‘Memleket apartmanı’nda kabaran yeni dip dalga

Karşılıklı iki daire görüyoruz ve ikisinin de kapıları aynı anda açılıyor. Birinden sempatik mi sempatik genç bir kadınla genç bir erkek çıkıyor...

Genç kadının saçlarının bir kısmı maviye, bir kısmı kırmızıya boyanmış.

İki renge birlikte bakarsan ve biraz da zorlarsan “punk” diyebilirsin.

Sırf mavisine bakar ve daha da zorlarsan, “Mavi En Sıcak Renktir” filminin Adele’i de diyebilirsin...

*

Evliler mi?

Bilmiyoruz ki...

Belki evliler belki değil.

*

Aynı anda karşı kapı açılıyor ve oradan da aynı yaşlarda genç bir çift daha çıkıyor...

Genç kadının başı örtülü... Erkekse sakallı...

Onlar da sempatik mi sempatik...

*

Evliler mi?

Onu da bilmiyoruz ki...

İçimizden bir ses, ötekinden çok daha büyük ihtimalle evliler diyor...

Ya da Allah’ın belası bir önyargı bize öyle dedirtiyor.

*

İki çiftin de ellerinde birer tabak var...

Mavi saçlı kadın, öteki kadına “Güllaç güzel görünüyor komşu” diyor... Sonra birlikte apartmanın üst katındaki terasa çıkıyorlar.

*

Orada apartmandaki öteki komşular da var...

Arkada harika bir İstanbul manzarası...

İstanbul ama yüzde 100 Türkiye...

*

Fonda hepimizin, bütün nesillerin ezbere bildiği harika bir Ajda Pekkan şarkısı...

“Hoşgör sen...”

Sözleri biraz değiştirilmiş ve şöyle olmuş...

“Farklılıklar olsa da takılma hiç bunlara

Sen sarıl o sarılmasa da...”

Ardından final nakaratı...

“Hep beraber sofraya...”

‘Memleket Apartmanı’ sakinleri hep birlikte ramazanın ilk iftarını açıyorlar...

*

Çevremdeki insanlar, geçen cumadan beri Coca-Cola’nın yeni ramazan filmini konuşuyor.

Pazar günü Kocaeli Kitap Fuarı’daki konuşmamda bu filmden söz ettim.

Gördüm ki oradaki gençler de çok sevmiş bu filmi...

*

Bayanlar ve baylar...

Hepimiz bilelim ki... Türkiye’nin yeni dip dalgası işte budur...

*

Türkiye barışmak istiyor...

Huzur istiyor...

Buluşmak istiyor... ‘Bunker’larından çıkmak, karşısındakini görmek, tanımak, tanışmak istiyor.

Yeniden bir millet olmak istiyor...

*

Yani arkadaş... Yukarıda siyasetçi istediği kadar kızgın demiri harlamaya devam etsin...

Beyhude bir çabadır bu...

Çünkü ‘Memleket Apartmanı’nın sakinleri o kızgın demiri soğutmaya karar vermiştir.

*

Hangi siyasetçi, hangi parti ki bunu anlamaz... Hâlâ yangına benzinle koşmaya devam eder...

Kaybolup gidecektir...

*

Rızkını trolleşmeden çıkaran, hangi vicdansız köşe yazarı vardır ki...

‘Bunker’ duvarlarına tuğla eklemeye devam eder...

‘Memleket Apartmanı’nın çöp kutusuna atılacaktır...

*

Türkiye’de yeni bir dip dalga kabarmaktadır.... Kimse merak etmesin. Daha güzel bir Türkiye geliyor.

KİTAP OKUMAYA NEDEN ÇÖP TENEKELERİNDEN BAŞLADIM

PAZAR günü Kocaeli Kitap Fuarı’ndaydım.

Hayatımda ilk defa bir kitap fuarında konuşma yaptım.

Özellikle siyasi olmayan bir konu seçtim.

“Marvel evreni ve çizgi romanın yükselişi...”

