O gün o kararın altında kimlerin imzası vardı çok merak ediyorum

EY bu ülkenin genç insanları...

Haberin Devamı

Bu ülkede, bundan tam 17 yıl önce, 22 Ağustos 2000 günü çok önemli bir dava açıldı.

*

- İLK ÖNEMLİ AYRINTI: Dava, “Terörle Mücadele Yasası” gereği açıldı.

Yani davanın açıldığı kişiler hakkında “Terör örgütü üyesi” suçlaması yapıldı.

*

- İKİNCİ ÖNEMLİ AYRINTI: Bu örgüt hakkındaki suçlama şuydu:

- “Türkiye’de mevcut anayasal düzeni değiştirmek ve laiklik ilkesini de kaldırarak, yerine şeriat esaslarına dayalı devlet kurmak.”

- “Tebliğ, cemaat ve cihat temelinde, yurtiçinde ve dışında dershane, okul, üniversite, yurt, hazırlık kursları kurmak...”

- “Kurduğu şirketler aracılığıyla eğitimli bir kadro ve ekonomik bir güç oluşturarak, yönetimde teşkilatlanmayı, devlet idaresini ele geçirmeyi hedeflemek...”

- “Bu amaçla taraftarlarını dini bir ayaklanmaya teşvik etmek...”

Ey genç insan...

Haberin Devamı

Dikkat ettin mi, bu suçlamalarda neler var:

“Paralel devlet kurmak” var... “Terör örgütü kurmak” var... “Darbe ve ayaklanma planlamak” var...

*

- ÜÇÜNCÜ ÖNEMLİ AYRINTI: Bu suçlamalar ne zaman yapılmış?

28 Şubat döneminde...

*

- DÖRDÜNCÜ ÖNEMLİ AYRINTI: Bu suçlamalar kimin hakkında yapılmış?

Fetullah Gülen hakkında...

*

Ey genç adam... Şimdi geliyorum asıl meseleye... Bak bu dava ne oldu...

15 TEMMUZ GECESİNDEN SEKİZ YIL ÖNCE ATILAN O İMZALAR

GENÇ insan... Yukarıda anlattığımı iyi okudun değil mi...

Şimdi sana o davanın açılışından 8 yıl sonra, 15 Temmuz darbesinden ise 8 yıl önce bu davanın sonucunun ne olduğunu anlatacağım.

*

Yargıtay Genel Kurulu 2008 yılının haziran ayında toplanarak Fetullah Gülen ve FETÖ örgütü ile ilgili şu kararı aldı:

Fetullah Gülen’in oybirliği ile beraatına...

Yanlış işitmedin... Beraatına...

*

Bu karardan 8 yıl sonra...

Türk milleti 15 Temmuz 2016 gecesi, tarihinin en kanlı darbesine tanık oldu...

*

Şimdi siz merak ediyor musunuz...

15 Temmuz darbesinden 16 yıl önce bu örgüte teröristlik ve devleti ele geçirme iddiasıyla dava açan insanlar kimdir ve şu an nerededir....

*

Bir de 2008 günü Yargıtay’da Gülen’i oybirliği ile beraat ettirenler kimlerdir...

Ve şimdi nerelerdedirler...

*

İkincileri bilmiyorum...

Haberin Devamı

Ama 15 Temmuz darbesinden 17 yıl önce FETÖ’nün devleti ele geçirme tehlikesini görüp, ülkeyi bundan kurtarmak için dava açan savcılar, laik Türkiye Cumhuriyeti’ne gönülden bağlı insanlardı...

*

O yüzden 2008 yılında beraat oyu verenleri merak ediyorum.

DOMATES GÜZELİ SOYULMUŞ DOMATES İÇİN NE SÖYLEDİ

O gün o kararın altında kimlerin imzası vardı çok merak ediyorum

DÜN sabah aklıma geldi...

Acaba “Domates Güzeli, domatese
benzetilen kadınla ilgili ne düşünür?”

Domates Güzeli, Ayşen Gruda’nın halk
arasındaki adı...

Yıllar önce televizyonda “Domates Güzeli” olarak bilinen “Nahide Şerbet” karakterini canlandırmıştı...

Sonra bir domates salçası reklamında oynamıştı.

Dün Hürriyet Kelebek’teki arkadaşlardan Ayşen Gruda’yı arayıp, soyulmuş domates konusundaki görüşünü sormalarını istedim.

Haberin Devamı

“Ertuğrul Bey’e söyleyin, beni mazur görsün” demiş...

Yani Domates Güzeli, soyulmuş domates tartışmasına girmedi.

Haklı, geçmişte bir lafı yüzünden troller Türkiye’nin bu harika sanatçısına yapmadıklarını bırakmamıştı...

DÜNYANIN EN ACIMASIZ GAY’İ

O gün o kararın altında kimlerin imzası vardı çok merak ediyorum

NARCOS dizisinin üçüncü sezonu acımasız bir sahne ile başladı.

Cali karteline ihanet eden bir üyesi, kollarından ve bacaklarından motosikletlere bağlanarak vücudu ikiye ayrılıyor.

Kartelin en acımasız üyesi ise bir gay.

Pacho Herrera...

Bu bölüm, önce bugüne kadar dinlediğim en güzel Dos Gardenias şarkısı başlıyor.

Pacho ve gay partneri, Angel Canales’in söylediği şarkının eşliğinde çok ateşli bir dansa başlıyor...

Haberin Devamı

Dansın sonunda o dansçı gidiyor, yerine acımasız bir katil geliyor...

Ve ihanet ettiğini düşündüğü adamı ikiye bölüyor...

Yani Cali karteli, Medellin kartelinden bile acımasız...

BİZE DİZLERİMİZİN ÜZERİNDE YÜRÜMEYİ ÖĞRETEN BÜYÜK İNSAN

AHMET Davutoğlu, “Onun öğrencisi olduğum için şanslıyım” dedi.

Şerif Mardin, hepimiz için şanstı...

- Yazdıkları ile değil, hepimizin hafızasına yerleştirdiği “mahalle baskısı” kavramı ile...

-Kavramın sadece içeriği ile değil, bize verdiği “mahalle baskısına direnme” dersiyle...

Çünkü kendisi mahallesinin çok sıkı baskısına boyun eğmedi...

Ankara aydınının klişelerle konuştuğu bir dönemde, paradigmaları darmadağın ederek, klişeleri paramparça ederek hepimize “aydın olmanın” yanlışa yürüyen kitlelerin aksi istikametinde yürüme cüreti ve cesareti olduğunu da anlattı.

Nur içinde yat Büyük Hocam...

Sayende öğrendik...

Haberin Devamı

Otoriter dönemlerde, ara rejimlerde, kendi mahallemizden veya karşı mahalleden gelen baskılar yüzünden, diz çökmek zorunda kalsak bile, baskıya ve popülist kitlelere karşı, hiç olmazsa dizlerimizin üzerinde yürümeyi öğrendik...

DÜZELTME

DÜN yazımda Fehim Taştekin’in yazısını okuduğum sitenin adını vermiştim. Taştekin aslında “Gazete Duvar” adlı sitede yazıyormuş. Benim adını verdiğim site oradan izinsiz alıp kullanıyormuş. Haklılar. Bunu düzeltiyorum.

 

 

 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları