O deli generale gönderilen Sniper’ların Mehmetçiğe nişan almayacağı garanti mi

Şunu merak ediyorum Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu dün Libya’ya asker gönderme yolunu açacak kararı alırken acaba milletvekillerinin önüne şu istihbarat bilgileri kondu mu?

Haberin Devamı

Konmadıysa ben söyleyeyim.

*

Geçtiğimiz günlerde New York Times gazetesinin Amerikan istihbaratına dayanarak verdiği bir haber vardı.

Rusya, Halife Hafter denilen o deli generali desteklemek üzere Libya’ya askeri personel ve malzeme göndermişti.

Envanteri de şöyleydi..

*

- 2000’e yakın uzman asker...

- Sukhoi uçakları.

- Kesin hedef tayinine sahip ağır toplar.

- Ve bir de Rus sniper’lar var.

*

Acaba Türkiye, Libya’ya asker gönderirken bu keskin nişancıların, ağır topların ve Sukhoi’lerin Mehmetçiğe karşı kullanılmayacağı konusunda bir garanti aldı mı?

*

Libya’yla yapılan deniz işbirliği anlaşmasını sonuna kadar destekliyorum.

Orada BM’ce kabul edilmiş meşru hükümeti desteklememizi de doğru buluyorum.

*

Ama oraya asker gönderme meselesine gelince içim hiç rahat değil.

Haberin Devamı

Çünkü tekin bir yer değil orası...

Karmakarışık bir coğrafya...

Kalleşliğin fink attığı, kardeşliğin ise firar ettiği bir yerdir...

Üstüne üstlük karşımızda bir de Rusya var...

YILIN FOTOĞRAFLARI

O deli generale gönderilen Sniper’ların Mehmetçiğe nişan almayacağı garanti mi

MESUT ÖZİL VE RENGÂRENK ŞEMSİYELER AYNI CEPHEDE

BU yıla damgasını vuran olaylardan biri Hong Kong’daki gösterilerdi. Bütün dünyaya böyle rengârenk gösteri fotoğrafları geçildi. Bu arada Çin konusunda yılın son 15 gününe damgayı vuran olay Arsenal’de oynayan Mesut Özil’in Uygur Türkleri ile ilgili mesajı oldu.

Böylece spor dünyasında NBA’li koçtan sonra Mesut Özil olayı patladı. Çin televizyonları Arsenal’in maçlarını naklen yayınlamayacağını duyurdu.

Görüyor musunuz, bazen tek başına bir sporcu ayağa kalktığı zaman binlerce şemsiyeden daha fazlası açılıyor.

BURUN KIVIRIP PERİNÇEK CİDDİYE ALINIR MI DEMEYİN, OKUYUN SİZ DE GÖRECEKSİNİZ

GEÇEN hafta, “Doğu Perinçek bu konuda ne düşünüyor” başlıklı bir yazı yazdım.

Konu Nobel ödülü verilen Avusturyalı Handke’ye karşı Türkiye’de başlatılan kampanya ile ilgiliydi.

Cumhurbaşkanı da dahil birçok kişi “Srebrenitsa katliamı olmadı” dediği için Handke’ye verilen ödülü yerden yere vurmuştu.

*

Ben de demiştim ki:

Haberin Devamı

“Bu tavır yanlıştır. Türkiye eskiden beri ‘Ermeni soykırımı diye bir şey yoktur’ tezini savunduğu için zor durumda kalıyor. İsviçre Mahkemesi bu nedenle Doğu Perinçek için dava açtı ve ceza verdi. O da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidip buna karşı karar çıkardı.

AİHM’nin kararı şuydu: ‘İnsanların soykırım yoktur deme özgürlüğü vardır’.

Ama Türkiye şimdi Handke’ye karşı bu kampanyayı yaparak kendi ayağına kurşun sıkıyor.”

*

Doğu Perinçek bana bir mektup gönderdi.

Mektup şu cümleyle başlıyor:

“13 Aralık 2019 günlü yazın toplumumuz için uyarıcı, sağ ol.”

Çevremde bazı insanlar Doğu Perinçek adını duyunca hemen burun kıvırıyor.

Belki bazılarınıza da teknik bir konu gibi görünebilir ama hiç öyle değil.

Haberin Devamı

Bütün dünyada “Ermeni soykırımı” iddialarının yeniden gündeme geldiği şu günlerde tezlerimizi daha güçlü anlatmak için bu mektubu iyi okumakta yarar var.

AVUSTURYALI YAZARIN SREBRENİTSA KATLİAMI YOK DEME HAKKI VAR

DOĞU Perinçek’in mektubu şöyle:

BİR: Bir olayın ‘soykırım’ olup olmadığına, kişiler veya ülkeler değil, ancak yetkili mahkeme karar verir. O da Lahey Adalet Divanı’dır.

- İKİ: Buna karşılık insanların bir olay için ‘katliam’ demesi için yetkili mahkeme kararına ihtiyacı yoktur.

- ÜÇ: Bizimle ilgili davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi iki karar aldı. Birincisi şuydu: “Ermeni soykırımı yalandır” deme özgürlüğü vardır dedi. (İkincisini bir sonraki yazıda aktaracağım.)

Haberin Devamı

- DÖRT: AİHM’nin Perinçek-İsviçre davası içtihatlarıyla oluşan Avrupa hukukuna göre Peter Handke dahil herkesin soykırım iddiaları konusunda düşüncesini açıklama özgürlüğü bulunmaktadır. Hiç kimse düşüncesini açıkladığı için sorumlu tutulamaz.

- BEŞ: Ayrıca... Lahey Adalet Divanı, Srebrenitsa soykırımı nedeniyle Sırbistan devlet yöneticilerini suçlu bulmadı. Srebrenitsa katliamı nedeniyle Lahey Adalet Divanı’nda görülen davada, Karadziç gibi Bosnalı Sırp liderler suçlu bulundu, ancak Sırbistan devleti yöneticileri soykırım suçundan sorumlu görülmedi. Sırbistan Devlet Başkanı Miloşeviç üç kez aklandı. Mahkeme kararı böyle.

YAHU ARKADAŞLAR ELİNİZDE BÖYLE BİR KARAR VAR NEDEN KULLANMIYORSUNUZ

Haberin Devamı

PERİNÇEK, Ermeni soykırımı iddiaları konusunda ise çok önemli bir tez getiriyor.

- BİR: AİHM’nin bizim başvurumuzla ilgili verdiği beraat kararında ikinci önemli bir husus daha var. Yüksek mahkeme, bu davalarda aldığı kararların gerekçelerinde, 1915 olaylarının holocaust ile, başka deyişle Yahudi soykırımı ile aynı sınıflama içine girmediğini de vurguladı.

“Çünkü” diyor AİHM, “Yahudi soykırımına hükmeden yetkili mahkeme kararı var, fakat 1915 olaylarında soykırım suçu işlendiğine dair yetkili mahkeme kararı yok.”

İKİ: İşte bu nedenle Fransa veya Amerikan parlamentosunun soykırım demesinin bir anlamı yoktur.

ÜÇ: Ne yazık ki Türk yetkililer bugüne kadar AİHM’nin bizimle ilgili verdiği bu iki kararı uluslararası platformlarda yeterince kullanmadılar.

KATKIDA BULUNANLAR

Sayfa Editörü:Eyüp Serbest

Foto Editörü: Umut Veis

Düzeltmen: Metin Usta

Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları