Lüzumsuz bir köşe yazarının çok lüzumlu üç-beş saniyesi

T24 haber sitesi yazarı Ali Akay hatırlattı.

Haberin Devamı

Dün, yani 19 Nisan, Fransız yazar ve düşünürü Jean-Paul Sartre’ın cenazesinin kaldırıldığı günün yıldönümüydü.

Sartre 15 Nisan günü ölmüştü...

Öyleyse niye onu 19 Nisan günü hatırlıyoruz...

*

Cevabı çok basit...

Çünkü onu Montparnasse Mezarlığı’na uğurlayan öylesine büyük bir kalabalık vardı ki...

Fransa, onu, siyasette en büyük muhalifi olan cumhurbaşkanı De Gaulle’ün söylediği şu sözle hatırladı:

“Sartre Fransa’dır...”

Biz başka ülkelerin insanları ise şunu öğrendik...

“Sartre dünyadır...”

*

Sonra “lüzum” tartışması başladı...

Önce Foucault ve Deleuze çıktı ve “Bilinç veren entelektüele artık ihtiyaç duyulmuyor” dedi.

Sonra Sartre çıktı ve şunu söyledi:

“Entelektüellerin işlevsel faydası kalmadı...”

Lüzumsuz bir köşe yazarının çok lüzumlu üç-beş saniyesi

Haberin Devamı

Yıl 1972’ydi ve o sırada bu konuşmaların yapıldığı Paris’te öğrenciydim...

Kendi çapımda bir “entelektüel olmaya” hazırlanıyordum ve hayranlıkla izlediğim üç düşünür de bana, “Oğlum artık senin entelektüelliğine lüzum kalmadı” diyordu.

Oysa 1968 hareketi hepimizi çok etkilemişti.

Feminist hareketler doğuyor, kadın-erkek ilişkileri yeni bir döneme gjriyordu, cinsellik tabu olmaktan çıkıyordu, çevreci ve yeşil hareketler siyasete yepyeni ufuklar getiriyordu.

Okulda, fabrikada öğrenci ve işçiyi hiçe sayan otoriter düzen yıkılıyordu.

*

Ve işte böyle bir dönemde “aydının lüzumsuzluğu” fısıldanıyordu kulaklarıma...

Hiç aklımıza gelmemişti ki o gün kulaklarımıza fısıldanan bu “lüzumsuzluk” bugün popülizm dediğimiz dünyanın başına bela olacak olan “şeyi” ufaktan ufaktan hazırlamaya başlamış...

*

Ali Akay yazısını şu harika cümle ile bitiriyor:

“Sartre kendisinden sonra gelen diğer düşünürlerle birlikte bize musallat olmaya devam ediyor...”

Hayatım boyunca “musallat olma” fiilini hiç bu kadar sevmemiştim.

*

Teşekkürler Ali Akay...

Hem Sartre’ın o kalabalık cenazesinin bu dünya için neyi ifade ettiğini hatırlattın...

Hem de şu popülist vasatlıkta hiç olmazsa bizlere hâlâ lüzumlu olabileceğimizi hissettirdin...

Haberin Devamı

Lüzumsuz bir köşe yazarının çok lüzumlu üç-beş saniyesi

YÜZLERCE İSİMSİZ BANKSY, ANKARA DUVARLARINA O GRAFİTİLERİ ÇİZİYORSA

ANKARA Belediyesi harika bir iş yapmış. Şehrin duvarlarına, viyadük temellerine, her yere sağlık çalışanlarını anlatan grafitiler çizdirmiş.

Şehir bir Banksy vahasına dönüşmüş. Hepsi rengârenk...

Hepsi hepimizin içindeki duygularla başkentin duvarlarını devasa ve harikulade bir billboard’a çevirmiş. İnanın şehir bu duygularla çok daha güzel...

Bu milletin sağlık çalışanlarına verdiği bu destekle çok daha vefalı bir başkent burası...

ŞEHİR DUVARLARINA BİR GÖNÜL GRAFİTİSİ DE BENDEN

HASTANELERDE hayatları pahasına on binlerce insanın yardımına koşan, kurtaran, son anlarına kadar ellerini bırakmayan...

Haberin Devamı

Barbar ve vicdansız birtakım hasta yakınlarının hakaretlerine, saldırılarına rağmen umut veren gülümsemelerini hiç bırakmadan çalışmaya devam eden...

Testlerimizi, aşılarımızı yaparken şefkati de bizlere aşılayan sağlık çalışanı kardeşlerimiz...

Sizi ilk defa bu kadar yakından tanıdık...

Sizi ilk defa bu kadar iyi anladık.

Sizi ilk defa bu kadar çok seviyoruz.

Size ilk defa bu kadar minnettarız.

Size ilk defa bu kadar yürekten teşekkür ediyoruz...

*

Bize sadece şifa ve umut vermediniz...

