırlı olsun...
Bu yapıcı toplantıda elbette çok önemli kararlar da alındı .
Ancak Bakanlık tarafından netleştirilmeden burada yazmak istemiyorum.
Ama müjdeli kararlar...
Bu konular konuşulurken bir ara Sadun Abi’nin gözlerinin dolduğunu gördüm. Onun gözlerinin dolduğu yer bize deniz olur, okyanus olur...
Detayları aktarmaya devam edeceğim.

Yazarın Tüm Yazıları