Çünkü artık siyasi konuşma yapmak içimden gelmiyor.

Herkesin kendi cemaatine seslenip alkış aldığı bir sözde aydın müesses nizamı bana manasız geliyor....

Konuşmama “Ben kitap okumaya İzmir’de Amerikalı askerlerin çöp tenekelerini karıştırarak başladım” diyerek girdim.

Marvel çizgi romanlarıydı aradığım şeyler...

Ve o çizgi roman kahramanları ki, 50 yıl sonra bugün 14 yaşındaki torunumla benim aramdaki en güzel sohbet konusu oldu.

Kocaeli Kitap Fuarı’nı büyükşehir belediyesi düzenliyor.

Büyükşehir yıllardır AK Partili belediye başkanları tarafından yönetiliyor.

Hava yağmurluydu ve binlerce genç, yaşlı insan fuarı dolaşıyordu.

Çocuk arabaları ile fuara gelen çok sayıda aile gördüm.

İşte bu Anadolu cıvıltısıdır bana umut veren.

Ve bu siyaset artık bu cıvıltıyı anlayamamaktadır.

VIP ODASINDA BENİ ŞAŞIRTAN RAKAM

KONUŞMADAN sonra fuarın VIP odasına çıktık... Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Ali Yeşildal ve Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Raşit Fidan’la sohbet ettim.

*

Öteki kitap fuarlarının aksine Kocaeli fuarını büyükşehir belediyesi düzenliyor.

Onun için yayınevlerinden para almıyorlarmış. Ayrıca lojistik işini de belediye yapıyormuş.

*

Geçen yıl fuarı 790 bin kişi ziyaret etmiş.Müthiş bir rakam bu.

Düşünün San Diego’daki dünyanın en büyük ikinci çizgi roman fuarını ziyaret eden insan sayısı 500 bin ve bunu övünerek söylüyorlar.

ARINÇ KİTABININ 2’NCİ BÖLÜMÜNÜ HANGİ YILA KADAR GETİRECEK, KOZMİK ODAYI ANLATACAK MI

ESKİ Meclis Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da kitabını imzalamak üzere fuara gelmiş.

VIP salonunda Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve AK Parti yöneticileri vardı.

Güzel bir sohbet yaptık.

Büyük ilgiyle okuduğum kitabının ikinci bölümünü yazıyormuş.

Yani kozmik oda olayı gibi yakın tarihimizin önemli olaylarını da anlatacakmış.

Ancak kitabı 2010 yılına kadar getirecekmiş.

Galiba kimse 2010 yılı sonrasını konuşmak istemiyor.

GENÇ ‘İZDİHAM’ YAZARININ ADINI SORMAYI UNUTUNCA

KONUŞMAM bitince bir genç yanıma geldi ve elindeki “İzdiham” dergisini uzatıp “Ertuğrul Bey çok heyecanlıyım. ‘İzdiham’ dergisinde ilk yazım yayınlandı. Okuyup düşüncenizi bildirirseniz çok sevinirim” dedi.

*

‘İzdiham’, muhafazakâr kesimin ilgiyle okuduğum bir kültür dergisi.

Gerçi onlar muhafazakâr kelimesi yerine “dindar” kelimesini seviyorlar ama bana göre dergi dindar kelimesi ile sınırlanmayacak bir yelpazeye sahip.

*

Yanlış bir iş yaptım ve o genç yazarın ismini sormadım.

Daha doğrusu sormak aklıma geldi ama soramadım.

Çünkü genç bir yazarı tanımamanın onu üzeceği duygusuna kapıldım.

Oysa sormalıydım.

*

Dergiyi okudum.

Genç yazar arkadaşın kim olduğunu bilmediğim için fikrimi yazamıyorum.

O nedenle derginin yeni sayısının kapağını çok sevdiğimi söylemekle yetineceğim.

Bir de yazılarda yeni İslami siyaset ve çevrelere karşı belirgin ve seviyeli bir muhalefetin birikmekte olduğunu söyleyeyim.