Aynı zamanda bu ülkede hâlâ bir millet olduğumuzu da çok güzel ispat ettiniz...

Var olun... Sağ olun...

Lüzumsuz bir köşe yazarının çok lüzumlu üç-beş saniyesi

ZOOM MUTASYONU

RAMAZANDA SİGARA BÖREKLİ, KADAYIFLI ZOOM DUVARI TRENDİ

Haberin Devamı

Şu 3 nokta kesin..

BİR: Zoom artık hayatımızın vazgeçilmezi...

İKİ: Pandemi hayatımıza yerleştikçe Zoom da iş toplantılarından artık günlük sohbetlere kadar yayılıyor.

ÜÇ: Virüs mutasyona uğradıkça Zoom da mutasyona uğruyor.

*

Zoom konuşmaları başlangıçta boş duvarlar veya kitap rafları önünde yapılırken şimdi son trend olarak “Zoom duvarları” oluşmaya başladı.

Bu yeni trendin öncüsü de tanınmış işinsanı Cuneyd Zapsu...

Bütün Zoom konuşmalarını çok renkli ve yaratıcı “Zoom duvarları” önünde yapıyor.

Dün onunla bu konuyu konuştum.

ZOOM ADABIMUAŞERETİ

ZOOM’DA İŞ KONUŞMASINA CEKETSİZ-KRAVATSIZ ÇIKMAM

ZOOM duvarı Pioneer’ı Cuneyd Zapsu diyor ki:

“Telefondan sonra Zoom adapları çıkardım. Nedeni de şu: Arkadaş arası sohbetlerde tamam tişörtlü konuşuyorum. Ama iş konuşmalarında, müşteri ile konuşurken milletin spor kıyafetli olmasından rahatsız oldum.

O nedenle ilk adımım şu oldu:

Haberin Devamı

En azından görünen kısımlarımda ceket giyip kravat takmaya başladım.

*

“İkinci adımım da şu oldu. Arka plana kendimin veya konuştuğum müşterinin ürününü veya fabrikasının fotoğrafını koymaya başladım.”

*

“Üçüncü aşamada ise Zoom duvarını renklendirmeye başladım. Duruma göre güzel bir çiçek, şimdi ramazan geldi, döner, peynirli kadayıf, sigara böreği, aklına ne gelirse Zoom resimlerim var...”

*

İyi fikir...

Daha muhafazakârlar arkaya mahya bile asabilir...

Evet yeni trend bu...

Hatta...

Ben tanık olmadım ama bazı arkadaş “Zoom geyiklerinde” arka plana dekolte kadın fotoğrafı koyanlar bile varmış.

Lüzumsuz bir köşe yazarının çok lüzumlu üç-beş saniyesi

YENİ EKONOMİDE KOVULMAK EN KÂRLI YATIRIM MI OLUYOR

ÇOK sevdiğim Mourinho bir kere daha kovuldu. Ama bu defa teknik direktörlük dehasını ekonomik bir taktiğe çevirerek kovuldu.

Tottenham’da bekleneni veremiyordu...

Takıma veremediği başarılı taktiği kendine verdi ve “Avrupa ultra süper ligi” projesi konusunda takımının yönetimine karşı çıkarak kendini kovdurdu.

Yani “yüksek bir futbol ideali uğruna...”

Üstelik kovularak 40 milyon Euro da tazminat alarak...

Şöyle 5 kovulmadan aldığı tazminata baktım:

2007 Chelsea 21 milyon Euro

2012 Real Madrid 20 milyon Euro

2015 Chelsea 15 milyon Euro

2019 Manchester United 17 milyon Euro

2021 Tottenham 40 milyon Euro

ARA TOPLAM: 5 kovulmadan 113 milyon Euro...

Haksız mıyım...

GÜNÜN DEPREMİ

BİR FUTBOLSEVER VE VATANSEVER AVRUPA SÜPER LİGİNE NASIL BAKAR

BÜTÜN gündemleri atın bir kenara...

Pazar günü patlayan bomba COVID’i bile unutturdu.

Avrupa’nın 12 kulübü “Biz artık sizin küçük liglerinizde değil, kendi klasımızda bir ligde aramızda oynayacağız” dedi...

Avrupa ayağa kalktı...

Peki bir vatansever ve futbolsever bu karara nasıl bakar...

“Yerli ve milli futbolunu” savunup buna karşı mı çıkar...

Yoksa “Bu girişim futbolu dünyanın en güçlü küresel eğlence sektörü haline getirir” deyip savunur mu?

“Bu girişim Türk futbolunu bitirir” diye mi bakar..

Yoksa EuroLeague’de iki Türk takımı 10 yıldır Final Four oynuyor, futbol kulüplerimiz de niye bunu yapamasın diye mi bakar...

Ben biraz akıntıyla ters gideceğim...

Merak eden ve ilgilenen varsa...

-BUGÜN HÜRRİYET SPORDA-

KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları