Paylaş
Peş peşe alınan kararlarıyla birleştirince;
Aklıma James Bond filmlerinin kötü adamları geliyor.
Süperman filmlerinin gözü dönmüş çılgın kötüleri.
Düşünün.
İki çılgın milyarder. İki hırslı adam.
Hitler selamıyla bilinen Musk, dünyanın çevresini uydularla örüp, haberleşmeyi ele geçiriyor. Dev sosyal medya markalarını tek tek satın alıyor.
Uzaya yaşam üssü kurmayı planlıyor.
Trump;
Gazze’deki halkı kovup, orayı satın almayı ve tatil beldesi yapmayı planlıyor. Gazze’de ölen on binlerce insanı, açlık kıyısında yaşayan çocukları düşünmeden Gazze’yi deniz kenarında turistik bir emlak gibi satışa sunuyor.
Kanada’yı kendisine bağlamayı, Panama kanalının gelirlerini istiyor.
Bu ikili; ABD’nin Sudan, Somali, Nepal dahil dünya çapında yaptığı bütün insani yardımları kesip, milyonlarca insanı hiç acımadan açlığa teslim edebiliyor.
Ukrayna’da ölen on binlerce insanı umursamadan Ukrayna’nın toprak kaybını onaylayıp Putin’le anlaşıyor.
Bütün bu özellikleri alt alta sıraladıktan sonra;
Şimdi 007’nin peşine düştüğü kötü karakterleri hatırlayın.
Ortak özellikleri aşırı zengin, güç tutkunu, megaloman olmalarıdır.
İşte bir örnek.
Çılgın ve megaloman bir milyarder Hug Drax...
Yörüngeye dev bir uzay üssü inşa eder. Amacı bu uzay üssüne sağlıklı erkek ve kadınları topladıktan sonra dünyayı yok etmektir. James Bond karşısına çıkar.
Ya da;
Megalomanyak bir medya patronu olan Elliot Carver... Tüm dünya pazarına hâkim olmak ister. Bunun için dünya savaşı planlar. İngiliz savaş gemisini Çin kara sularında batırır. James Bond görevdedir.
Ya da;
Uzaya kurduğu bir sistemle dünyayı yakıcı ışınlarla tehdit eden başka bir zengin çılgın.
Sean Connery’nin oynadığı efsane Bond filmi “Ölümsüz Elmaslar”ın konusu:
“Büyük partiler halinde taşınan kesilmemiş elmaslar, uluslararası elmas pazarına ulaşmadan ortadan kaybolmaktadır. Olayı araştıran James Bond, ezeli rakiplerinden Ernst Blofeld’in işin başında olduğunu öğrenir. Blofeld, çalınan elmasları kullanarak ölümcül lazer silahına sahip bir uydu yaparak dünyada istediği hedefi vurabilmeyi amaçlamaktadır.”
DÜNYAYI PARÇALAYIP KENDİSİNE KITA YARATMAK İSTEYEN LEX LUTOR
Durumu daha iyi anlatmak için bir örnek daha veriyorum.
Süperman filmlerinin kötü adamı Lex Lutor. (Gene Hackman).
Depremler yaratarak kendisine bağlı bir kıta yaratmaya çalışır. Bu arada kaç milyon kişi ölür sorusu karşısında inanılmaz bir cevabı vardır.
Evet arkadaşlar;
Trump ve Elon Musk’ın bu tavırlarını, insanın değerini umursamayan kararlarını görünce aklıma bu filmlerin kötü adamları geldi.
Ortak özellikleri aşırı zengin ve megaloman olmalarıdır.
Ne kadar uyuyorlar değil mi?
Bu kötü adamlar filmlerde kimi zaman klonlanıp Beyaz Saray’a bile girdiler.
Dünya böyle bir kötülüğün başkentinden çılgın işinsanları tarafından yönetilirse ne olur?
Ne James Bond var, ne de Süperman...
Yalnızca biz varız. Halklar...
AVRUPA NE YAPACAK
Şimdi asıl soruya geliyorum...
Rusya’ya “Ukrayna çiçeği”ni atarak Putin’i susturan Trump’ın bu kararlarına karşı;
Yıllarca her sorunda ABD’nin gücüne sığınan Avrupa...
Yıllarca ABD’nin NATO’ya verdiği desteği alkışlayan ve ona güvenip bir karar alamayan Avrupa şimdi ne yapacak?
Yalnızca demeçler mi verecek?
Ama daha durun.
Beyaz Saray’daki bu “çılgın ikili” şimdilik ticaretle ilgili. Gümrük vergileri, duvarlar konuyor.
Sıra NATO’ya da gelecek.
İşte o zaman bir Avrupa ordusu şarttır.
Ve o ordunun en önemli güçlerinin başında Türkiye olacaktır.
Bakalım o zaman da bize böyle “vize işkenceleri”, ikinci sınıf aday muamelesi yapabilecekler mi?
Bond filmleri gerçek oluyor.
Durun bakalım daha neler göreceğiz...
Önümüzde 4 yıl var...
Paylaş