Şenol Güneş giderek Mourinho Guardiola tarzına geçiyor

BENİM için üç büyük Türk teknik direktör var.

Haberin Devamı

Bir numara banko Fatih Terim... İki numara banko Mustafa Denizli...

Milli Takım’ı dünya üçüncüsü yaptığı yıldan beri de üç numara banko Şenol Güneş...

Beşiktaş’ta harikalar yaratıyor...

Günümüzde teknik direktörler sadece yönetim biçimleri değil, tarzlarıyla da rol modeli haline geliyor.

Kendi payıma, Fatih Terim, Mourinho Guardiola maç yönetirken kameralar sık sık onları da göstersin istiyorum.

Son zamanlarda Şenol Güneş de yavaş yavaş bu ekole giriyor. Giyim tarzı da bu tarza uyacak şekilde değişiyor.

Şenol Güneş giderek Mourinho Guardiola tarzına geçiyor

ŞENOL GÜNEŞ GİYİM ANALİZİ

- CEKET: Gri üzerine hafif kareler ve klasik İngiliz outdoor (açık hava) tarzı.

Haberin Devamı

Ama slim bir çizgi ve kısa etek boyu ile ceketi, genç ve modern bir hava veriyor.

* * * 

- BEYAZ DÜĞMELER Ceket rengi ile kontrast beyaz düğmeler ve ortasında siyah ipliği ile tam moda.

* * * 

- CEP MENDİLİ: Spor sahasındaki sportif havaya, centilmen bir çizgi çekiyor.

* * * 

- KALIN KEMER: Tam genç işi... Jean üzerinde kalın kemer ve ona uygun büyük toka ona hem genç, hem sportif, hem de çok moda bir hava veriyor.

* * * 

- ESKİTİLMİŞ JEAN: Jean çok iyi seçilmiş. Ne tayt tarzı çok dar, ne onu demode yapacak genişlikte.

Üst tarafından eskitilmiş yama gibi bölge çok iyi ayarlanmış. Eskitilmiş ama yırtılmamış. Böylece gereğinden fazla genç ve yapmacık hava verecek çizginin sınırında kalınmış.

* *  *

- KAHVERENGİ AYAKKABI: Spor sahasında ama ayakkabısı spor değil. Kıyafete çok uygun bir ayakkabı seçilmiş.

 

BU PAZAR TÜRKİYE'DE TUHAF BİR HAVA VARDI

ÖNCE, “Acaba ben mi böyle hissediyorum” diye düşündüm.

* * * 

Üstümde tuhaf bir rahatlama vardı.

İçime sıkışan o karanlık duygu gitmişti.

Uzun zamandır ilk defa iyi hissettim kendimi.

* * * 

Sonra Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay aradı.

“Sabahtan beri İstanbul’u geziyorum. İnsanların yüzünde ilk defa böyle gülücükler görüyorum” dedi.

* * * 

İzmir’deki arkadaşlarımdan aynı ses geldi.

Ankara, Antalya...

Daha birçok yerden.

* * *

Haberin Devamı

Bu pazar Türkiye’de tuhaf bir rahatlama vardı sanki...

Sanki kararını vermiş gibiydi Türkiye.

* *  *

Baharın ilk güneşli gününden mi...

Yoksa “Ne olursa olsun bu ülkede bildiğimiz gibi, keyif aldığımız gibi yaşayacağız” duygusunun ağır basmasından mı...

* * * 

Bu pazar Nâzım’ın şiirini hatırladım.

* * *

Hani...

“Bugün pazar

Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar” dizeleriyle başlayıp...

“Bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım

Toprak, güneş ve ben

Bahtiyarım...” diye biten o harika şiiri hatırladım.

* * * 

Bu pazar Türkiye’nin büyük şehirlerinde tuhaf bir hava vardı... Haberiniz olsun...

* * *

Güzel şeyler vaat eden bir hava...

 

İYİ DE BU 600 İNSANA NE DİYE PARA ÖDEYECEĞİZ

Haberin Devamı

ÖNCEDEN ilan ettim... Bu referandum konusunda söyleyecek sözüm var ama söylemeyeceğim...

Çünkü ne söylesem boş...

* * * 

Ama Başbakan Binali Yıldırım öyle bir söz söyledi ki...

İşte bu söz “vergisini veren vatandaş” olarak beni ilgilendiriyor.

* * * 

Diyor ki Başbakan:

“Vekil iktidarından millet iktidarına geçiyoruz... Tek adam olacak, millet de patron olacak...”

* *  *

Önce vatandaş olarak şöyle mi düşünmeliyim:

Demek ki... Yüzde 57 oy alan Adnan Menderes milletin adamı değilmiş...

* * * 

Demek ki... Yüzde 55 oy alan Süleyman Demirel, milletin adamı değilmiş.

Demek ki... Yüzde 40’ların üzerinde oy alan Bülent Ecevit, Turgut Özal milletin adamı değilmiş...

* * * 

Haberin Devamı

Başbakan olarak oyunu yüzde 47’lere kadar çıkaran Tayyip Erdoğan’ın döneminde, patron millet değilmiş.

* * * 

Demek ki... 1950’den bu yana milletvekilliği yapan binlerce insan, o çatının altında milletin temsilcisi olarak görev yapmamış.

* * * 

Tamam...

Öyle olsun.

* * * 

Ama ben de vergisini veren vatandaş olarak şunu sorma hakkına sahip değil miyim?

Madem sadece bir başkan ve ona bütün yetkileri devreden bir millet var.

Aradaki 600 kişiye, benim verdiğim vergiyle, niye maaş ödemeye devam edeceksiniz...

Unutmayın Sayın Başbakan...

Buna siz de dahil olacaksınız...

 

SURİYE’DE EN HAYIRLI İŞ BİR AN ÖNCE ESAD’LA KONUŞMAK

PYD, kendince en akıllı işi yaptı.

Menbiç’ten çekildi ve oranın yönetimini Suriye devletine bıraktı.

Haberin Devamı

Başbakan Yıldırım’ın cevabını çok merak ediyordum.

Beni şaşırtmadı. Doğru olanı yaptı.

“Menbiç’in Suriye devletine devredilmesi bizi rahatsız 
etmez” 
dedi.

Suriye savaşının başından beri aynı şeyi yazıyorum.

Türkiye’nin menfaati, Suriye’de Esad’la konuşmaktan geçiyor.

O bölgede gerçek anlamda sadece iki güç var.

Suriye devleti ve terör örgütü DEAŞ’la ona yakın öteki terör örgütleri...

Türkiye de artık bunlardan birini seçmeli...

 

Yazarın Tüm Yazıları